Sarıyer Yenigün, Sarıyer'in Gerçek Tarafsız Gazetesi - ADALET </br>ORTAK TOPLUMSAL İHTİYACIMIZDIR!!!
ŞEREF AYER </br>KOVULMADIKÇA </br>SARIYER İFLAH OLMAZ!!!
Karakter boyutu :13 Punto15 Punto17 Punto19 Punto

ADALET
ORTAK TOPLUMSAL İHTİYACIMIZDIR!!!

ADALET </br>ORTAK TOPLUMSAL İHTİYACIMIZDIR!!!
Sarıyer'in önde gelen isimlerinden AK Partili Başar Biberoğlu, Adalet üzerine bir yazı kaleme aldı.
16.06.2021 / 13:51


Sarıyer'in önde gelen isimlerinden AK Partili Başar Biberoğlu, Adalet üzerine bir yazı kaleme aldı. Toplumu ilgilendiren hassas konulara duyarlılığı ile takdir toplayan Biberoğlu "Adaletin ırkı, rengi, cinsi olmaz, olamaz" dedi...

BAŞAR BİBEROĞLU:

Adaletin göreceli olma lüksü yoktur. Olmamalıdır da! Allah huzurunda eşit yaratılmış insanlığın, insan eli ile eşitsizliğe ve haksızlığa uğraması kadar acı ne olabilir?

Bir vatandaş olarak kendimiz için, ailemiz ve dahası çocuklarımız için güvenli, huzurlu bir ortam ve gelecek isteriz. Bu sadece bizim ülkemize ya da bizim çağımızın insanına özgü bir durum değil; insanlığın varoluşundan itibaren süre gelen bir ihtiyaçtır. İnsanların bir arada yaşayabilmeleri için olmaz ise olmazlardandır.

Şayet bir toplumun, herkes için adil işleyecek bir adalet sistemi olmazsa orada anarşi doğar. Anarşist düşünceye sahip kişilerde de adalet duygusu vardır ama bu adalet duygusu; kendine göre cinsindendir.

Sonuç olarak da ‘kendine göre adalet’ düşüncesinden; bir insanın mutlu olduğu yerde diğerinin mutsuz olması sonucu doğar. İşte bu herkese göre adalet durumu, toplumları bir arada tutan güven olgusunu darmadağın eder.

İnsanlık tarihine ve sosyoloji tarihine bir göz attığımızda, sosyal devlet, refah devleti oluşumlarının da bu ihtiyaçtan doğduğunu görürüz. Hatta zaman içinde oluşan tüm ideolojiler ve savların temelleri ‘adalet’ arayışı üzerine kuruludur. Öyle ya bir önceki ideoloji ve sav toplumun adalet, hak, hukuk ihtiyacını karşılayamamıştır. Ya da zamanına göre karşılamıştır da, devlet yönetimlerine elini atan insanlar tarafından bozulmuş, dejenere edilmiştir ve halkı yeniden adalet arayışının içine düşürmüştür. Toplumlar, çağ ve teknoloji olarak ne kadar değişse de, temel insani ihtiyaçlar hep aynıdır.

Hükümetler gelir geçer, bu ihtiyaçlar hep aynıdır. Önemli olan adaleti, hak ve özgürlükleri kendine göre çevirip şekillendirmeyecek yönetimler kurarak devamlılık sağlayabilmektir. Toplum devam eder ve eninde sonunda toplumsal birlik ve toplu kentsel yaşam için doğruyu bulur. Çünkü kimse evinin içine her an ateş düşecekmiş gibi ya da çatısı her an başına yıkılacakmış gibi korkuyla yaşamak istemez.

İşte bu yüzden hiç kimse ne anarşi ister, ne de mafya adaleti gibi bir adalet sistemi…

Halk ‘herkes için adalet ister.’ Sağcısı, solcusu, siyasal İslamcısı fark etmez, ortak toplumsal ihtiyaç ‘adalettir’…