Sarıyer Yenigün, Sarıyer'in Gerçek Tarafsız Gazetesi - ÖZGÜR ÖZEL REKOR OYLA </br>YENİDEN GENEL BAŞKAN
Karakter boyutu :13 Punto15 Punto17 Punto19 Punto

ÖZGÜR ÖZEL REKOR OYLA
YENİDEN GENEL BAŞKAN

ÖZGÜR ÖZEL REKOR OYLA </br>YENİDEN GENEL BAŞKAN
CHP'nin 21. Olağanüstü Kurultayı'nda Özgür Özel yeniden genel başkan seçildi
06.04.2025 / 16:59
CHP'nin kayyum ihtimaline karşı düzenleme kararı aldığı 21. Olağanüstü Kurultayı'nda CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 1171 geçerli oyun tamamını alarak yeniden genel başkan seçildi.

14:40 CHP lideri Özgür Özel, 1171 geçerli oyun tamamını alarak yeniden CHP Genel Başkanı seçildi.

13:20 CHP Genel Başkanı Özgür Özel, kurultayda oyunu kullandı.

12:15 Adaylığını açıklayan eski CHP milletvekili Berhan Şimşek adaylık için yeterli şartları sağlayamadı. Böylece, CHP lideri Özgür Özel Kurultay'da tek aday olacak.

10:50 Genel Başkan Özgür Özel'in yeniden genel başkanlığa aday olduğu kurultayda, Antalya Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal ve eski milletvekili Berhan Şimşek de aday olacağını açıklamıştı.

Uysal, kurultay başladıktan sonra adaylıktan çekildiğini açıkladı.

Adaylıktan çekilen Uysal'ın açıklaması şöyle:

"Kıymetli dostlarım, değerli yol arkadaşlarım; Bildiğiniz üzere, bugünkü tarihli CHP Olağanüstü Kurultayı’nda, CHP Genel Başkanlığı’na adaylık için girişimde bulundum.

1. Hükümetin partimize yönelik hukuksuz saldırılarına karşı partimizin güçlendirilmesi; Sayın Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere tutuklu arkadaşlarımızın tahliyesinin sağlanabilmesi için güçlü ve tutarlı bir yönetim anlayışının inşası.

2. Her ne kadar mevcut yönetimin son 15 günlük performansından memnun olunsa da, parti yönetimimizin en güçlü şekilde yeniden yapılandırılması.

3. CHP’nin, bütün Türkiye’yi kucaklayan, 85 milyonun tamamını yol arkadaşı kabul eden ve yüzde 50’yi aşan bir halk desteğine ulaşabilmesi.

Bu üç ana nedenle çıktığım yolda, partimi yıpratmamak için burada detaylarını ifade etmeyeceğim gerekçelerle adaylık iddiamı sürdürmeme kararı aldım. Arayan, destek veren tüm dostlarıma, tüm yol arkadaşlarıma, girişimime umutla ve sevgiyle yaklaşan herkese teşekkür ederim.

Tam demokratik, kalkınmış, üreten ve paylaşan bir Türkiye için; toplumun tamamını kucaklayan, yüzde elliyi aşan oranda halk desteğine sahip olan bir CHP için mücadelem en güçlü şekilde devam edecek. Birleşe birleşe kazanacağız! Saygılarımla."

Açıklamalardan öne çıkanlar şöyle:

"Bu kurultay yapılamasın diye kumpası boşa çıkarıp, Arena Salonu'na cevap süresini bekletip kurultay ilanını boşa çıkarmaya çalışıp, hesapları boşa çıkarıp, 81 ilden 973 ilçeden buraya gelip tertemiz iradelerini lekelemeye çalışan kumpasçılara karşı CHP'nin tarihini, bugününü, yarınını, iradesini ve geleceğe yönelik olarak bu ülkenin teminatı olduğu gerçekliğini gösteren arkadaşlarım, hoş geldiniz.

"İMAMOĞLU'NA MERHABA"

Yarım asırdır iktidar yüzü görmese de partiyi omuzlayan, taşıyan, aynı yolu yürümekten onur duyduğum örgütüme hoşgeldiniz. Milletin kendisiyle milletle ittifak yapan, Türkiye ittifakına inananlara, Türkiye'nin bütün demokratlarına merhaba. 19 Mart darbesine direnmek için sokaklara inen on milyonlara, hukuksuzca hapiste tutulan Ahmet Özer'e, Rıza Akpolat'a, Alaattin Köselere, Resul Emrah Şahan'a, Mehmet Murat Çalık'a, belediye meclis üyelerimize, Çiğdem Mater'e, Osman Kavala'ya, Tayfun Kahraman'a, Can Atalay'a, tüm siyasilere, genel başkanlara, eş genel başkanlara ve İBB'nin seçilmiş başkanı, Türkiye Cumhuriyeti'nin bir sonraki Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'na merhaba.

