Sarıyer Yenigün, Sarıyer'in Gerçek Tarafsız Gazetesi - AK Parti MYK sonrası Ömer Çelik'ten CHP'ye çok sert tepki: Devlete militan diyenler faşistin ta kendisidir
Karakter boyutu :13 Punto15 Punto17 Punto19 Punto

AK Parti MYK sonrası Ömer Çelik'ten CHP'ye çok sert tepki: Devlete militan diyenler faşistin ta kendisidir

AK Parti MYK sonrası Ömer Çelik'ten CHP'ye çok sert tepki: Devlete militan diyenler faşistin ta kendisidir
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, MYK toplantısının ardından önemli açıklamalarda bulundu.
26.01.2021 / 21:03


AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, MYK toplantısının ardından önemli açıklamalarda bulundu. CHP'lilerin tepki çeken 'militan' söylemlerine sert tepki gösteren Ömer Çelik, "Devletin valisine, kaymakamına, yargı mensubuna 'militan' diyenler faşistin ta kendisidir, bu nazi ağzıyla konuşmayı bırakmaları lazım" dedi. CHP'nin devleti kuran partiden devlete saldıran parti haline geldiğini ifade eden Çelik, "Ne yaparsanız yapın gerici anlayış geri gelmeyecek" ifadelerini kullandı. Öte yandan hayvan hakları ile ilgili yürütülen çalışmalara değinen Çelik, "Çok yakın bir zamanda hayvan haklarıyla ilgili kapsamlı bir yasa TBMM'ye gelecek" şeklinde konuştu.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, MYK toplantısının ardından açıklamalarda bulundu. "Kılıçdaroğlu, Türkiye'deki valilerimize, kaymakamlarımıza 'militan' diyerek büyük skandallara imza atmaya devam etti." diyen Çelik, "Valilere, kaymakamlara, yargı mensuplarına 'militan' diyenler faşistin ta kendisidir. Bu Nazi ağzıyla konuşmayı bırakmaları lazım." ifadelerini kullandı.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'in açıklamalarında satır başları;

"Aşılama çalışmaları güçlü bir şekilde devam edecek. Vatandaşlarımızın korunması için çok yönlü paketler ve eylem planları devreye sokulmaya devam edilecek."



FİLYASYON EKİPLERİNE ÖVGÜ

Çok konuşulan bir fotoğraf filyasyon ekipleri Tunceli'de bu şartlarla çalışmalarını sürdürüyorlar. Bu meseleye insani hassasiyetle de baktıklarını gösteriyor bu fotoğraf. Sanki aya iniş, astronotları gösteren bir fotoğraf gibi... Tüm engelleri aşarak nasıl ulaştıklarını gösteren bir tablo.



KEMAL KILIÇDAROĞLU'NA ÇOK SERT TEPKİ

"Geçen haftalardaki en önemli gündemlerimizden bir tanesi, maalesef Türk devlet ve siyaset hayatında görülmeyen bir yıkım siyasetiyle karşı karşıyayız. CHP'nin bu dilinin muhalif bir siyaset değil yıkım siyaseti olduğunu ifade etmiştik. Bugün Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından anlıyoruz ki nefret ve husumet siyaseti CHP'de Kılıçdaroğlu tarafından bir yazılım haline getirilmiştir. Bu yazılım, her gün yeni 'aplikasyon'lar üreterek nefreti, husumeti artırmak şeklinde bir tavır ortaya koyuyor."

Geçmişte CHP'ye emek verenlerin fikir üretenlerin tüm emeklerinin gasp edildiğini, Kılıçdaroğlu döneminde Avrupa'nın aşırı sağcılarıyla yarışan bir siyasi dil kullanıldığını kayda geçirmek gerekiyor.

"MİLLET SİZE İZİN VERMEDİ"

Bugün entresan bir hafıza yoksunluğu ile yapılmış bir basın toplantısıydı. Diyor ki; 'AK Parti ne yapamak istedi de engel olduk?' Ne zaman iyi bir şey gerçekleştirsek, bu kez Anayasa Mahkemesi'ne gitmek şeklinde bir tutum sergilediniz. Bu sorunun yanıtı açıktır. Gücünüz yetseydi hepsine engel olacaktınız. Millet size izin vermedi.



