2. Lig Beyaz Grup'ta ligin ilk yarısı erteleme maçları dışında sona erdi.
Sarıyer maç fazlası ile 3. Sırada yer alıyor.
Sıralamada Play-Off hattı olan İlk 5 arasında kaldığımız sürece şampiyonluğun hiçte uzak olmadığını söyleyebilirim.
Yazımın sonlarına doğru saha içi gelişmeler hakkında kısaca görüşlerimi açıklayacağım.
Ancak bu kulvarda devam ederken sürekli olarak halının altına süpürülen siyasi ve idari rezaletlere de artık dur demenin zamanı geldi.
Sarıyer Spor Kulübü için hayati önem taşıyan unsurları bir kez daha kamuoyuna bildirerek söyleşimize başlayalım.
Arkadaşlar ortada olağanüstü şekilde duran acı bir gerçek var.
Sarıyer Yusuf Ziya Öniş Stadı, Sarıyer Spor Kulübü Kamp Binası, Yönetim Binası ve Zekeriyaköy Sahası tek kelime ile 'REZALET'!!!
9 Yıldır canla, başla ve kendi imkanları ile çok büyük hizmetler sunarak Sarıyer Spor Kulübü'nün yok olmasını engelleyen Başkan Saffet Akkoyun'dan başka kaç tane Sarıyerli maddi anlamda ve samimiyetle kulübümüze destek çıktı söyler misiniz?
Lafa gelince 'biz Sarıyerliyiz' diyenlerin Sarıyer üzerinden yıllardır rant elde ettiğini cümle alem bilirken, "Ne Olacak Bu Sarıyer'in Hali" diye soran vatandaşlarımız ise bu konuya maalesef bir cevap bulamıyor!
Peki ya Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç'in Sarıyer'e ihanetine ne demeli?
Her seçim öncesi Sarıyer Spor Kulübü'nün ismini kullanarak, güzide Kulübümüzü siyasetin mezesi haline getiren Şükrü Genç, Sarıyer için verdiği namus ve şeref sözlerinin hiçbirini tutmadı.
Reklam ve sponsor sözünü tutmadı... "Her türlü maddi manevi destek olacağım" sözünü tutmadı...
Zekeriyaköy Tesisleri için verdiği sözü tutmadı...
Yıllık geliri 650 milyon lira, borcu ise 700 milyon lira olan Sarıyer Belediyesi maalesef Sarıyer Spor Kulübü'ne her daim üvey evlat muamelesi yaptı ve yapmaya devam ediyor.
Sarıyer Spor Kulübü Kamp Binası rezil durumda!
Futbolcuların odasında ne bir duşluk ne de bir tuvalet var!
Binanın ise ne kadar çürük olduğunu sanırım anlatmama dahi gerek yok!
Yönetim Binası ise farklı mı? Tabii ki hayır! Taş devrinden kalmış, mağara adamlarının yaşadığı taş evlere ne kadar benziyor öyle değil mi?
Peki ya Zekeriyaköy Sahası ve rezilliğine ne demeli?
Sarıyer takımı 15 yılı aşkındır Zekeriyaköy'deki kepazeliğe mahkum edilmiş durumda.
Sarıyerli futbolcular yaz kış, yağmur çamur demeden her daim bu rezil patates tarlasında idman yapıyor fakat idmandan sonra maalesef duş bile alamıyorlar!
Çünkü ufakta olsa bir tesis henüz inşa edilmiş değil!
Futbolcular her antrenmandan sonra üstlerindeki ter ile otobüsle Zekeriyaköy'den yola çıkıyorlar ve en az yarım saatlik bir yolculuğun sonunda Sarıyer'e ulaşıyorlar.
Sevgili arkadaşlar; Bırakın sporu falan!!! Bu olay dünyanın gelişmiş her ülkesinde resmen insanlık suçudur!
Bu insanlar Sarıyer'in futbolcusu!
Çok afedersiniz ama bir hayvana bile yapılmayacak bu işkenceyi neden futbolcularımıza reva görüyoruz?
Hem de 15 yılı aşkın bir süredir!
Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç'e sesleniyorum. Allah için samimi olarak soruyorum!
Sayın Genç, siz bu Zekeriyaköy Tesisi'ni "en modern ve en kaliteli şekilde inşa edip Sarıyer'in hizmetine sunacağım" dediniz mi? Demediniz mi?
Tüm Sarıyer şahit ki, siz bu sözü verdiniz!
Hem de en az yirmi kez bunu önemli platformlarda dile getirdiniz?
Birçok kez bu konuda namus ve şeref sözü verdiniz!
650 milyonluk bir bütçe ile yönettiğiniz Sarıyer Belediyesi hizmet arşivinize, Zekeriyaköy Tesisi'ni dahil etmiyor olmanızın sebebi nedir? Yıllarca "İBB tarafından engelleniyoruz" dediniz. Peki son iki yıldır İBB, CHP yönetiminde! Bu iki yıllık süreçte neden hizmet için kılınız dahi kıpırdamadı? En azından bir kez dahi olsa size yakışanı yapın ve erkekçe, adam gibi çıkın bunu açıklayın!
