Siyonist İsrail’in gizli istihbarat kuruluşu MOSSAD’ın başkanı Tamir Pardo’nun dün Türkiye’ye yaptığı gizli ziyaret akıllarda soru işareti uyandırdı.
Tam da Türkiye kamuoyunun, tüm yurdu etkisi altına alan Gezi olaylarına odaklandığı bir dönemde yapılan bu esrarengiz ziyaretin arka planında neler olduğu merak konusu.
MOSSAD Başkanı Siyonist Pardo ve MİT müsteşarı Hakan Fidan arasında yapılan görüşmede Gezi Parkı eylemlerinin de masa yatırıldığı ve bu konu üzerinde değerlendirmeler yapıldığı iddia ediliyor.
1948 yılında Filistin topraklarını işgal ederek, Ortadoğu’nun bağrına zehirli bir hançer gibi saplanan Siyonist İsrail’e hizmet eden gizli istihbarat servisi MOSSAD’ın kirli tarihinde Müslümanlara yönelik hazırlanan hangi tezgahlar, katliamlar ve hainlikler var?
İşte bu soruların cevabı ...
Terörist İsrail devletinin sözde kuruluş tarihi olan 1948’den bir yıl önce Telaviv’de kurulan MOSSAD’ın İbranice’de açılımı ‘Özel Operasyonlar Enstitüsü’ anlamına geliyor. MOSSAD, Filistin topraklarına yaptığı hain saldırılarla kadın, çocuk, ihtiyar, hasta ayırmadan binlerce masumun üzerine ölüm bombaları yağdıran işgalci İsrail’in varlığının devamı için her türlü ihanet planlarını devreye sokmaktan çekinmiyor.
Onlara göre yaptıkları aşağılık zulümlerin, Müslümanlara verdikleri her zararın nihai olarak tek bir amacı var: İçinde Güneydoğu bölgemizin de yer aldığı Nil ve Fırat arasında ki toprakların sahip olmak yani Arz-ı Mevud-u kurmak. Tahrif ettikleri kutsal kitap Tevrat’ın onlara bu toprakları vaadde bulunduğunu iddia ediyorlar ve bu sebepten dolayı yaptıkları her katliamı kendilerince meşru bir zemine oturtma aymazlığını gösteriyorlar.
VARAN1-
İRANLI GENERAL İSTANBUL YOLUNDA KAÇIRILDI
İran Eski Savunma Bakan yardımcısı Ali Rıza Asgari, Şubat 2007 tarihinde Türkiye'de esrarengiz bir şekilde ortadan kayboldu. Asgari, İran savunma planlarını çok iyi bilen, nükleer sırlara vakıf olmasıyla ünlü bir askerdi. İran ordusundan emekli olduktan sonra Suriye'ye giden ve 2007 yılında Şam'dan İstanbul'a geçen Asgari kısa bir süre sonra ortadan kayboldu. İran Savunma Bakanı General Hüseyin Dakiki’nin "İsrail'in istihbarat örgütü MOSSAD, Asgari'yi İsrail'e kaçırdı. Kanıtlarımız var" şeklinde yaptığı açıklamanın İsrail tarafından reddedilmemesi Asgari’nin MOSSAD tarafından kaçırıldığın dair delilleri güçlendirdi.
VARAN-2
İRANLI NÜKLEER FİZİKÇİLER KATLEDİLDİ!
İran’da son yıllarda öldürülen çok sayıda nükleer fizikçi cinayetinin arkasında İsrail’in gizli servisi MOSSAD’ın olduğuna dair şüpheler uzun zamandır tartışılıyor. MOSSAD ajanlarıyla birebir görüşen İsrailli gazeteciler Dan Raviv ve Yossi Melman istihbarat örgütünün nasıl çalıştığını ayrıntılarıyla incelediği kitaplarında İranlı fizikçilere yönelik cinayetlerin MOSSAD tarafından işlendiğini gözler önüne serdi.
