Sarıyer Yenigün, Sarıyer'in Gerçek Tarafsız Gazetesi - Dr Cemal Beşkardeş Yazdı
ŞEREF AYER </br>KOVULMADIKÇA </br>SARIYER İFLAH OLMAZ!!!
Karakter boyutu :13 Punto15 Punto17 Punto19 Punto

Dr Cemal Beşkardeş Yazdı

Dr Cemal Beşkardeş Yazdı
Ülkemizde trafik terörden çok daha fazla can ve mal kaybına yol açıyor.
26.01.2013 / 01:16


Ülkemizde trafik terörden çok daha fazla can ve mal kaybına yol açıyor. Ama aynı zamanda trafik çok fazla zaman, yakıt ve sinir tüketimine de sebep oluyor. Ülkemizi yönetenler, bugüne kadar ne silahlı terörü ne de trafik terörünü çözebildiler.

Geçtiğimiz Cumartesi gününde saat 16.00’da Büyükdere’de sahilden giden bir otobüse bindim. Arnavutköy’de araçtan indiğimde saat 18.30’u gösteriyordu. 10 km kadar bir mesafeyi 2,5 saatte aşarak beni bekleyenleri de perişan etmiş, sinirlerimiz bozulmuştu.

Hafta sonları hava biraz izin verirse, Boğaz’ın Anadolu ve Avrupa yakasının sahil yolu felç olur. Otomobili olan, eşinden dostundan ödünç alan, ailece içine doluşup gezmeye çıkar. Bazısının hedefi yoktur; etrafa bakına bakına, ağır ağır ilerler ve uygun bir yer bulursa kenara çeker. Bazısı da bir restoran veya kafede arkadaşlarıyla buluşmak için sabırsızlanır.

Sahil yolunda turlayanların arasında piyasa yapanlar özellikle Bebek-Emirgan hattında sırf arabasını göstermek, karşı cinsi süzüp kesmek, işaret çakıp bir yerde buluşma umuduyla bir aşağı, bir yukarı gidip gelirler. Kazara yolunuz buralara düşerse, trafikten kurtulmak için saatlerce debelenirsiniz.

Boğaz’da alışılmış bir hafta sonu manzarasıdır bu. Ancak sahil yolundaki keşmekeşin en büyük nedeni sadece araç sayısı, nüfus patlaması ya da birbiri ardına açılan yeme içme mekanları değil... Ortaköy- Kireçburnu hattını çekilmez hale getiren, kaldırıma arabaları park ettiren ve trafik polisliği oynayan değnekçilerdir! Yeni adıyla “vale”ler ki, en son model arabalar da, trafik de onlara emanet edilmiştir.

Çoğu restoran ve kafenin kendi görevlisi var. Bir de sözde bağımsız takılan, park ettirmeyi kendine iş edinen, büyük ihtimalle civar kafelerle anlaşmalı tipler var. Park yeri mi arıyorsunuz, karşı yönden bile gelseniz yolun ortasına atlıyor ve zaten ağır aksak ilerleyen iki yönlü trafiği durduruyor ! Ya da en olmayacak boşlukları doldurmak için manevra yaptırıyor.

Sahil yolunun kahyaları yalnız araç park ettirmekle kalmıyor, trafik polisliği de yapıyor. Elinde, boynunda asılı düdüğüyle, kafasına göre binlerce otomobil sürücüsünü yönetiyor. Park yeri bulan, hayatından memnun. Fakat bu duraklamalar, manevra yapmalar, trafik yönetmeler adım başı, sabahtan akşama kadar sürdüğü için işler çığırından çıkmış durumda.

Kahyaların topladıkları paralar üzerinde durulması gereken bir konu. Öyle gönlünden ne koparsa ile asla kurtaramazsınız. Uzattığınız parayı beğenmeme ihtimali yüksek. 5 TL verip kurtarırsanız göbek atın. Ama Boğaz’da şık bir yere geliyorsanız, onların gözünde yolunmayı göze almış bir kazsınız. En az bir 10’luk atacaksınız. Bu şekilde sabahtan akşama kadar Rumeli yakasında toplanan hasılatın 5 milyon TL olduğu konuşuluyor. Vale sektörü büyük bir vergisiz kaçak gelir havuzu oluşturmuş.

Piramidin en tepesindekinden tabanındakine kadar , seçilmiş ve atanmışların bu havuzdan pay aldıklarına dair söylentiler ayyuka çıkmış.

Lütfen bize söyler misiniz Boğaz’ın trafiğini kravatlı mafyanın valelerinin insafından kim kurtarır? Emniyet Müdürü karışmaz, Trafik ve Asayiş Polisi dönüp bakmaz, Belediye Zabıtası uğramaz. Sonuçta trafik ve ulaşım valelere ve Allaha emanet!

Çamlıca’ya çakma Sultanahmet Camii’ni dikince Muhteşem Süleyman’a tepeden bakarsınız ama Boğaz’ın trafiğini çözemedikçe karizmanız her gün çizilir durur.