Size oy veren seçmen ivedilikle sizden bu sorunun cevabını bekliyor!
Sayın Genç, Sizin derdiniz nedir?
Sarıyer Spor Kulübü'ne karşı olan bu kin, bu nefret ve bu düşmanlığın sebebi nedir?
Sarıyer Spor Kulübü'nü kullanarak kimlerden intikam almaya çalışıyorsunuz Sayın Genç?
GELELİM SARIYER GENÇLİK VE SPOR MÜDÜRLÜĞÜ'NE...
Sarıyer'de görev yapan Sarıyer Gençlik ve Spor Müdürü Mustafa Ordu'ya soruyorum!
Sayın müdür siz bu rezalet içinde olan Yusuf Ziya Öniş Stadyumu'nun içler acısı halini görünce Allah aşkına hiç mi vicdanınız sızlamıyor? Üstelik "eski profesyonel futbolcuyum" diyorsunuz!
Hiç mi üzülmüyor sunuz?
Arkadaşlar oturduğunuz koltuk süs koltuğu değil! İcraat koltuğu, iş koltuğu, hizmet koltuğu...
Sarıyer Yusuf Ziya Öniş Stadı, Türkiye'de yenilenmeyen ve modern hale getirilmeyen tek stadyum.
Bunu kim yapacak? Sokaktaki Sarı Çizmeli Mehmet Ağa'mı?
Bunun bir şekilde olurunu sağlayacak kurum Sarıyer Gençlik ve Spor Müdürlüğü'dür!
Siz Sarıyer'deki eksiklikleri ve hizmetsizliği sürekli ve ısrarlı şekilde il ve genel merkeze resmi yazılar ile taşımalı ve takipçisi olmalısınız...
Sarıyer Spor Kulübü hepimizin ortak sevdası değil mi?
Peki neden canımızdan çok sevdiğimiz Kulübümüz için bir çivi çakmaktan bile aciz kalıyoruz?
Sarıyer Spor Kulübü öylesine terk edilmiş ve ötekileştirilmiş bir durumdaki, size iddia ediyorum; 9 yıl önce Saffet Akkoyun Başkan olmamış olsa idi? Sarıyer bugün amatör ligde unutulmuş bir pozisyonda olurdu!
Bakın arkadaşlar bu verdiğim örnek gerçeğin ta kendisi!
Görmüyor musunuz?
Saffet Akkoyun kulübümüzü sadece amatör kümeye düşmekten kurtarmamış, aynı zamanda kulübün onurunu ve itibarını kurtarmış! Bunu net şekilde görebiliyoruz!
GEÇELİM SAHA İÇİNE VE AHMET HOCAYA OLAN İKİ ÇİFT SÖZÜMÜZE...
Sezon başında teknik direktör Ahmet Yıldırım'a gayet güzel bir fırsat verildi.
12 oyuncu transfer edildi.
Ve Bolu'da iyi bir kamp dönemi geçirildi.
Fakat ligin akışına ve saha içi oyun şablonuna baktığımızda yapılan transferler ile Ahmet hocanın oynattığı futbol arasında ciddi çelişki gözlemledim.
Ahmet hoca fevkalade savunma futbolu oynatan bir teknik adam.
Ayrıca her maç dikkat ettim ki oyunun temposu hep düşük kalsın istiyor.
Ayrıca 4-2-3-1 taktiği ile takımı oynatırken özellikle kontra ataklar ile gol arıyor.
İşte burada yaman bir çelişki var.
Sevgili Ahmet hocam; madem oyun taktiğin bu? Peki o zaman neden santrafora, hareket kabiliyeti düşük, ağır ve kondisyonu bitik İlyas Çakmak'ı transfer ettin.
Sağ ve sol kanatta forma giyen futbolcuların da istenilen hız da değil üstelik!!! Oynattığın futbol ile transfer ettiğin futbolcular arasında ciddi uyumsuzluk var.
Fakat olan oldu artık. Bu sezon böyle gider. Sadece tek bir santrafor transferi şart. Bu olmazsa olmaz. Hızlı ve dripling özellikleri olan, gol vuruşlarında final bitiriciliği orta seviye bir santrafor ile Sarıyer bu sezon Play-Off oynayabilir, hatta şampiyon dahi olabilir! Yeter ki önce yönetim içinde ve camiamızda gerçek ve samimi şekilde birlik, beraberlik sağlanıyor olsun...
İlk yarı ile ilgili saha içi analizlerimi ve alınması gereken önlemleri bir sonraki yazımda geniş çaplı ele alacağım.
Şimdilik herkese sağlıklı ve hayırlı haftasonları diliyorum...