MUHALEFETİN TEK GERÇEĞİ VAR! ERDOĞAN'A KARŞI OLMAK VE NEFRET ÜRETMEK!!!Başar Biberoğlu, çok önemli bir yazı yayınlayarak, muhalefet ile ilgili ciddi tespitlere değindi. 15.01.2023 / 13:55 İstanbul'un önde gelen iş insanlarından, siyasetçi ve hukukçu Başar Biberoğlu, çok önemli bir yazı yayınlayarak, muhalefet ile ilgili ciddi tespitlere değindi.
Biberoğlu açıklamasında şu ifadelere yer verdi...
BAŞAR BİBEROĞLU:
Halkımız merak ediyor...
6+1 Masanın hedefi nedir?
Gerçi altılı masa diye adlandırılıyor ama aslen sayısı 7! Görünmeyen ortak da var.
Gerçek şudur ki, Erdoğan düşmanlığı ve Ak Parti nefreti üzerinde birleşen ve ülke nereye giderse gitsin öncelikle bu iktidar gitsin diyerek birlikte amansız bir mücadele yürütenler, bir şeyler kurgulamak için ne yapalım, konusuna gelince aralarında bir türlü anlaşamadılar.
Ortak mutabakat sağlanamadı.
Son olarak, CHP danışmanının yaptığı açıklama tartışılıyor.
Özerklikten bahsetmişti.
Bu açıklamaya Sayın Akşener sessiz kalsa da parti yetkilisi kabul etmediklerini söyledi.
CHP sözcüsü ise, bizim açıklamalarımızdan başka açıklamaya itibar etmeyiniz, dedi.
Kısacası her kafadan bir ses yükseliyor.
DEĞİŞİK FORMÜLLER üzerinde çalışıyorlar.
Muhalefet, Yerel yönetimlerde, daha önceki seçimlerde verdikleri sözleri kazandıkları seçim bölgelerinde bir türlü gerçekleştiremediler.
Bedava süt, ekmek, su ilanları bilboartları doldurmuştu.
Belediye hizmetlerinde İndirim bekleyenler, hüsrana uğradılar.
Her şey ucuzlayacaktı.
Olmadı.
Karşılarında zamlı tarifeleri buldular.
Zam denmedi fiyat ayarlaması ismi takıldı.
Otoparklardan suya kadar, doğalgazdan ulaşıma kadar her şey zamlandı...
Hem de çok yüksek oranlarda...
Seçim öncesi ''Her Şey Çok Güzel Olacak'' Sloganı çöktü.
Kendi mahallesinde bile sorgulanmaya başladı.
Homurtular yükseldi, rahatsızlıklar dile getirildi.
Son ceza olayındaki çıkış da çabuk sönüverdi...
Kısacası halkın bu oluşuma ekonomik açıdan güveni yoktur.
Aynı zihniyetin iktidar yıllarındaki uygulamaları da ortadadır.
Zam, kuyruk, yokluk, kargaşa...
Şimdi bu oluşumun tek hedefi Erdoğan'ı devirmek.
Bunun için kampanyaları sırasında bol keseden atacaklar.
Akla hayale gelmeyen vaatler, projeler ile halkı etkilemeye çalışacaklar.
Hamleleri, düşünceleri, beklentileri, buna göre yapılmış çalışmalar olacaktır.
Algı operasyonları, yalan ve iftira olayları da devreye girebilir.
Kargaşa ve kaos ortamı istenmektedir.
Suyun bulanması birilerinin işine gelir.
İşte örnek İstanbul 150 günde, yüz elli proje! Sloganlar çok iyi.
Reklam muazzam...
Zamanla bu uğurda HDP'ye hangi vaatler verilecek zamanla göreceğiz.
Adamlar açıkça bizim desteğimiz ile seçimleri kazandınız diyorlar.
İP de aynı şeyi söylüyor.
Eğer onların destekleri ile kazandılar ise, CHP nin oyları ne oldu?
Bu destek tartışmaları uzun bir süre devam edeceğe benziyor.
Şu anda bilinmeyen denklem gibi.
Gelecek günlerde aklınıza hayalinizde gelmeyen vaatleri, verilecek sözleri duyabilirsiniz.
Heyecanla. Bekliyoruz, tabii ki, Adayın da kim olacağı çok önemli...
Aday üzerinde de anlaşamıyorlar.
Geçen bir TV'deki söyleşisinde Sayın Babacan "daha ilkeleri belirlemedik" dedi.
Temel Beye bakarsanız seçimi şimdiden kazandılar.
Ne aday belli ne ilkeler ama seçimi kazandıklarını iddia ediyor.
Bir bildiği var her halde...
Kendi iktidarları zamanında Memur ve çalışana zam yapma zamanı gelince, ülkenin borçlarından söz edilirdi.
Kemer sıkmaktan söz edilirdi.
Yüzde üçlerle ifade edilen zamlar yapılırdı.
Olmadı deprem paraları ile, çalışanların maaşları ödenirdi.
Şimdi insanımız zam beğenmiyor.
Herkes en çoğunu, en fazlasını istiyor.
Bu Ülke hala terör ile mücadele ediyor.
Yatırım yapıyor, Enerji elde etme çabalarına durmadan gayret gösteriyor.
Tüm bunlara rağmen çalışanını da memnun etmeye çalışıyor.
Eskiden iktidarda olanlar zam vermemek için, önceki hükümetten kasayı boş aldıklarını, iflas etmiş bir yönetim devir aldıklarından söz ederlerdi.
İlerleyen yıllarda ise, Batık bankalar, bankerler hikayelerini işitirdik.
Yolsuzluk, yaygınlaşırdı.
Verdi isem, ben verdim değerlendirmeleri yapılırdı.
Halk ise buna resmen alışmıştı.
Öyle kolay kolay şikayet etmezlerdi.
Şimdi ise rahata alıştılar.
Daha fazla nasıl tüketirim onun çabası içerisindeler.
Nasıl olsa ellerinde bir oy silahı var.
Onu en yüksek perdeden gündeme taşıyorlar.
Üstelik tehdit ediyorlar. ''Ben oy vermem'' Diye.
Ülke çıkarları da neymiş, mantığı hakim olmuş.
İnsanlar önce kendi çıkarlarını düşünmektedirler.
Bana ne Devletten ben cebimi düşünürüm, mantığı ortaya çıkmaktadır.
Tamamen ben kaynaklı, kendi menfaati kaynaklı bir birey profili ortaya çıktı.
Oysa VATAN yoksa, DEVLET güçlü değilse, bireyin ne anlamı olur.
OYSA VATANSIZ OLANLARIN NE HALE DÜŞTÜKLERİNİ GÖZLERİ İLE GÖRÜP, MÜŞAHEDE EDİYORLAR.
Halkımızın bir kısmının bu duyarsızlığını görünce;
Rahmetli Necip Fazıl'ın şu beyitleri geldi aklıma;
"Durun kalabalıklar, bu cadde çıkmaz sokak!
Haykırsam, kollarımı makas gibi açarak."
Evet ortada bir tek gerçek var!
ERDOĞAN'a Karşı Olmak.
Tek amaç nefret üretmek...
Bakalım neler olacak...
Görelim MEVLA neyler, neylerse güzel eyler...
Bu Kategorinin Diğer Haberleri |
|
|