Sarıyer'in kanaat önderi Ali Rıza Zaman'dan çarpıcı analizler... Sarıyer'in önde gelen ve sevilen iş insanlarından Ali Rıza Zaman, içinde birbirinden önemli konuların olduğu stratejik hamlelerin ipliğini pazara çıkartan bir yazı kaleme aldı.
ALİ RIZA ZAMAN:
Dünya nereye koşuyor! Daha doğrusu dünyayı nereye götürmek istiyorlar? Bunu başarabilecekler mi?
Öncelikle şimdiye kadar siyonist egemen güçler merkez olarak ABD'yi ve hatta ABD vatandaşlarını da kullanmıştır. Bu durum da sonuç itibariyle ABD vatandaşları da bir bakıma siyonist egemenlerin mağduru durumundadırlar.
Siyonist güçlerin dünyada egemenlik kurmak için ABD'nin silah ve askerini kullanmış buna rağmen de ABD devletini trilyonlarca dolar borçlandırmayı da ihmal etmemişlerdir.
Bunu yapabilmek için de ABD yönetimini ve ABD'nin dünya siyasetini siyonist egemen güçler belirler.
ABD halkı aslında ellerinde esirdir!
ABD mütemadiyen ölüm kusan silahlar üretir ve dünyanın her bir yanında ölüm silahları kan kusar! Hal böyleyken üç yüz milyon nüfuslu ABD'de seksen milyon evsiz çaresiz insan yaşamaktadır! Bu nasıl zenginliktir ki ABD vatandaşlarının üçte biri açlıkla boğuşmaktadır!
Ne oldu da siyonist egemenler kendilerine yeni hizmetkarlar yeni partnerler arama ihtiyacı hissettiler?
ABD YORULDU! VE SİLAH DIŞINDA ÜRETİM YOK GİBİ!
Dünya'da ABD'ye karşı kin ve nefret birikti. ABD dünyada eski rahatlığını silahlı müdahaleleri dahil operasyonlarını başarılı olarak yürütemiyor!
Onun için taze yıpranmamış güce ve metoda ihtiyaçları var!
Ayrıca yeni dünya polis devletinde demokrasi falan da konuşulamaz! Ne de olsa batı halklarında çifte standartlı da olsa demokrasi ve insan hakları konuşulmaktadır.
Bu durum kurmakta oldukları sisteme aykırıdır!
Onun için dünayada bütün devlet ve milletlerle savaşılamayacağına, egemenliklerini bu yolla kuramayacaklarına göre yeni bir metod ve yeni taze eğitilmiş köleleştirilmiş bir halk ve devlet gerekiyor.
Siyonist mihrakların dünyayı kontrol merkezi olarak seçtikleri MERKEZ neresidir görmemiz gerekiyor.
Bunu anlamak için de Çin'in hali hazır "elektro dijital polisiye" uygulamalarını bilmemiz gerekiyor.
Onun için Çin biçilmiş kaftandır.
Daha da doğrusu hazırlanmış organize edilmiş devlet Çin!
Şu anda Çin'in kendi vatandaşlarına ve Doğu Türkistan'daki uygulamalarına kısaca bakmakta yarar var.
Batı ülkeleri, Çin'in ucuz iş gücünü kapitalizmin hizmetinde kullanabilmek için yaklaşık yirmi yıldır üretimlerini Çin'de yapmaktalar!
Çin vatandaşlarının büyük çoğunluğu karın tokluğuna ve hiç itiraz edemeden komünist rejimin baskıcı uygulamaları altında adeta köle işçi olarak çalışır ve üretirler.
Doğu Türkistan'da yaşayan uygur Müslümanları ise zaten Çin'in iş yerlerinde köle işçi olarak çalıştırılmakta oldukları bütün dünyada ifade edilmekte ve kabul edilmektedir.
Doğu Türkistan'da her evin önüne her sokağın başına yerleştirdikleri yüz tanıma sistemli kameralar ve telefonlara yerleştirilen dijital uygulamalar ile Uygurlar adım adım takip edilmekte ve kurdukları "akıllı" sistemler sayesinde devletin takibi dışında hiçbir Uygur kapısından dışarı çıkamamaktadır.
Rutin hayatı dışında örneğin bu akşam bir komşuya
gitmek istemesi veya bir akrabasına gitmek istemesi halinde adım başı yerleştirilen görevli polislerden gerekçelerini bildirerek izin almak zorundadır.
Ayrıca telefonla kiminle ne konuşmuş, ne kadar konuşmuş, hangi kelimeleri kullanmış gibi sisteme denetim için yüklenilen kelimeleri kullanması halinde sistem otomatik olarak şahsı şüpheli konumuna düşürmektedir. Tabi ilk fırsatta görevli polisler gereğini yapmakta ve Uygur vatandaşları "EĞİTİM(!)KAMPLARINA" almaktalar.
Dijital kontrol sistemi her yönü ile Uygur Türklerine uygulanmaktadır. .
Gelelim Çin'in kısaca diğer dünya devletleri politikalarına;
Çin girdiği ülkelere ABD'nin yaptığı gibi silahla yakarak yıkarak girmiyor!
Çin; yatırım, borçlandırma, rüşvet, toprak alımı, Çin vatandaşlarını ülkelere yerleştirme, liman, köprü, otoyol ve stratejik alanlar başta olmak üzere ele geçirerek girdiği iddialar arasında.
Yani tabiri caizse Çin tereyağından kıl çeker gibi yayılmacı politikalarla işgalini gerçekleştiriyor.
Çin halen yirmi iki ülkede serbest Bölge kurdu, kurmaya devam ediyor.
kuşak yol projesi tüm hızı ile devam ediyor. Proje Çin'in ticaret ve dünyanın diğer yarısına ulaşmada hem hız hem ekonomik olması bakımından son derece önemlidir.
Onun için Türkiye Çin ile ilişkilerinde çok müteyakkız olmalıdır.
Öncelikle yabancılara toprak satışını ve vatandaşlığı düzenleyen yasa tekrar ve titizlikle ele alınmalı, Çinlilerin Türkiye'den toprak alarak ülkemize yayılması yoluyla adeta işgali önlenmelidir.
Düzenlemeler ve tedbirler çok hızlı alınmalıdır.
Bugün gelinen noktada Çin yeni dünya polis devletinin merkez üssü konumundadır.
Çin'in bir buçuk milyar nüfusu iş gücü ve komünist baskıcı yönetimin insanları köleleştirnesi Çin'i Yeni Dünya Polis Devleti Merkez Üssü yapmıştır.
Siyonist egemen güçler yeni dünya polis devletini para için mi kuruyorlar?
Hayır para için yapmıyorlar. Onlar parayı egemenliklerini sağlamak için diğer devlet ve milletleri adeta esir etmek için kullanıyorlar! Para sistemini kurmuşlar zaten bütün dünya adeta onlara çalışıyor.
SİYONİST EGEMENLER DİNİ İNANÇLARINI YAŞIYORLAR İNANÇLARINA HİZMET EDİYORLAR.
Bunun karşısında insanlığın yapabileceği birşey var mı?
Tabi ki çaresi var!
Önce insanların insan olmalarından başlar.
İnsanlar İNSAN olurlarsa kapitalizmin sinsi metotları ile sömürüsüne son vermesi ve gene gücü hak sebebi sayan ırkçı, zalim zihniyeti terketmeleri ve ağızlarında sakız yaptıkları ancak katiyen uymadıkları "evrensel insan, hayvan ve doğa haklarına" saygı duymaları, buna inanarak gereğini yapmaları ile mümkündür.