İktidara gelemediğiniz zaman geçmişte olduğu gibi bir denetleme iktidarı kurmaya çalışıyorsunuz. Tarih boyunca bunu yaptınız. İktidara gelmek yerine, iktidara gelenler üzerine bir denetleme iktidarı kurmak üzere bu tavrı gerçekleştirdiniz. Eski CHP gitti, yıkım siyaseti yapan CHP geldi.

"MİLİTAN DİYENLER DİYENLER FAŞİSTLERİN TA KENDİLERİDİR"

Türkiye Cumhuriyeti'nin temel kurumlarını doğrudan hedef alan, bir tutum içine giriyorsunuz. Bu kabul edilemez bir tavırdır. Milletin kazanımlarını hedef alan bir tutum içine giriyorsunuz. Tarihin hapishanelerini oluşturmaya çalışıyorsunuz. Bu sözü söyleyenler aynaya bakarak konuşuyor.

Kılıçdaroğlu, Türkiye'deki valilerimize, kaymakamlarımıza 'militan' diyerek büyük skandallara imza atmaya devam etti.

Bu yanlıştan dönülseydi, tekrarlanmasaydı yine susulacaktı. Açık ve net şekilde söylüyorum; valilere, kaymakamlara, yargı mensuplarına militan diyenler faşistlerin ta kendileridir. Nazi ağzı ile konuşmayı bırakmalılar.

Ne yaparsanız yapın gerici anlayış geri gelmeyecek. Tekrar kaos çıkarmaya çalışan parçalı siyasi iktidar oluşturup o aradan kendinize yol bulmaya çalışan bir arayış içinde olduğunuzu net bir şekilde görüyoruz.

Cumhurbaşkanımıza kullanılan dilin, isteyen mukayese edebilir, Avrupa'nın faşistleri olan Hollanda'daki Türk-İslam düşmanlarıyla aynı olduğunu Almanya'daki Nazi bağlantılı parti ile diliyle aynı olduğunu görebiliriz.

MÜLKİ İDARE MENSUPLARI VE GELENEĞİMİZLE GURUR DUYUYORUZ

Demokratik bir sistemde en sert eleştiriyi yapın, biz buna cevap veririz. Biz siyasi kavgadan çekinmeyiz. Ama yıkım müteahhitliği yaptığınız zaman, nefret suçu ürettiğiniz zaman buna cevap vermek durumunda kalıyoruz. Hiç kimsenin mülki amirleri, yargı, askeriyeyi yönlendireceğini düşünmemesi lazımdır. Eleştireceğiniz bir şey varsa bize söyleyin, biz de size cevabını verelim.

Ne istiyorsunuz? Sizin militanınız olduğu zaman iyi vali, iyi kaymakam oluyorlar. Milletin emrinde çalışınca siz onlara militan diyorsunuz. Bizim bütün ömrümüz bu dille mücadeleyle geçti. Bazı yerlerdeki vali ve kaymakamların 1 günlük emeğini sayın Kılıçdaroğlu 6 ayda gerçekleştiremez. Mülki idare mensupları ve geleneğimizle gurur duyuyoruz.

Valilerimiz, kaymakamlarımız devlet adamlarıdır. Devlet hayatına, devlet çarkının dönmesine herhangi bir şekilde çomak sokulmasına müsaade etmeyeceğiz. Bu sözleri söylerken aynaya baktıklarını hiçbir zaman unutmasın diyoruz.



ABD'DE JOE BIDEN DÖNEMİ

ABD'nin yeni yönetimi göreve başladı. Temaslarımız sürüyor. 6 Ocak'taki krizden sonra yeni yönetimin pürüzsüz şekilde işbaşına gelmesi memnuniyet verici. Senato baskının ideolojik kimliği analiz edildiği zaman İslam düşmanlığı, Türkiye düşmanlığı, beyaz olmayanlara düşmanlığının kurumsallaşmış olduğunu görüyoruz. Yeni başkanın bu tehdidin farkında olarak göreve başlaması son derece önemlidir.

Bu dönemde üzüntü verici birkaç şey duyduk. Türkiye'deki Amerikan karşıtlığı sebebinin AK Parti olduğuna dair bazı açıklamalar geldi. Bu değerlendirmeler yanlıştır. Türkiye'de anti Amerikanizm söz konusu değildir. Vatandaşımızın tepki gösterdiği konuları Amerikan bürokratlarının iyi değerlendirmesi gerektiğini düşünüyoruz. 15 Temmuz darbe girişiminden sorumlu olan kişinin ABD'de rahat bir şekilde yaşıyor olmasına vatandaşlarımızın tepkisinden daha normal bir şey yoktur.

