Sarıyer Yenigün, Sarıyer'in Gerçek Tarafsız Gazetesi - HAYATIMIZ KURALSIZLIKLAR NEDENİYLE </br>BU KADAR UCUZ OLMAMALIDIR!!!
Karakter boyutu :13 Punto15 Punto17 Punto19 Punto

HAYATIMIZ KURALSIZLIKLAR NEDENİYLE
BU KADAR UCUZ OLMAMALIDIR!!!

HAYATIMIZ KURALSIZLIKLAR NEDENİYLE </br>BU KADAR UCUZ OLMAMALIDIR!!!
AK Partili usta siyasetçi, hukukçu ve iş insanı Başar Biberoğlu, yine önemli bir makale yayınladı.
11.12.2022 / 11:13
Toplumu bilinçlendirmek adına yazmış olduğu yazılarla herkesin dikkatini çeken AK Partili usta siyasetçi, hukukçu ve iş insanı Başar Biberoğlu, yine önemli bir makale yayınladı.

BAŞAR BİBEROĞLU:

Her şeyin bir sınırı vardır.

Değişik kelimelerle ve uyarıcı cümlelerle nitelemek mümkündür.

Toplum içinde 'ben her zaman her yerde istediğim şekilde hareket eder ve yaşarım' diyemeyiz.

Kurallara uygun şekilde yaşamak zorundayız.

Kurallara uyulmadığı zaman bazen insanın kendisi zarar gördüğü gibi başkasına da zarar verebiliyor.

Bu durumu yaşamın her alanında düşünmek ve ona göre davranmak gerekir.

Her gün ve hemen hemen hepimizin karşılaştığı, gördüğü ve şikayetçi olduğu trafikte ağır bedeller ödenmesine rağmen ders almıyoruz.

Yorgun, uykusuz ve alkollü araç kullanılmaması gerekiyor.

Hız sınırına uymama, iki araç arasındaki olması gereken mesafe kuralına uymama gibi nedenler yüzünden maddi hasarlı uğranılan ve uğratılan zararlar can yakıyor.

Araç kullanan kişi yayanın da hak ve hukukunu düşünmeli ve bilerek sorumluluk içinde hareket etmelidir.

Yayalarda "geçiş hakkı yayanın" hakkını suistimal ederek kötüye kullanmamalıdır.

Bazı yayalar kasıtlı olarak ağır ağır umursamaz bir şekilde geçtiği gibi eli ile ağır ol işareti ile gıcık vermekte ve hakkını kötüye kullanmaktadır.

Yasak olmasına rağmen çoğunlukta uyulmayan konu direksiyon başındaki kişinin telefon konuşmasıdır...

Büyük, küçük birçok zararlara sebep olmaktadır.

Çoğalma var fakat azalma neredeyse hiç yok. Ders çıkarmak o da yok!

Trafikte kuralsızlıklar nedeni ile karşılaşılan çok örnekler var.

Mesela her gün olmaya başlayan ve gitgide çoğalan kazalardan birisi de motosikletli kuryelerdir.

Sağından, solundan yılan gibi kıvrılarak ani ve hız sınırı yüksek bir şekilde geçmeleri korkutucu ve ürkütücü olup ölümlü sonuçlar hızla çoğalmaktadır.



Trafikte her zaman her şeyle karşılaşmak rutin haline gelmeye başladı.

Araç kullananlar kırmızı görmüş İspanyol boğaları gibi kavgaya hazır durumdalar.

Maşallah herkes bıçak, sopa, silah gibi yaralayıcı aletleri arabasında taşıyor.

Toplum olarak herkesin şapkasını önüne koyup düşünmesi gerekiyor.

Bu gidiş hayra alamet değildir.

Bizim sürücüler yurtdışında kural neyse ona uymaya kendisini mecbur hissediyor.

Ama kendi ülkesinde bu mecburiyet azami derecede ihmal ediliyor.

Sebeplerini ve gelinen, yaşanılan sonuçlara çok örnekler vermek mümkündür.

Cezalar bir dereceye kadar caydırıcıdır.

Köklü çözüm ise iyi bir eğitim ve sıkı, sürekli ciddi denetimlerdir.

Yazık hepimize ve ülkemize!

Milyarlarca maddi hasarlı uğranılan zararlar yanında nerede ise trafik kazaları nedeni ile ölümler yanında sakatlar ordusu oluştu.

Hayatımız kuralsızlıklar nedeni ile bu kadar ucuz olmamalıdır!

İSTANBUL'DA SALGIN TEKRAR FAALİYETE GİRDİ!!!

Hayatımıza kabus gibi girip binlerce insanı ölüme götüren Covid belasının korkusu devam ediyor.

Yaz dönemi yani turizm döneminde bitmiş gibi bir anlayış ve düşünce nedeni ile maske takmadık.

Doktorların ve dalında uzmanların bugünlerde gündeme hızlı bir şekilde sokup maske takmanın şart olduğunu ısrarla vurgulamaları ve ölümlerin yeniden artışını hepimizin ciddiye alıp maske takmamızın şart olduğunu bilmemiz gerekiyor.

İhmalin bedeli hastalığın yaygınlaşmasını ve ölümlerin artmasını tetikleyeceği söyleniyor.

Hastalık mı yoksa grip mi olduğu da kolayca anlaşılmadığı dile getiriliyor.

İstanbul'da devlet veya özel hangi hastaneye gitseniz her taraf tıklım tıklım dolu.

Hastalar ve orada bulunan herkes ağız ağıza olup nefes alıp solumaktalar.

Bir hastadan diğerlerine bulaşma oranı yüksek.

Toplum olarak vurdumduymaz özelliğimiz de hastalığı ihmal ve tedbirsizlik yüzünden artırmaktadır.

Uzmanı değiliz. Ama toplum içinde sorumluluğumuz ve de tatlı canımızı korumak adına istesek de, istemesek de maske takmaya mecburuz.