Her Çarşamba Günü kendi sosyal medya hesabından canlı video ile vatandaşlarla buluşan Sarıyer'in sevilen siyasetçilerinden Mehmet Deniz, bu haftaki programında bomba açıklamalarda bulundu.
AK Parti ve CHP'yi arka kapılar ardından iş yaparak, birbirlerinden beslenlediklerini belirten Deniz, aynı zamanda gerek devletin üst makamları gerekse Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç'in makam aracı saltanatı başta olmak üzere lüks hayatlarını sert ve anlamlı sözlerle eleştirdi...
Mehmet Deniz'in konuşmasından derlediğimiz bölümleri sizlerle paylaşıyoruz.
MEHMET DENİZ:
Güven veren bir iktidar ve güven veren bir muhalefet maalesef bu ülkede yok.
Birbirlerinden beslenen partilerle kuşatılmış durumdayız.
Birisi olmasa diğeri de olmayacak.
Bu çürüyen sistemle ilgili bir başka konuya değinmek istiyorum.
Kamuda devasa bir israf hakim.
Baktığınız zaman en büyük israflar makam araçları olarak ön plana çıkıyor.
Araçlar üzerinden bir makam saltanatı var.
Buna eşdeğer olarak sayısı azımsanmayacak kadar kamu yöneticileri dört-beş farklı iş kolundan birden maaş alıyorlar.
1 yönetici 4-5 farklı görev dahilinde 120 bin, 130 bin lira tutarında maaş elde edebiliyor.
Bu Adaletsiz ve Çürüyen sistem maalesef çok acımasız şekilde gözlerimizin önünde varlığını sürdürmeye devam ediyor.
Bu verdiğim örnekler arasında sadece aktif görevde olan bürokratlar veya bakanlar değil, emekli olmuş bakanlar da saltanat sürüyor.
Çevre ve Şehircilik eski bakanlarının altında lüks makam araçları çekiliyor.
Üstelik benzini, şoförü ve tamir masrafları dahil hepsi devlet tarafından karşılanıyor!!!
Ben sadece bir örnek olarak verdim Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nı...
Yoksa diğer tüm bakanlıkların durumu bundan farklı değil!
Makam arabası saltanatı almış başını gidiyor.
Peki devlet yönetiminde böyle de, yerel yönetimde farklı mı?
Belediyelerde yok mu bu saltanat?
Aynı saltanat belediyelerde de tüm hızıyla devam ediyor!
Rize'nin Çayeli Belediyesi'ne Cumhurbaşkanlığı Fonu tarafından İtfaiye aracı alınsın diye bir miktar para veriyorlar.
Çayeli'nin uyanık belediye başkanı ise bu itfaiye aracını almıyor, gidiyor kendine makam aracı alıyor.
Makam aracını ise resmi evrakta sahtecilik yaparak itfaiye aracı olarak gösteriyor!!!
Böyle bir ahlak, böyle bir zihniyet belediye başkanlığı yapıyor, düşünebiliyor musunuz?
BU NEYİN ŞAKASI, NEYİN KAFASI SAYIN ŞÜKRÜ GENÇ!!!
Yine geçtiğimiz günlerde Sarıyer Belediye Meclisi'nde faaliyet raporları tartışılıyor. Bu esnada AK Partili bir meclis üyesi, Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç'e kullanmış olduğu lüks makam aracını hatırlatıyor.
Bunun üzerine Sayın Şükrü Genç, bu meclis üyesine dönerek, ukala ve kabul edilemez bir tavırla "oğlum o ne ki? Artık eskidi o araba, yeni modelini alacağım!" diyor.
Üstelik bunu bir de şaka olarak lanse ediyor! Yersen!!!
Peki şaka olduğunu var sayalım...
Böyle bir günde! İnsanlar evlerine beyaz peyniri bile kilo ile alamazken, bana yaptığın bu şakayı nasıl izah edebilirsin? Ben bu şakayı anlamadım Sayın Başkan?
Vatandaş belediye otobüsüne binecek para bulamazken, bu nasıl bir espri anlayışı Sayın Başkan?
Birçok vatandaşımız elektrik, su, doğalgaz faturalarını ödeyemezken bu neyin kafası Sayın Şükrü Genç!
Henüz kısa zaman önce Kartepe'de 29 yaşında gencecik bir çocuk... CHP Kartepe Meclis Üyesi kardeşimiz intihar etmedi mi?
Sen bunları duymadın mı Sayın Şükrü Başkan?
Ve tabi bu espri anlayışına alkış tutan arkadaşlar! Bu nasıl bir ruh halidir!!! Anlamak mümkün değil.
CHP Grup Sözcüsü Faik Öztrak, Makam Saltanatı ile ilgili daha yeni bir twit attı.
"Milletin binbir zorlukla yetiştirdiği evlatları iş bulamazken, bu yöneticilerin altındaki makam arabaları, Alman Başbakanında bile yok. Açı doyurabilirsiniz ama aç gözlüyü doyuramazsınız!" dedi.
Bu sizin grup sözcünüz Faik Öztrak beyfendinin sözleri.
Bende diyorum ki! Faik bey; Siz bu sözlerinizi kendi belediye başkanlarınıza göndermiyor musunuz?
Yoksa belediye başkanları sizi iplemiyor mu?
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu!
Şükrü Genç'in "oğlum" diye hitap ettiği o AK Parti Meclis Üyesi arkadaşa da üzüldüm. Şükrü Genç karşısında pasif kalmış, cevap verememiş!
Ama cevap verememiş olmasını gayet doğal karşılıyorum! Çünkü kendi partisinin büyükleri, abileri bu makam araçlarının daha lüksüne biniyor.
Nasıl cevap verecek ki?
Şükrü Genç konuşuyor, o ise susuyor, yutkunuyor!
Maalesef millet olarak büyük bir çıkmazın içindeyiz.
Tepeden tırnağa aynı kötü ve rezil vaziyet içinde yaşamaya mahkum edilmişiz.
Bunların bir kısmı da güya sosyal demokrat. Güya solcu!
Bu nasıl bir solculuk ise?
Böyle bir sosyal demokrat anlayış hangi kitapta yazıyor!
Böyle bir solculuk ne teoride var, ne uygulamada var, ne de yaşam da var!!!
Hiçbir yerde yok!
Değerli arkadaşlar el insaf be! El insaf!!!
Rica ediyorum, biraz insaflı olun!
Bu zor günleri beraber atlatalım.
Yoksa sizin neye bindiğiniz benim umrumda değil!
Neye Binerseniz Binin, En Sonunda İmamın Kayığına Bineceksiniz!