Ligin başından itibaren söylüyorum, bu yönetim kurulu Sarıyer’i uçuruma sürüklüyor. Yaptıkları tek bir icraat olmadığı gibi takım sportif anlamda çöküş yaşıyor. Küme düşme potasının hemen üstünde yer alan Sarıyer, her geçen gün daha kötüye gidiyor. Mart ayındayız ve bu sezon tam 4 teknik direktör değişti. Yaşanan bu tablo tam bir utanç vesilesidir! Görevden alınmalar veya istifalar hiç fark etmez, 4 teknik direktör bu sezon takımın başında görev yaptı. Sırasıyla Mehmet Birinci, Beyhan Çalışkan, Mahmut Kocabal ve şimdi de Bahattin Güneş. Bu saydığım isimlerin Sarıyer’i başarıya götürecek hocalar olmadığı aşikar ortada. Siz bakmayın Mehmet Birinci’nin Sarıyer’den ayrıldıktan sonra Giresunspor’da başarılı olmasına… Giresun’da şartlar ve imkanlar çok farklı ve istikrar anlamında Sarıyer’le karşılaştırılamaz. Ben Mehmet Birinci’nin de iyi hoca olduğunu düşünmüyorum. Yeni teknik direktör Bahattin Güneş’in de ne kadar katkı sağlayacağı meçhul… Mahmut hoca ya gelirsek, o da Sarıyer’de A takım hocası olamaz. Fakat ben yönetici olsam, Mahmut hocaya kesinlikle altyapı da görev veririm.
Saffet Başkan, Yöneticilere Görev Vermemelidir
Bu denli istikrarsız bir anlayışın temeli tamamen Sarıyer Spor Kulübü’nde görev yapan yöneticilerin futbol konusunda cahil olmaları ve hiçbir bilgi sahibi olmadan, sırf hava atmak ve boy göstermek için Sarıyer’de yöneticilik yapmalarına dayanmaktadır. Sarıyer Spor Kulübü 2. Başkanı Hakan Şengül yapılan futbolcu ve teknik direktör transferlerini kendisinin gerçekleştirdiğini söylüyor. Sayın Şengül’ün futbol bilgisi ve yöneticilik anlayışı maalesef Sarıyer’i bataklığın kenarına getirmiş vaziyette… Saffet Başkan’ın da artık çok daha dikkatli davranıp, yöneticilere sorumluluk vermeden tüm işleri kendisi halletmelidir. Yazın seçim var, biraz dişini sıkmalı Sayın Akkoyun. Kongreye kadar en az hasarla atlatması gerekiyor bu süreci. Bu yüzden yöneticilere sorumluluk vermekten kaçınmalıdır. Çünkü kulüpte görev yapan yöneticiler, Saffet Akkoyun’un tüm iyi niyetini suistimal ediyor. Hem Sarıyer Spor Kulübü’ne hemde Saffet Akkoyun’a yazık oluyor.
Başkan Saffet Akkoyun tek başına savaşıyor
Fakat tüm samimiyetimle söylüyorum ki Sarıyer’de Başkan Saffet Akkoyun’u tenzih ediyorum. Başkan Akkoyun, tek başına mücadele veriyor. Sırf Sarıyer Spor Kulübü mağdur olmasın diye evini ipotek edecek kadar onurlu davranışlar sergiliyor. Sarıyer’in bitmeyecek denen borçlarını neredeyse bitirmek üzere... Kulübün en önemli meselesi olan borçların tamamına yakını temizlenirken, maalesef diğer yöneticilerden böylesine gerçekçi çalışmalar göremiyoruz. Sarıyer Spor Kulübü’nde Yönetici olmak nasıl onurlu bir görevse, bu görevi kötüye kullanmakta o kadar onur kırıcı bir karakter göstergesidir. Transfer yapılırken futbolcuların yeterince araştırılmaması ve yapılan bireysel göstermelik analizlerin tamamen komisyonculara para kazandırmak adına gerçekleşmesi çok acı bir gerçektir.
Teknik direktör alırken hiçbir plan yapmamak ve hedef belirlememek de korkunç şekilde vahim bir durumdur. Bu gerçeği tüm Sarıyer kabul ediyor; Sarıyer Spor Kulübü’nün tarihine gelen en aciz yönetim kuruluyla karşı karşıyayız. İki sene önce göreve başlayan yöneticiler yaptıkları açıklamalarda Sarıyer Spor Kulübü’ne kalıcı mal varlıkları sağlayacaklarının sözünü vermişti. Fakat görüyoruz ki bu sözler buhar olup uçtu. Sarıyer’in ne özel ürünlerini satacak bir Sarıyer Store mağazası var, ne de düzenli olarak işleteceği küçük bir otoparkı? Hiçbir şeyi yok! Aaa pardon bir tane var, az daha unutuyordum… Sarıyer Spor Kulübü’nün sahilde çok sayıda müşterisi olan ve iyi para kazanan bir kafeteryası var. Fakat nedense bu cafe’yi işleten Odabaşı ailesi Sarıyer Spor Kulübü’ne 3.500 tl aylık kira ödüyor. O cafe’nin aylık kira değeri bu komik fiyat mıdır? Sarıyer’in her yerinde bu cafe konuşuluyor. Toplumda vicdanları yaralayan bu konuya bir an önce el atılmalıdır. Sarıyer Spor Kulübü’nün yöneticileri Sarıyer’in hakkını niye savunmuyorlar? Korktukları ne var? Yöneticilerin hiç mi vicdanları sızlamıyor! Sarıyer’in hakkını savunmayan ve yaptıkları her işte başarısız olan bu yöneticiler bir an önce istifa etmelidir. Sarıyer için en hayırlı olanı, bu yöneticilerin bir daha Sarıyer Spor Kulübü’nde görev almamalarıdır.
Kadir Demir yine skandal yarattı
Son olarak sizlerle paylaşmak istediğim mühim bir konu daha var… Sarıyer-Kırklarelispor maçının son dakikalarında Sarıyer 3-2 öndeyken top taça çıkıyor. Top toplayıcı çocuk elindeki topu, taçı kullanacak oyuncuya verince, Sarıyer yedek kulübesinde görevli yönetici Kadir Demir, top toplayıcı çocuğu azarlıyor ve niye süreden çalmıyorsun diye bağırıyor. Çocuğun elindeki diğer yedek topu ise yedek kulübesinin arkasına saklamasını söylüyor. Çocuk da korkarak topu yedek kulübesinin arkasına saklıyor. Büyük ihtimalle bu çocuğumuz Sarıyer alt yapısında oynayan bir futbolcu adayı… Şimdi cevap verin sayın Demir, siz çocuklarımıza, geleceğin futbolcularına nasıl olur da dürüst olmamayı, sahtekarlık yapmayı ve görevini kötüye kullanmasını emredersiniz? Hemde azarlayarak! Senin de çocuğun var Sayın Demir, kendi çocuklarına da bu kötülüklerimi öğretiyorsun! Ben tribünde bu anı izlerken bir Sarıyerli olarak, senin bu davranışından utanç duydum! Ya sen? Ve tabiki senin zihniyetinde olan diğer yöneticiler... Sizler bu davranışlarda bulunurken hiç mi utanmıyorsunuz?