Ekrem Başkan İstanbul'un iradesini yasak tanımayan, engel tanımayan, kendi geleceklerine umut olan genç kardeşlerime, hapishanelerde tutulan genç kardeşlerime, annelerine babalarına merhaba.

Atatürk'ün partisine, Türkiye'nin bir sonraki Cumhurbaşkanı'na yönelik sivil darbe girişimine direndiğimiz günlerde olağanüstü kurultayımızı yapıyoruz. Partimize kayyum atama planını bertaraf etmek, CHP'nin ne demek olduğunu göstermek için buradayız. 1,9 milyona ulaşan üyelerimizin, milyonlarca vatandaşımızın gelecek hayallerini savunmak için buradayız.

CHP kurucu bir partidir. Kısa zamanda büyük bir kalkınmayı başaran, pek çok insan hakkını yurttaşlarına tanıyan partidir. İstese tek parti olarak devam edecekken, çok partili demokratik rejimi inşa eden partidir.

Demokrasiye inancımız sonsuzdur. Millet karar vermiş, partimiz 47 yıl tek başına iktidar olamamıştır. AK Parti 23 yıldır yönetme yetkisi almıştır. Kimin demokrat kimin olmadığına, kaybettiğine ne yaptığına bakarak karar verilir. Biz bugün kazandığında nasıl davranan, kaybettiğinde nasıl davranan anlayışı mahkûm etmek için buradayız.

Tam 1 yıl önceki seçim gecesi, bazılarınızın yanından, partimize ulaşan tüm yolların insan seli olduğu, ışıkların coşkuyla yandığı o akşam, pek çoğunuz televizyondan yaptığımız konuşmayı dinlediniz. Birlik ve beraberliğe sahip çıkacağımızı, kucaklaşmayı sağlayacağımızı, tevazunun kazandığını, bu sonuçların bir görev olarak seçmenin bize açtığı kredi olarak gördüğümüzü söylemiştim. Kafasında bavullarını toplayıp gitmeye karar veren gençler bizi beklemeye geçtiklerini söylemiştim, işte o gençler için buradayız.

"İKTİDARA YÜRÜDÜĞÜMÜZÜ ONLAR DA GÖRDÜ"

Belediye başkanlarımız aslanlar gibi çalıştılar. Tarihin en büyük ekonomik krizlerinden birisinde görev sosyal belediyeciliği öne çıkaran başkanlarımıza düşmüştü. O başkanlar kent lokantaları, kreşler açtılar, veresiye defterindeki borçları sildirdiler, yoksul ailelerin çocuklarına burs verdiler, sosyal yardım götürdüler. İlk 6 aylık performansları sonucu yüzde 38 ile seçilen belediye başkanlarımızın yüzde 49'a yükseldiğini gördük. O günden sonra artık CHP'nin belediyecilik üzerinden halkla kurduğu temasın, şefkatli sıcak elin, kapsayıcı dilin CHP'yi emin adımlarla iktidara taşıdığını biz de gördük, onlar da gördü.

"CHP BİRİNCİ PARTİ"

Karşımızda muhataplarımız, ülkeyi yönetme yetkisini elinde bulunduranlar ne yaptı? İktidar partisi ilk kez kaybettiği seçimlerden sonra kaybetme sınavından geçemediğini dünyaya göstermiştir. Bizimle hizmetle yarışacak cesaretleri yoktu. Onun yerine kamu gücünü rakiplerine karşı kullanarak hem belediyelerimizi hem muhalefeti sindirme gayrertine giriştiler. Yeni kavgalar yaratarak koltukta kalabileceklerini zannettiler. Asgari ücretlilere, emeklilere haklarını vermek yerine gelir adaletsizliğini derinleştirdiler. Demokrasiyi tren gibi görenler, yenildikleri seçimden sonra o trenden inmeyi tercih ettiler. Arkasında millet desteği bulunmayan, despot bir rejimi kurmak için adımları sistematik olarak atmaya başladılar. Yaşadığımız Saraçhane sürecinden önce yapılan tüm anketlerin mart ayı ortalamasında CHP bugün de Türkiye'nin birinci partisi.