İki gazetecinin “Spies Against Armageddon” isimli kitaplarında Tahran’ın nükleer programını durdurmak isteyen Tel Aviv hükümetinin İran’ı suikastçi timleri ile doldurduğu kaydedildi. “Düşmanınım düşmanı dostumdur” mantığı ile yolan çıkan MOSSAD’ın İran’ın nükleer programındaki önemli isimlerini öldürmek için de İran’daki Kürtler ile işbirliği yaptığı belirtildi.
VARAN-3
11 EYLÜL SALDIRILARINDA MOSSAD PARMAĞI!
11 Eylül 2001’de ABD’de ikiz kulelere düzenlenen saldırıları İslam ülkeleri Irak ve Afganistan’ı işgal bahanesi yapan ABD ve müttefiki İsrail gizli servislerinin bu saldırılarda parmağı olduğu hep konuşuldu.
Bu konuyla ilgili tartışmalara yönelik önemli değerlendirmelerde bulunan Pakistan ordusunun emekli generallerinden Hamid Gül, United Press International'a verdiği bir röportajda 11 Eylül saldırılarının ABD Hava Kuvvetleri'nde İsrail'le işbirliği halinde olan hain unsurlar tarafından yapıldığını söyledi.
Hamid Gül röportajında 11 Eylül’e dair şu çarpıcı ayrıntıları paylaştı:
‘MOSSAD ve Amerikalı ortakları 11 Eylül saldırılarının açık suçlularıdır. Bu suçtan kim fayda görüyor? İkiz kulelere yapılan saldırı sabah saat 08:45'te başlıyor, dört uçak belirlenmiş hava rotalarından sapıyor ve hiçbir hava trafik kontrolörü alarm vermiyor. Ve saat 10:00'a kadar hiçbir Hava Kuvvetleri jeti kımıldatılmıyor.
Bu, aynı zamanda küçük çaplı bir Hava Kuvvetleri ihtilaline de işaret ediyor. Belki de, Pentagon'a karşı olmuştur öyle bir şey. Radarlar kilitlenmiş, transponderler durmuş. Hiç IFF -Dost musun, düşman mısın- sorgulaması-uyarısı yapılmamış. Pakistan'da, eğer IFF'e cavap verilmezse, başka hiçbir sorgulama yapılmadan anında jetler havalandırılır ve o uçak düşürülür. Bu, çok açık bir şekilde içerden yapılmış bir iştir. Bush korktu ve hemen bir nükleer korunma mahzenine götürüldü. Adam, açık bir şekilde nükleer bir ortamın oluşmasından korkuyordu. Bu, kim olabilirdi? ‘
Bu da, Kennedy suikastından sonra bulutlara karışan Warren raporu gibi, soruşturmalar sırasında buhar olup uçacak mı’’
VARAN-4
CİNAYET ŞEBEKESİ MOSSAD , IRAK’TA KENDİNİ GÖSTERDİ!
Irak'ta Amerikan işgalinin başladığı Nisan 2003'ten beri MOSSAD suikast timleri aktif görevlerde bulundu.
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın ABD Başkanı için hazırladığı bir rapora göre, Amerikan güvenlik servisi, Iraklı nükleer fizikçi bilim adamlarının tam biyografilerini İsrail'e temin etti. Ardından MOSSAD suikastlere başladı ve bu suikastler bugün de hala sürüyor.