TERÖR ÖRGÜTLERİNE ABD DESTEĞİ

Terör saldırıları düzenleyenlerin PKK/PYD/YPG'nin ABD tarafından açık şekilde desteklenmesi tabii ki milletimizin tepkisine yol açmaktadır. Patriotları satın almak istediğimize rağmen verilmediği için S-400 savunma sistemlerini aldık. Sonra bize yaptırımlar uygulandı. Çifte standarttan uzak durduklarını söylemek mümkün değildir. Hasım ülke olarak gördükleri Rusya ve Çin'den silah alanlara F-35 satmada bir mazur görmüyorlar ama Türkiye'ye satmıyorlar.

İlkeli bir müttefiklik ilişkisine yaslandığımız zaman çözemediğimiz sorun olmadığını bir kez daha ifade ediyoruz. Biz sahada hak ve menfaatleri korumakta güçlü bir devletiz aynı zamanda masada da güçlü bir devletiz.



YUNANİSTAN İLE YENİ SAYFA AÇMAK İSTİYORUZ

Yunanistan'da yeni bir sayfa açmayı düşünüyoruz. Yunanistan Dışişleri Bakanı'nın olumsuz düşüncelerden vazgeçmesi gerekiyor. Silahsızlandırılmış adaları silahlandırmaları doğru faaliyetler değil. Türkiye'de azınlıklara dönük atılmış adımlar çok güçlü adımlardır. Batı Trakya'da Yunanistan defalarca AİHM tarafından cezalandırmalarına rağmen Yunanistan aynı tutuma devam etmektedir."

TÜM DÜNYANIN İSRAİL'E DUR DEMESİ GEREKİYOR

Belçika Parlamentosu tarafından 5 Mayıs 2019'ta bir karar kabul edilmişti. Belçika Ermenileri komitesi itirazda bulunmuştu. Belçika Yüksek Mahkemesi tarafından reddedildi. Bu kararı olumlu karşıladığımızı belirtmek isteriz. Bu karar Avrupa Konseyi kararlarıyla uyumlu bir karardır.

İsrail yeni yerleşim yerleri konusunda bir adım attık. Bunu hassasiyetle takip ediyoruz. 2572 yeni konut inşa edeceğini söyledi. Bütün dünyanın buna dur demesi gerekiyor. İsrail'in attığı bu adımlar iki devletli bir çözümü imkansız hale getiriyor. Bölge barışını ciddi bir şekilde tehdit ediyor.

Doğu Kudüs'ün statüsünü değiştirmek asla kabul edilecek eylemler değildir.

Terörle mücadele konusunda tavizsiz duruş aynen devam etmektedir. Bütün güvenlik güçlerimize sevgilerimizi, selamlarımızı, dualarımızı iletiyoruz."

HAYVAN HAKLARI YASASI

Hayvan hakları konusunda bilgi veriyoruz. Bu dünyadaki kader arkadaşlarımıza karşı vahşi eylemler gerçekleştirildi. Çok yakın bir zamanda hayvan haklarıyla ilgili kapsamlı bir yasa TBMM'ye gelecek.



KANDİL'DEKİ OFİSTE BU KADAR PROPAGANDA MALZEMESİ YOKTUR

Terör insanlık düşmanı bir organizasyondur. O bina bir terör örgütü propagandası haline gelmiştir. Bu terör örgütünün Kandil'deki ofisine gidilse herhalde bu kadar propaganda malzemesi yoktur.

Bir siyasi parti açısından kabul edilemez. Bunların hepsi suçtur. Terör örgütü propagandası teröre destek vermek demektir.



Sol ceplerine terör örgütü PKK'yı mazur gösteren bir takım argümanları, sağ ceplerine de demokrasi, özgürlük gibi argümanları koyuyorlar.

DEAŞ ile PKK arasında ne fark var? Bu bir illüzyon. Bu düşmanlık üreten bir illüzyon. Artık terörle mücadelenin bu kadar merkezi olduğu bir çağda birisi terör örgütünü lanetlemeden özgürlükle, demokrasiyle ilgili cümle kuramaz.