İlk olarak temmuz 2024'te AK Partili belediyelerin ödemediği SGK borçalarını faiziyle tek seferde tahsil etme hazırlığına girdiler. Ardından yoksul ailelerin evlatlarının burslarına, kreşlere, belediyeleri silkeleyin diyerek sosyal belediyecilik hizmetlerini durdurmaya giriştiler. Milletin desteğini bir zerre kazanamadılar.

Bu kez Türkiye'nin geleceğine ihaneti, bir başsavcı ile başlattılar. Adaleti kirletmesi için mahkeme mahkeme gezdirilen özel görevli bir yargı aparatıyla muhalefet eden kim varsa boynunu vurmaya, sindirmeye çalıştılar. Siyasetçilerden akademisyene, sanatçılardan barolara kadar bir hukuksuzluk dalgası başlatarak toplumun dikkatli seçilmiş, tüm kesimlerini sindirebilecek operasyonlarla, tutuklamalar yaparak, cadı avı başlatarak Gezi benzeri toplanma, gösteri yapma gibi işleri devlet tarafından cezalandırılacağı hissi yaratacak özel operasyonlar yaptılar. RTÜK'ü de TRT'yi de alet ettiler. Muhalefet etmeyi suç teşkil ettiler.

"DARBE GİRİŞİMİNİ PÜSKÜRTTÜK"

5 davada ayrı aynı siyasi yasak ve 25 yıl hapis istediler. Bu saldırılara karşı onların istediği gibi millet ya susacaktı, sinecekti, geri çekilecek ve korkacaktı ya da millet bu darbeye direnecekti. Millet fakru zaruret içindeyken kimden enerji aldıysa döndü ona baktı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün partisine baktı. Susmak, sinmek yerine ayağa kalkmaya karar verdik.

CHP artık bu iktidarın bu millete vereceği hiçbir şey olmadığını, milletin erken seçimi olan talebini erken seçimin adayı da erken belirlenir diyerek yola çıktık. Tüm üyelerle ön seçim yapma taahhüdümüzü yerine getirdik. Üye sayımızı 1,9 milyona ulaştığını ifade etmek isterim. 2019'da İstanbul seçimini iptal ettikleri gibi 6 sene sonra bir iftar sofrasında 31 yıl önce alınan diplomayı iptal etmeye, 19 Mart'ta sahurda Ekrem İmamoğlu ve arkdaşlarına operasyon yaptılar. Ön seçim günü milletin önüne sandığı koyduğumuzda İmamoğlu'nu hakim karşısına çıkardılar. Adeta gizlimiz saklımız yok, hedefimiz belli, sonuç almak için gözümüzü karartığımız mesajını verdiler.

Onlar adayı Vatan Emniyet'e götürdüklerinde, sandık artık bu darbe girişimine direnmek isteyen tüm demokratların sandığıdır diyerek dayanışma sandığına davet ettik. Örgütümüz inanılmaz bir ayağa kalkışla yüzde 96 katılımla geldiler, seçtiler ve tarihe geçtiler. Bu örgüt sadece kendisi gelip seçip tarihe geçmedi.

Ön seçim motivasyonu, 19 Mart darbe girişiminin olduğu gün, bir sonraki Cumhurbaşkanı adayımız, Saraçhane'ye kayyum atamak olduğunu gördük. O an İstanbul'da neredeyse sokağa çıkmak yasaklandı. Toplanma, yürümek yasaklandı. Verdiğimiz karar Saraçhane'ye gitmek oldu. Saraçhane'ye koşan milyonlarla darbe girişimini geri püskürttük.

"MİLLET BU ÜLKENİN GERÇEK SAHİBİ"

Bugün Türkiye'de yine milletin çözeceği bir denge durumu mevcut. Cuntacılar, bir önceki seçimin sonuçlarından dolayı sarayda, bakanlıklarda, devlet dairelerine hapsedilmiş bir cunta olarak durmaktadır. Sokaklar ve meydanlar halkındır, milletindir, bizimle birliktedir. O cunta bugün Ekrem Başkanımız başta, arkadaşlarımızı cezaevinde esir tutmaktadır. Türkiye'yi bir cunta yönetmektedir. Tayyip Erdoğan bir cunta başkanına dönüşmüştür. Artık meşruiyeti yoktur. Sokaktan, sandıktan ve milletten korkmaktadır. Bu salondaki irade Türkiye'yi cuntacıdan kurtaracak iradedir. Millet bu ülkenin gerçek sahibidir.