Dr. İsmail Celili, Madrid Uluslararası Konferansı'nda Iraklı bilim adamlarının MOSSAD tarafından öldürülmesi hakkında 23-24 Nisan 2006'da gerçekleştirdiği sunumda şu dikkat çeken ifadeler yer aldı:
"Birçok suikast girişimi bilim adamı veya yakınlarının ölümü ile neticelendi. Suikast girişimleri devam ediyor. Tekrarlanan tehditler sonucunda insanlar Irak'tan ayrılmaya zorlanıyor. Bir çok ölüm tehdidi kayıtlara geçmedi. 2006 Nisan'ının son haftasında Musul'da doktorlara ülkeyi terketmeleri tehditleri yaptıkları ortaya çıktı. Iraklı bilim adamlarına suikastler Irak'ta yeni bir olay. Nisan 2003'ten önce yoktu. Suikastler, kaçırmalar ve ölüm tehditleri akademisyen ve doktorları, Irak'tan ayrılmaya zorluyor. Öldürülenlerin büyük bir çoğunluğu etnik olarak Arap."
VARAN-5
FİLİSTİN DİRENİŞİNİN ŞEHİT KOMUTANLARI!
Siyonist İsrail’in, topraklarına uyguladığı ambargo, abluka ve işgale rağman direnişlerinden taviz vermeyen Filistin halkı, bu haklı ve şanlı mücadeleye bir çok liderini ve komutanını feda etti.
Şeyh Ahmet Yasin’den Rantisi’ye, Fethi Şikaki’den Ahmet El Caberi’ye kadar bir çok direniş lideri MOSSAD’ın istihbarat sağladığı ve İsrail ordusunun düzenlediği hain saldırılarla şehid edildi.
VARAN-6
HAMASLI KOMUTANA DUBAİ’DE ALÇAK SUİKAST!
2010 yılında Dubai'de bir otelde suikaste uğrayan Hamaslı komutan Mahmud El-Mabhuh cinayetinin ayrıntıları ortaya çıktığında,saldırının ardında organize bir ekibin varlığı çıkacaktı.Suikaste yönelik ayrıntılar acıklandığında, 11 kişilik ölüm timi tarafından gerçekleştirildiği anlaşılan cinayette, şüphelilerin kimliklerini gizlemek için takma sakal, peruk ve tenis kıyafetleri kullandığı anlaşıldı.
Daha sonraki süreçte Fransız, Alman, İrlanda ve İngiliz pasaportu taşıyan bu kişiler için uluslararası tutuklama emri çıkartıldı. Hamas ise suikastin arkasında İsrail gizli servisi MOSSAD'ın olduğunu savundu.
Suriye'de sürgünde yaşayan Hamas'ın önde gelen komutanlarından Mahmud El Mebhu, 2010 ay Dubai'ye gidişinden sadece 5 saat sonra esrarengiz bir suikaste kurban gitmişti.
Dünyada ses getiren cinayet soruşturmasının devamında, Polonya polisi Almanya’nın talebiyle Hamas liderlerinden Mahmud el-Mabhuh cinayetine karışan bir MOSSAD ajanını tutuklamıştı.
VARAN-7
TARİHE GEÇEN MOSSAD TEZGAHI: MÜNİH OLİMPİYAT KÖYÜ BASKINI
1972 yılında Münih Olimpiyat Köyü'nde İsrailli sporcuların bir grup özel tim tarafından kurtarma operasyonu sırasında öldürülmesi, kanlı MOSSAD eylemlerinden biri olarak tarihe geçti.
Rehinelerin kurtarılması sırasında skandal bir kurtarma operasyonuna imza atan MOSSAD, Filistinli eylemcilerle birlikte İsrailli sporcuları da öldürdü.
Katlettikleri kendi vatandaşlarını eylemci Filistinlilerin öldürdüğününe dair bir imaj oluşturan Siyonist İsrail’in gizli istihbarat servisi MOSSAD, bu operasyonun ardından öldürülen İsrail vatandaşı sporcularını gerekçe göstererek Filistinli liderlere yönelik suikast avına başladı. İsrail istihbaratı ile ortak çalışan dönemin Alman polisi İsrailli sporcuların kimler tarafından öldürüldüğünü kesin olarak ortaya çıkarabilecek otopsi sonuçlarını halka açıklamayı reddetti. Bu sayede sporcuların MOSSAD tarafından öldürüldüğünü bilimsel olarak örtülmüş oldu