Pazar günü kar yağışıbekleniyor olmasına rağmen güneşli ama soğuk bir havada maç yapıldı.
Geçtiğimiz haftalarda kulüp çalışanlarından bir kardeşim bana “futbolculara az sallıyorsun daha çok salla ki bir anlamı olsun” şeklinde bir ifade kullanmıştı. “SALLAMAK” ne demek? Saçma sapan boş konuşmak gerçekle bir alakası olmadan uydurmak demek değil mi? Bu sözden anlıyorum ki bu kardeşim belki futbolcular belki yönetimdeki abilerimiz benim salladığımı düşünüyor.
Bu haftaki rakibimiz büyük küçük birçok kulübe futbolcu vermesiyle ün yapmış, hala da gençleri birinci planda tutan, bu haliyle bile kadrosunda Galatasaray ve birkaç süper lig takımının talip olduğu 3 genç oyuncuyu bünyesinde bulunduran tecrübesiz, tabiri caizse çoluk çocuktan oluşan başarıya aç oyunculardan kurulu Çanakkale Dardanelspor. Geri dörtlüsünde oynayan 5 numaralı Safa SERBEST’e ısrarla Galatasaray’ın talip olduğu, 10 numaralı formayı giyen İlker SAYAN ile 9 numaralı formayı giyen Hüseyin ÇOLAK’ı ise birkaç süper lig ve 1.lig takımının istediği kulağımıza gelen duyumlar içinde. 53 numaralı formayı giyen Mustafa TOPUZ’ da keza ileriki yıllarda adını çok sık duyacağımız isimlerden biri olmak yolunda olan genç bir oyuncu.
Bütün bunların yanında ligde oynadığı 14 maçta 9 gol atıp 20 gol yemiş bu haliyle küme düşmeye aday en güçlü takım konumunda Dardanel Spor. Oyun anlayışı olarak her iki devrenin ilk yarım saatinde rakibi üzerinde yoğun bir baskı kurup gol arayan sonrasında ise dağınık bir futbol oynayan bir takım.
Dardanel Spor’dan bu kadar bahsettiğimiz yeter, geçelim Sarıyer'e...
Sarıyer takımı sahaya kalede Emre, geri dörtlü de Emre Bayraktarbaşı, Emre Karaman, Önder Turacı, Feridun Sungur, Ön liberoda Sami Göktepe, Orta dörtlüde ise Murat Hacıoğlu, Volkan Altın, Bünyamin Aksoy, Hakan Soylu, ileri de Cemre Atmaca tertibi ile sahaya çıktı.
Oynadığı 14 maçta 9 gol atabilmiş bir takıma karşı 5 kişiden oluşan bir savunma kurgusuna ilaveten 14 maçta 20 gol yiyen ve neredeyse bütün maçlarda kalesinde gol gören bir takıma karşı tek forvet oynamak ne kadar doğruydu bunu gerçekten iyi düşünmek lazım.
Kabul ediyorum rakip çok genç, özellikle maçın ilk yirmi dakikasında Feridun’un bulunduğu nokta üzerinden çok fazla baskı kurdu Dardanel. Kalecimiz Emre şanslı günündeydi. Kendisine iş düşecek çok fazla tehlikeli atağı olmadı Dardanelspor’un.
Murat Hacıoğlu bence bu maçta gayretli ve iyiydi. Ancak biz Murat Hacıoğlu’nu yanlış kullanıyoruz. Murat’ı kullanmak istiyorsak onu kaleye sırtı dönük değil yüzü dönük oynatmalıyız. Ayrıca Murat’ın koşu yoluna hızlı paslar böylesine genç çocuklardan kurulu rakip karşısında Murat’ı bitirmek demek. O uzun pasları fuleli koşu yapıp genç oyunculardan almasını beklemek doğanın tabiatına aykırı.
Hocamızın oyunu okumada ve oyuncu değişikliklerinde hatalı tercihler yapmasına alıştık. Bu maçtaki değişikliklerini yine anlamakta biraz güçlük çektik. Sarıyer Sahaya 4-1-4-1 düzeniyle çıktı. Orta sahadaki dört oyuncunun kimler olacağı ve nasıl bir oyun kurgusu içerisinde olacakları aslında en önemli meseledir. En büyük zaaf bu noktada yaşanıyor. İşte bu kurgudur bize maçı kazandıracak yada kaybettirecek olan. Sahada Murat Hacıoğlu ağır oyuncu kontenjanından sahadayken bir başka ağır oyuncu olan Ömer Şengöz’ü ve ofansif ortasaha oyuncusu olmayan Semih Kaya’yı oyuna almanın mantalitesini anlamak çok zor aslında...
Sorun; forvet hattını Ömer Şengöz ile tek forvetten çift forvete çıkartmak mı? Yoksa orta sahadan yada defanstan forveti pozisyona sokacak kanat ortaları yada varsaysonlarını yapmak mı?
Beşli defans bloğuna 3 ağır adamı ekle orta sahada iyi yada kötü ayağında top tutabilen bünyamin ve hakan’ı çıkartmakta ki hedef neydi acaba? Şafak’ı oyuna alırken Teknik Direktör Beyhan Çalışkan, neyi planlıyordu da bizler göremedik? Ofansif orta saha oyuncuları çıkartıp defansif ortasaha oyuncularını oyuna sokmak beraberliğe ben razıyım demek mi acaba?
Kabul ediyor ve hak veriyorum forvet hattındaki oyuncu sayısını ikiye çıkartmayı... Ancak bu forvet hattına oyuna sonradan girenler de dahil gol pasını kim verecek? Kulübende süratli ve genç Yunus emre varken, Tecrübeli ve oyunu (iyi kötü) iki yönlü oynayabilen Muhammed’e neden yer verilmez.
Sonuçta kalesinde 20 gol görmüş bir takıma karşı bu kadar çok defans ve defansif ortasaha oyuncu ile çıkmanın mantığını bir türlü bulamıyorum.
SARIYER TARAFTARIYLA BİGA POLİSİ ARASINDA GERGİNLİK
Sarıyer Futbol takımını soğuk havaya rağmen desteklemeye yaklaşık otuz civarında taraftar geldi. Biga polisi yeni futbol yasası gereği kendilerine verilen talimatla İstanbul’dan gelen otobüsteki taraftarlardan aşırı alkollü olanları stada almadı. Sarıyer’ın tanınmış simalarından Cadde Hüseyin, Taksici Yüksel, Oktay ve ismini bilmediğim başka bir arkadaş aşırı alkol nedeniyle stada sokulmadı. Bu arkadaşlar maç sonunda bana Sarıyer Yönetiminden hiçbir kimsenin sahip çıkmamasından serzenişte bulundular. Kendilerinin talebi üzerine bu konuyu emniyet yetkilileriyle konuştum. Bu arkadaşların polise karşı çok hoş olmayan ifadeler kullandıklarını olayı büyütmemek için bu konuda bir şey yapmadıklarını, bu arkadaşlarda 200 promilin üzerinde alkol çıkması nedeniyle 5326 sayılı kanunun 35. Maddesine göre işlem yapıp 88 TL ceza kestiklerini söylediler. Bu Arkadaşlar o kadar yol kat edip maçı izleyemediler, onlar için üzgünüm.