EKMEK YEDİĞİ ŞİRKETİN ONURUNA, İTİBARINA SALDIRAN MAHLUKATLAR 'NANKÖR' DEĞİLSE NEDİR?
Sarıyer Yenigün Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yunus Emre Güner Yazdı...
03.03.2022 / 11:34
Çok geçmiş yıllarda da vardı ancak günümüzde bir hayli çoğaldılar. Şu herşeyologlardan bahsediyorum.
Hemen her konuda kendilerini uzman rol model pozisyonda gören fakat ne söylediğini tam olarak kendisi dahi idrak edemeyen eyyamcı kişilikler...
Bunların arasında sürekli kendisini öne atan, "ben de buradayım" demek suretiyle her yolu mübah gören embesiller silsilesine Cüneyt Özdemir'in ismini dahil etmezsek kendisine haksızlık yapmış oluruz.
YouTube, Twitter veya diğer sosyal medya mercihlerinde takipçi sayısını artırmak için gündeme binaen 'çamur at, izi kalsın' şeklinde toplum huzurunu hedef alarak gayri ahlaki girişimlerde bulunulması gazetecilik değil, ortalığı karıştırmak isteyen bir anlayışın provokatif eylemi olduğunu ifade etmek isterim.
İşçi sıfatı taşıyan fakat amaçları ve eylemleri ekmek yedikleri şirkete zarar vermekten başka bir şey olmayan kötü niyetli motokuryeler Nankör değilse, nedir Cüneyt Özdemir?
Yemeksepeti işçileri haklarını değil, hak etmedikleri parayı istiyorlar! Korkutarak, tehdit ederek eylem adı altında gasp gerçekleştirmek istiyorlar.
Yüksek bir zam oranı ile asgari maaşın 4253 lira olduğu bir zaman diliminde, "5500 lira para isteriz, diğer hukuki haklarımızı da isteriz, şunu da isteriz, bunu da isteriz" diyerek zorbalık yapmak, ne hukuka, ne mantığa ne de vicdana uyar.
Bu eylem düpedüz nankörlerin eylemidir.
Bunu anlamak isteyen anlar. Anlamak istemeyen kıt beyinli veya kalbi kararmış zihniyetler ise zamanı geldiğinde aynı karanlıklar içinde kaybolmaya muktedir olurlar!
Kaldı ki her zaman iş ahlakına önem veren, işçisinin derdi ile dertlenen, onların yanında olan, her daim alın teriyle helal para kazanan bir insanın; kazanmış olduğu para ve yaptığı düğün üzerinden ahlaksızca, hadsizce ve terbiyesizce hedef alınması, utanmazlığın hangi boyutta olduğunu gözler önüne sermektedir.
Düşünün ki Türkiye'de Nevzat Aydın denen bir gerçek var.
Her şeyi bir kenara koyun. Adamın ismi bir Marka...
Çocukluk ve gençlik yıllarında akranları haylaz haylaz gezip, gününü gün ederken, Nevzat Aydın kimsenin düşünemeyeceği kadar ileriyi görmüş ve teknoloji ile girişimciliğin atar damarını Türkiye ile tanıştırmıştı.
Unutmayalım ki Yemeksepeti ile ülkemizde resmen Çağ açan bir proje gerçekleşti.
Bunu başarırken de herkesin gözünde canlanması gerekir ki, olağanüstü eziyet çekmiş, parasız kalmış, çok kez uykusuz geceler geçirmiş ama asla pes etmemiş bir Nevzat Aydın hikayesi var...
Bu işin eğitimini almak için gurbet hayatını iliklerine kadar yaşayan bir insan.
7 yıl önce Yemeksepeti'ni sattığında tüm ekip arkadaşlarını ihya edecek kadar parasını bölüşen bir kalpten bahsediyoruz.
Kibirden, egodan kendini soyutlamış, hiçbir insana tepeden bakmayan, sürekli dostluk köprüleri inşa eden bir karakteri konuşuyoruz.
Böyle bir insanı sürekli olarak hedef alan kitlelerin ne yapmak istediklerini tahmin etmek aslında çok zor değil.
Nevzat Aydın, Yemeksepeti'ni satalı 7 yıl olmuş. CEO'luk görevini bırakalı da uzun bir süre geçmiş fakat hâlâ Yemeksepeti ile ısrarla ilişkilendirilmeye çalışılıyor.
Kripto güçler nasıl ki savunma sanayimize devasa katkılar sunan Selçuk Bayraktar'ı sevmiyor ve hedef alıyorsa...
Nevzat Aydın da zekâsı, çalışkanlığı, üretkenliği, girişimciliği ve yüksek potansiyeli sebebiyle aynı kitleler tarafından hedef alınıyor.
Amaç; zeki, yetenekli, çalışkan ve milli şuura sahip olan insanlarımızı Türkiye'den soğutmak ve uzaklaştırmak. Bu güzide insanlarımızı batıya hizmet eden bir unsura dönüştürmek.
Bunu bir çok kez başardılar.
Ancak Selçuk Bayraktar ve Nevzat Aydın gibi vatanına, milletine sımsıkı bağlı Türk evlatları üzerinde işlenen planlar tutmadı. Burada duvara tosladılar.
Bunu içlerine sindirmeleri çok zor oluyor.
Son olarak şunu ifade etmeliyim ki, 'kripto örgütlerin kurguları ile yaşanan hadiselerin ve söylemlerin neticelendirme aşamasında beklenen ivmeyi yakalayamaması, sağduyulu vatandaşlarımızın aklı selim hareket ettiğinin en güzel yansımasıdır' diye düşünüyorum. Sevgi ve Saygılarımla...