1-) Sportif Direktör ve Teknik Direktörün acilen şimdi (ivedilikle) kovulması...
Akabinde Teknik adam koltuğuna genç, dinamik, geleceğin futbol endüstriyel sistemine uyumlu, başarıya aç ve taktik, teknik, mental açıdan yüksek potansiyele sahip bir teknik adam ile anlaşılması...
2-) Genel Kaptan, Genel Sekreter başta olmak üzere 'Transfer Komitesi'nde görev alan tüm isimler ile yolların ayrılması ve ligin devre arasında yeni, bembeyaz bir sayfanın yeniden açılması; Sarıyer'in kurtuluşu için kaçınılmaz bir elzem durumuna gelmiş bulunmaktadır...
PERŞEMBE'NİN GELİŞİ, ÇARŞAMBA'DAN BELLİ DEĞİL MİYDİ?
Lig başlamadan önce her şey o kadar net gözüküyordu ki, büyük resmi görmek isteyenler için bugün geldiğimiz nokta hiç sürpriz olmadı. Burada bizi kahreden olay ise herkesin malûmu...
Madem bu kadar vasat, vitaminsiz ve ruhsuz futbolcular transfer edecektiniz, o halde 10 Milyon lira harcamaya gerek var mıydı?
Ümraniye'de ismi komisyoncu diye anılan bir sportif direktör ile amatör takımları dahi çalıştıramayacak kadar yetersiz olan bir teknik direktöre "Koca Çınar Sarıyer'i" teslim etmek, vicdanları derinden yaralayan en önemli unsur olarak karşımızda duruyor.
Sarıyer Spor Kulübü Yönetim Kurulu içinden seçilen 'Transfer Komitesi' bu başarısızlıkta en büyük pay sahibidir.
Futbolu düşük seviyede dahi bilmeyen ve futbolcu takip sistemi ile alâkalı hiçbir bilgiye sahip olmayan bu insanlara 'Transfer Komitesi' adı altında bu çok önemli görevi emanet etmenin olağanüstü yanlış bir karar olduğunu tüm Sarıyerli hemşehrilerimiz ile beraber tüm futbol kamuoyu bir kez daha görmüş ve haklı çıkmış bulunmaktadır.
Erdemli insanlar nasıl başarıyı sahipleniyorlarsa, başarısız oldukları zaman ise bunu kabullenip bedel öderler!!!
Sarıyer'de ise bu örneğini verdiğimiz 'erdemli insan' profilini maalesef görmemiz mümkün olmuyor.
BAŞKAN SAFFET AKKOYUN'UN, LİGİN DEVRE ARASINDA YÖNETİMİNİ YENİLEYEREK YOLUNA DEVAM ETMESİ, ARTIK BİR SEÇENEK DEĞİL, ZORUNLULUKTUR!!!
Özellikle istedikleri geniş yetkileri elde ederek Sarıyer'in geleceği ile ilgili görevler alan ve kısa süre içerisinde almış oldukları bu görevleri ellerine yüzlerine bulaştırmak suretiyle Sarıyer'i yerle yeksan eden; Genel Kaptan, Genel Sekreter başta olmak üzere, transfer komitesinin tüm üyeleri kendilerine yakışan erdemli insan kriterine uyumlu bir şekilde 'İstifa Etmeleri' zorunlu bir hâle gelmiş bulunmaktadır...
Başkanımız, Liderimiz Sayın Saffet Akkoyun'un vermiş olduğu yetkilendirmeyi kötüye kullanarak, Sarıyer Spor Kulübü'nü eski bataklık günlerine döndürmek istercesine icraatlar da bulunan isimler ile yolların ayrılması kesin ve net şekilde önem arz etmektedir!!!
Sarıyer İlçesi'nin 38 Mahalleden oluşan, 174 km2) yüzölçümüne sahip olan ve kayıt dışı olanlar ile birlikte 400 bin nüfusa sahip bir ilçe olduğunu hatırlatmak istiyorum.
Sarıyer Spor Kulübü 2-3 mahalleden ibaret bir kulüp olmamalı!!!
Sarıyer Spor Kulübü 38 Mahalleden tüm insanlarımızın sahiplendiği ve ortak payda da buluşabildiği, "SİYASET ÜSTÜ" bir niteliğe sahip olmalıdır...
Bunun oluşabilmesi, sağlanabilmesi için samimi ve sağlam olmak şartıyla, o ilk adımları atacak unsurlar 38 mahallenin insanları değil, Sarıyer Spor Kulübü'nün ta kendisidir! Kulübümüzün çok ciddi manada bir girdap yaşadığı aşikar ortadadır.
BEN ARTIK BU SAATTEN SONRA SAFFET BAŞKANIN MASAYA GERÇEKTEN SAĞLAM BİR YUMRUK VURMASINI BEKLİYORUM.
Başkanımız Saffet Akkoyun'un 'Yüksek Potansiyeli ve Kudreti' sayesinde ayakta kaldığımız da bir gerçek!
Burada yapılması gereken en önemli husus Sarıyer'in kompakt bir bütünlük içinde tüm nüfusu içine alacak yeni temellerin atılması olacaktır.
Bunu hayata geçirecek asalet ve feraset kulübümüzü 10 yıldır binbir zorlukla yöneten Başkan Saffet Akkoyun'da mevcuttur!
Yeter ki Başkan Saffet Akkoyun yenilik istesin...
Değişim istesin.
Yeni fikirlere ve gelişime kapılarını ardına kadar açsın.
Başkan Akkoyun hem kendisi hem de Sarıyer Spor Kulübü için liderliğini artık duygusal değil, akılcılık ve bilimsellik anlayışını esas alarak hayata geçirmelidir. Başkanımız kendisine yeni yol haritası belirlemesi gerekmektedir.
Saffet Akkoyun'un başına ne geldiyse, hep iyi niyetinden ve insanlara aşırı güvenmesi dolayısıyla gelmiştir.
Hep aynı kişiler tarafından kandırılmış olması da zaten Başkan Akkoyun için artık bir kader niteliği taşımaktadır!
Ben artık Saffet Akkoyun'un masaya yumruğunu vurmasını bekliyorum. Sadece beklemiyorum... Aynı zamanda istiyorum. Arzu ediyorum...
Sarıyer'in tam manası ile silkilenmesi ve kendine gelmesi için bunun yaşanması gerektiğine inanıyorum.
Saffet Başkanım; Siz o masaya yumruğunuzu vurduğunuz anda arkanızdaki on binlerce Sarıyerli'nin sesi olacaksınız.
Arkanızda nasıl büyük bir güç ve oluşum Var olduğunu ancak o vakit anlayacaksınız!
Arkanızda Çok Büyük ve Kudretli Bir Dağ Var Başkanım.
Bunu yaşamanın ve yaşatmanın tek yolu...
'Beynimizi ve Ruhumuzu' zincirlere vuran dost görünümlü ne kadar menfaatçi varsa hepsinin üzerine çimento ve asfalt dökmekten geçiyor Başkanım.
Size Dost Olarak Önce Yüce Allah, Sonra Sarıyer Halkı Yeter Başkanım!