Darbe aceleye gelmiş, hazırlıksız yakalanmış, iftiralara delil uyduramadan yaptığı işlerle rezil rüsva olmuştur.

"TÜRKİYE, BİR AVUÇ CUNTACIDAN BÜYÜKTÜR"

Bugün Türkiye’de yine milletin çözeceği bir denge durumu mevcuttur. Cuntacılar yani darbeyi planlayanlar bir önceki seçimin sonuçlarından dolayı sarayda devlet dairelerindeki makam odalarına hapsedilmiş bir cunta olarak durmaktadırlar ama sokaklar irade halkındır, bizimle birliktedir.

O cunta arkadaşlarımızı esir tutmaktadır. Bugün Türkiye’yi seçimden korkan, rakibinden korkan, milletten korkan bir cunta yönetmektedir. Tayyip Erdoğan halkın desteğini arkasına alan bir cumhurbaşkanı değil, halkın desteğini alanları kendine rakip olabilecekleri hedef alan bir cunta başkanına dönüşmüştür. Artık meşruiyeti yoktur, seçimden, sokaktan korkmaktadır. Bugün bu salondaki irade o cuntayı dağıtacak iradedir. Türkiye bir avuç cuntacıdan büyüktür.

TÜRKİYE İTTİFAKI

Adına kent uzlaşısı da deseler bizim Türkiye ittifakı dediğimiz bu süreçte belediye başkanlarımız ne ile suçlanıyorsa onu partinin genel başkanı olarak kendi talimatım olarak ilettiğimi ve sorumlunun ben olduğumu açıkça ifade ediyorum.

KÜRT MESELESİ

İktidar Kürtlerin belediye meclisinde temsil edilmesini suç saymaktadır. Biz barıştan yanayız barışa destek oluruz, terör örgütünün silah bırakacağı, Kürtlerin sorunlarının demokratik yollarla aşılacağı her türlü girişimi yıllarca savunduk. Ama karşımızdaki iktidar batıda seçimlere giren Kürtlere terör yaftası yapıştırmaktan çekinmiyor. Ekrem başkana kurulan kumpas bir yanıyla Kürtlerin seçilme ve seçme hakkına kurulan kumpastır. Kürtler CHP’ye güvenebilirler ama kendilerini defalarca kandırmış her fırsatta suçlamış, cezalandırmış, zulmetmiş bu AK Parti iktidarına en kuvvetli yanıtı yine kendileri vereceklerdir. Kürt meselesinin çözümü Türkiye’nin demokratikleşmesinden geçer. Şehit annelerinin gözünün içine bakamayacağımız hiçbir sürecin içinde olmayacağız.

"23 YILDIR YENEMEDİYSEK EN BÜYÜK SORUMLULUK BİZE AİT"

İddiaları oluşturmak için bu kadar ahlaki zeminden uzaklaşmaları kendileri için bile değilse bu ülkede onları bu mevkilere getiren bir iktidarı 23 yıldır yenemediysek en büyük sorumluluk bize aittir, ne yapmak gerekiyorsa ilk seçimde kazanıp bu ülkeyi yeniden demokrasi ile tanıştırıp, yargıdaki bir avuç çeteyi eninde sonunda yargılandıkları günleri göreceğiz.

"MEHMET ŞİMŞEK TÜRKİYE’DEKİ CUNTANIN MALİ AYAĞI OLAN KİŞİDİR"

(Yurt dışı yasağı olan TÜSİAD yöneticilerine Euro Chambres daveti) Soruyorlar ne suç işlemişler diye; hükümeti eleştirmiş diyorlar. Mehmet Şimşek o insanları ikna edip para bulmaya çalışıyor. Mehmet Şimşek dünyada demokrat görünen gerçekte Türkiye’deki cuntanın mali ayağı olan kişidir.

MASAK'ta rapora imza atacak uzman veya kıdemli bulamadılar. Bizzat Mehmet Şimşek'in baskısıyla bir uzman yardımcısına imza attırdılar.

ERDOĞAN'A İMAMOĞLU TEPKİSİ

Bir yandan Türkiye’ye yabancı yatırım gelsin diye çırpınan biziz. AB’ye tam üyelik nedir hukuk devletini savunmak nedir, ama hukuk güvencesini kaldırmak nedir? Diploma iptal ediyorsun 30 yıl sonra, Türkiye’nin adını bilmeyenlerin adını bildiği İstanbul’un mazbatasını iptal ediyorsun ya! Hazmedemeyip kumpas kurup içeri atıyorsun!

