GÜMÜŞHANESPOR'U
HAFİFE ALMAYIN!
EN BÜYÜK TEHLİKE REHAVET!!!

Sözlerime Sarıyer Spor Kulübü Başkanı Saffet Akkoyun ile başlamak istiyorum. Covid-19'a yakalanan ve 6 hafta boyunca gerek hastane gerekse evinde tedavi süreci geçiren Başkan Akkoyun'un yokluğunda kulüpteki değerinin çok daha derinden hissedildiğini belirtmek isterim.

Başkanın istirahat ettiği bu kısa dönemde başta idari konular olmak üzere birçok hususta Sarıyer Spor Kulübü'nde tüm çarkların durduğunu gözlemledik.

Başkan Saffet Akkoyun'un yeniden görevinin başına geçmesiyle kulüp resmen nefes aldı.

6 haftalık süreçte biriken ve halının altına süpürülen tüm sorunlar Akkoyun ile birlikte tek tek ele alındı ve ivedilikle çözüm yolları hayata geçirildi. Olaya geniş yelpaze ile baktığımızda gerçekler ile yüzleşiyor ve görüyoruz ki Saffet Akkoyun sadece başkan değil, aynı zamanda kulübün her şeyi... 

SARIYER-GÜMÜŞHANESPOR MAÇI VE DAHA FAZLASI... 

Topladığı 27 puanla 3. Sırada bulunan Sarıyer, 6 puanla sondan ikinci sırada yer alan ligin zayıf halkalarından Gümüşhanespor ile bugün Saat 13:00'da karşı karşıya gelecek.

Öncelikle kabul etmemiz gereken bir gerçek var. 2. Lig Beyaz Grup'ta Manisa Futbol Kulübü dışındaki tüm takımlar kalite standartlarının altında yer alıyor.

Güzel futbol ve heyecanlı tek bir müsabaka dahi izleyemediğimiz bu ligde ön plana çıkan en önemli unsur, kazanmak için değil kaybetmemek için sahaya çıkan takımların çok fazla olmasıdır.

Verdiğimiz bu örneklerin başında Sarıyer geliyor.

Ligin tüm seyrini Manisa FK'nin olağanüstü performansı alt üst etmiş durumda.

Bu durumun ise zirveye oynayan diğer takımları motivasyon yönünden ciddi şekilde etkilediğini düşünüyorum.

Ancak TFF henüz masada olan ve tartışılan bir prosedür değişikliğini önümüzdeki süreçte karara bağlayacak.

Bu karar eğer "2. Lig'de 1. olan takımlar ile birlikte 2. olan takımlarda bir üst lige çıkma hakkı elde eder" şeklinde olursa, ligi 2. bitiren takımlar direkt 1. Lige çıkma hakkı kazanacak.

Bu durumda ligin zirvesini ilgilendiren tüm saha içi skorları büyük önem arz ediyor.

Ligin bir maraton olduğunu ve bu köprünün altından daha çok suların geçeceğini hatırlatmakta fayda var.

Sarıyer'in bu haftaki rakibi Gümüşhanespor çok sıkıntılı günler geçiriyor.

Kaybettikleri puanlar ve sıralamadaki yerleri neticesiyle içler acısı bir durumdalar.

Fakat daha da önemlisi Gümüşhanespor Başkanı Vahit Olgun, iki hafta önce makamında silahlı saldırıya uğramış, karnına ve vücudun çeşitli yerlerine isabet eden kurşunlar ile ölümden dönmüştü. Vahit Olgun geçen Perşembe günü hastaneden taburcu edildi ve İstanbul'daki evinde istirahata devam ediyor.

Gümüşhanespor'da yaşanan bu silahlı saldırı olayı tüm takımı derinden sarstı.

Ancak Başkan Vahit Olgun geçtiğimiz gün yaptığı açıklamada "çok şükür ki yaşıyorum. Verilmiş sadakamız varmış. Ölümden döndüm. Yaşadığımız bu olay tüm camiamız için birlik beraberlik adına bir başlangıç olsun. Oyuncularımızın yaşanan bu acı olayı bize unutturmak için Sarıyer karşısında yüksek performans göstereceklerine inanıyorum. Sarıyer maçını çok önemsiyoruz. İnşallah kazanan taraf biz olacağız" dedi.

Mütevazi bir kadroya sahip olan Gümüşhanespor ligin en vasat takımları arasında yer alıyor.

Burada önemli bir noktaya parmak basmak istiyorum.

Küme düşme potasında yer alan bu tarz takımlar ile karşı karşıya gelen zirve takımları genellikle rehavet kurbanı olabiliyorlar.

Hatırlanacağı üzere 2018-2019 yılı sezonunda ligin en vasat takımları Bayrampaşa ve Eyüpspor'a karşı kaybedilen puanlar Sarıyer'in muhtemel şampiyonluğunu yok etmişti.

Sarıyer Teknik Direktörü Ahmet Yıldırım kesinlikle tüm futbolcuları ayrı ayrı motive ederek bu müsabakaya hazırlamalıdır.

Konsantrasyon sorunu ortadan kalktıktan sonra saha içinde sergilenen futbola geçebiliriz.

Sarıyer'in soğuk ve itici bir oyun yapısı var. Beyaz martıların ayrıca Stratejik organizasyonları yeterli düzeyin altında kalan bir takım hüviyeti sergilediği de bariz ortada.

Ali Türkan başta olmak üzere Nuri Terliksiz, Bertul ve Savaş'ın bireysel performansları takımı ayakta tutuyor.

Ligin ilk yarısının sonlarına doğru geldiğimiz bu noktada izlediğimiz Sarıyer maalesef beklediğimiz futbolu hala sahaya yansıtamıyor.

Kazanılan puanlar neticesinde oldukça avantajlı bir konumda olduğumuzu söyleyebilirim. Çünkü kötü oynarken kazanabilmek her takımın başarabileceği bir olay değil.

Belirtmekte fayda görüyorum.

Sarıyer tek pas organizasyonları ile rakibi sürklase edemediği gibi aynı zamanda korkunç şekilde yavaş top çeviriyor.

Sarıyerli futbolcular devamlı olarak geri pas, yan pas yaparken rakip takımlar tüm savunma önlemlerini alarak kademe hata oranını en aza indiriyorlar.

Bu nedenle az gol atıp, az gol yiyen bir ekip ortaya çıkıyor.

Ayrıca santrafor İlyas Çakmak'ın kötü performansı takımın tüm atak gücünü düşürüyor.

İlyas'ın boş kaleye kaçırdığı gollerin haddi hesabı yok.

Daha da mühim olanı takım arkadaşlarına koridor açamıyor, duvar pası da yapamıyor! Mücadele etmiyor, pres yapmıyor!!!

Bu kadar kötü performansı olan bir futbolcuya tanınan fırsat neden Sarıyer'in öz çocuğu, yetenekli genç golcüsü Bertuğ Yıldırım'a tanınmıyor.

Bertuğ almış olduğu çok az bir süreye rağmen iki ayrı maçta attığı iki gol ile Sarıyer'e altın değerinde 4 puan kazandırmış bir futbolcu.

Takımın yaş ortalamasının yüksek olması, tecrübe denen kavramı da beraberinde getiriyor.

Ancak ligin uzun bir kulvar olduğunu hesaba kattığımızda ilerleyen haftalar için yorgunluğun baş göstermemesi adına Ahmet Hocanın kesinlikle alt yapıdan A takıma çıkan genç oyunculara daha fazla süre vermesi Sarıyer'in faydasına olacaktır.