KUTLU SERÜVENİN BİZ NERESİNDEYİZ?

“Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim.” Diyen, Efendimiz (sav) bu manada ahlakı öğreneceğimiz yegâne kapı efendimizin kapısıdır. O kapının üzerinde yazan serlevhada “ Muhakkak ki sen muhteşem bir ahlak üzeresin” Kalem/ 4

Efendimizin 63 senesi bize ahlakın her çeşidini öğretiyor. Mesela; Efendimizin 20 yaşında dâhil olduğu bir olay var “ Hılful fudul” ne öğretir bize, Zalime karşı, mazlumun yanında olma ahlakını öğretir.

-Hz. Hatice ile olan evlilik, Aile, eş ve baba ahlakını öğretir bize,

-Kâbe’deki hakemlik meselesi, hüküm verme ve meselelere yaklaşım ahlakını öğretir bize,

-Hira, varlık sancısını ve arayış ahlakını öğretir bize,

-Darul erkam, eğitim ve öğretim ahlakını öğretir bize,

-Şib-i ebi talip, yokluk ve fakirlik ahlakını öğretir bize,

-Taif, tebliğ ve davet ahlakını öğretir bize,

-İsra ve Mirac, yücelme ve mükâfat ahlakını öğretir bize,

-Akabe, biat ve sadakat ahlakını öğretir bize,

-Sevr, tedbir ve tevekkül ahlakını öğretir bize,

-Hicret, yol ve yolculuk ahlakını öğretir bize,

-Medine, Devlet ve iktidar ahlakını öğretir bize,

-Kıble, mekân ve yön ahlakını öğretir bize,

-Bedir, galibiyet ve zafer ahlakını öğretir bize,

-Uhud, mağlubiyet ve yenilgi ahlakını öğretir bize,

-İfk hadisesi, iftira ve asılsız olan haberlere karşı olması gereken mü’min ahlakını öğretir bize,

-Hendek, sabır ve direniş ahlakını öğretir bize,

-Hudeybiye, barış ve anlaşmaya sadakat ahlakını öğretir bize,

-Hayber, savaş ve mücadele ahlakını öğretir bize,

-Mute, emir ve sahiplerine itaat ve teslimiyet ahlakını öğretir bize,

-Mekke fethi, Fetih ve kuvvet ahlakını öğretir bize,

-Huneyn, güç ve sayı ahlakını öğretir bize,

-Tebük, infak ve zorluk ahlakını öğretir bize,

-Veda haccı, hac ve hüzün ahlakını öğretir bize,

-Vefat, ölüm ve ayrılık ahlakını öğretir bize, bu örnekler elbette daha da çoğaltılabilir…

İşte size 63 yılın kısa bir özeti, hangi olaya bakarsak bakalım ahlak yok mu? Efendimiz boşuna mı diyor? (hâşâ) “Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim.” Peki, efendimiz ahlakını nereden alıyor? Tabii ki, Kuran’dan…

Uhut’da, ganimete meyil edip, mevzisini terk eden kişiler gibi, ben şuan yaşadığım coğrafyada İslam’ın hangi mevzisini ve amelini terk ediyorum? Soruyu birde şöyle sorayım, ben şu an kimin mevzisini tutuyorum? Hangi sahada mücadele ediyor ve terliyorum?

Yoksa Beni Nadir Yahudilerinin, Kur’ana ve efendimize pervasız bir şekilde ihanet edip, görmezden geldiği gibi, bende şuan da Kur’ana ve peygamberimize bu tutumu sergiliyor, Kur’an ve peygamber ha var ha yokmuş gibi mi yaşıyorum?

Kıblenin değişmesi ile yönlerini ve yönelişlerini Kâbe eksenli yapan o müminlerden olmayıp, Kıblesiz bir hayat tarzı sergileyip, her yöne ve her yönelişe dönenlerden miyim? Yani benim yöneldiğim kıble ve o yöne döndüğümde razı edeceğim yer neresi? Ya da şöyle sorayım, Namazda döndüğüm kıble ile namaz sonrası döndüğüm kıblem aynımı?

Yoksa Huneyn gününde olduğu gibi, bende sayıya ve çokluğa önem verip, asıl güç kaynağının Allah olduğunu mu unutuyorum?

Bize düşen, efendimizin 63 senelik hayatına bakarak, O’nun hayatında “benim yerim neresi? Ben bu işin neresindeyim? Diyebilmek ve kendimizi sorgulayabilmektir…

Selam ve dua ile