"ÇIKARIN TELEFONLARI!"

Özgür Özel, bir önceki kurultayda iktidar yanlısı medyada çokça yer alan 'delegelere telefon dağıtıldı' iddialarına da çok sert tepki gösterdi.

Özel, delegelerin hepsinin aldığı telefonları kendi paraları ile aldıklarını ifade etti ve bütün delegelerden cep telefonlarını kaldırmalarını istedi:

"1300 delegemiz telefonunu çıkarsın! Ey savcı bey, burada 1300 telefon var, IMEI numarası üzerinden baz istasyonunuza sinyal veriyoruz. Bak bakalım aynı bayiden alınan bir tane telefon bulabilecek misin!"

"ONLAR YÜZÜNÜ MASKELEYEN SARAY YANDAŞLARI"

Utanmadan şikayet edenler CHP'li diyorlar, bizim bir suçumuz yok. CHP'liler kendileri suçluyor kendileri konuşuyor diyorlar. Buradan söylüyorum, Erdoğan'a sesleniyorum. Bu partide öyle CHP'liler yok. Onlar CHP'li falan değil, onlar yüzünü maskeleyen Saray yandaşları, onlar CHP'li diye kimseye yutturamazsınız. Menfaat çukuruna düşen işbirlikçiden CHP'li olmaz. Bir partinin genel başkanına '1 Nisan'da gideceksin' diyenden, 31 Mart seçimlerinde Zafer değil, hezimet bekleyenlerin yaptığı işleri kimse CHP'ye mal etmeye çalışmasın. Bunu yapmaya çalışırsan, o salon ayağa kalkar, haddini bildirir sana. İşte CHP budur. Bunlar 31 Mart zaferinin sahipleridir. Bunlar bu partinin onurlu, cesur evlatlarıdır.

MİTİNG TAKVİMİNİ AÇIKLADI

İmza kampanyasında 7 milyona ulaştık. Pazar günü Samsun'dayız. Samsun'la başlıyoruz. 19 Mayıs'ta İzmir'de, İzmir tarihinin en büyük mitingiyle... Her çarşamba, İstanbul'un bir ilçesinde gece mitingi...

"HER ŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK" DİYEN BERKAY GEZGİN PM LİSTESİNDE

Özel, İmamoğlu eylemlerine katıldığı için gözaltına alınan ve şu an Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan "Her şey çok güzel olacak" sloganının mimarı Berkay Gezgin'in PM listesinde olduğunu açıkladı.

Özel, "Gençlik Kolları Genel Başkanımız Cem Aydın'dan boşalan yere Silivri Cezaevi'nde bu programı takip eden Berkay Gezgin Parti Meclisi anahtar listemizde olacak" dedi.

10:20 Divan kurulu başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu'nun konuşmasının ardından Özgür Özel, kürsüye çıktı.

DİVAN BAŞKANI SEÇİLDİ

Kurultayda, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu "Divan başkanı" olarak seçildi.

ÖZEL SALONA GELDİ

09:50 CHP lideri Özgür Özel Kurultay salonuna geldi

CHP'nin kayyum ihtimaline karşı düzenleme kararı aldığı olağanüstü kurultay bugün gerçekleşiyor.

Özgür Özel, Berhan Şimşek ve Ümit Uysal genel başkanlık için yarışacak. Uysal ve Şimşek'in resmen aday olabilmesi için delegelerin en az yüzde 5'inin oyuyla genel başkanlığa aday gösterilmesi gerekiyor.

İMAMOĞLU'NA TEMSİLİ KOLTUK AYRILDI

Silivri'deki Marmara Cezaevi'nde tutuklu bulunan CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu için de temsili koltuk ayrıldı.

Ayrıca ayarlanan oturma düzenine göre CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in sağ tarafında Hikmet Çetin, Hikmet Çetin'in yan tarafında ise Kemal Kılıçdaroğlu oturuyor.

İmamoğlu için ayrılan koltuğun sol yanında da CHP'nin eski Genel Başkanı Altan Öymen ve Murat Karayalçın oturuyor.

Salonda bulunan her bir koltuğun üzerine Silivri'de tutuklu bulunan Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan'ın gönderdiği mesaj konuldu.