Sarıyer Yenigün, Sarıyer'in Gerçek Tarafsız Gazetesi - Sarıyerli balıkçılar "virabismillah" demeye hazırlanıyor
Karakter boyutu :13 Punto15 Punto17 Punto19 Punto

Sarıyerli balıkçılar "virabismillah" demeye hazırlanıyor

Sarıyerli balıkçılar
Denizlerde av yasağının 1 Eylül'de sona ermesiyle "vira bismillah" diyecek olan balıkçılar, yeni sezondan umutlu.
22.08.2020 / 20:00


Denizlerde av yasağının 1 Eylül'de sona ermesiyle "vira bismillah" diyecek olan balıkçılar, yeni sezondan umutlu. Denizlerde av yasağı nedeniyle teknelerini bir süredir kıyıya çeken balıkçıların yeni sezon hazırlığı, 1 Eylül'e sayılı günler kala devam ediyor.

Denizlerde av yasağının 1 Eylül'de sona ermesiyle "vira bismillah" diyecek olan balıkçılar, yeni sezondan umutlu.



Denizlerde av yasağı nedeniyle teknelerini bir süredir kıyıya çeken balıkçıların yeni sezon hazırlığı, 1 Eylül'e sayılı günler kala devam ediyor.

Yeni sezonun hazırlıklarının yapıldığı limanlardan biri olan Sarıyer Rumeli Feneri'ndeki Liman'da balıkçılar, bir önceki avlarda yıpranan ağlarını ilmek ilmek örerek yeniliyor.

Ağustos sıcağının etkisi altında çalışmalarını sürdüren balıkçılar, yeni sezonu umutla beklerken, kısıtlamalar nedeniyle de yaşadıkları zorluklardan yakınıyor.

"İşaretler palamutun, hamsinin ve istavritin bol olduğunu gösteriyor"

Kerim Reis-1 gemisi ile Marmara'da denize açılacak olan kaptan Mehmet Yalçın, ağların balıkçıların adeta fabrikası olduğunu, dolayısıyla her yıl bakım gerektirdiğini, eksik yerlerini tadilattan geçirdiklerini dile getirdi.


Bu yıl denizlerin bereketli göründüğünü belirten Yalçın, "İnşallah hayırlı olur. Denize çıkmadan hiç bir şey belli olmaz ama bazı işaretler palamutun, hamsinin ve istavritin bol olduğunu gösteriyor. Umutla çıkıyoruz denize. İnşallah bu yıl bereketli bir sene olacak." dedi.

Yalçın, balıkçıların kısıtlayan kıyı yasağı, derinlik yasağı ve ağ yasağı yerine tutulan balık miktarına kota getirmek gibi önerileri olduğunu belirterek şunları söyledi:

"Denizleri kollamak istiyoruz, balığın tükenmesini istemiyoruz. Bunun için çok kısa bir çözüm var. Benim senede tuttuğum balık miktarı yüksek. Ben bunu kayıt altına alamıyorum, bazı sorunlar nedeniyle. Bunları biz kayıt altına almak istiyoruz, helal lokma yemek istiyoruz.

İkinci olarak; tuttuğumuz balığa devlet kota koysun. Ben 100 bin kasa balık tutuyorsam, bana 30 bin kasa kota versin. 70 bin kasa denizde kalsın. Denizi bundan güzel kollamak olur mu? Bana 10 kasa balık kotası verilse, ben gider balığın incesini tutar mıyım? Bana kota verdiğin zaman ben inceyi tutmam zaten."

Pandemi sürecinin balıkçılığı etkilemediğini ancak gemi içinde tedbirleri aldıklarını aktaran Yalçın, "Hastalığı hafife alarak söylemiyorum hiç birimiz maske takmıyoruz. Devamlı aynı ortamdayız, maske de taksak korunamıyoruz. Balıkçı teknesinde 20-25 kişi olacağız. Karantina ortamında bir nevi aile gibi olacağız. Dışarı giriş ve çıkışı kendi aramızda kısıtlayacağız. Bir kişiyi görevlendireceğiz dışarı çıkması için. O da aşçımız olur. Kendi içimizde, kendimizi karantinaya alacağız. Zaten denizdeyiz ve hijyene dikkat eden insanlarız, inşallah bir sıkıntımız olmayacak." diye konuştu.




Bazı balıkçılar ise rotayı Moritanya'ya çevirdi

Rumeli Feneri'ndeki bazı balıkçılar ise rotasını dış denizlere çevirdi. 1 Eylül'ü beklemeden denize açılacak olan Mamati Orhan gemisinin kaptanı Abdurrahman Bayraktar, Moritanya'nın şartları nedeniyle avlanmak için bu ülkeye gideceklerini söyledi.

Bu ülkede avlanmanın daha verimli olduğunu anlatan Bayraktar, "Bizim ülkemizde derinlik, kıyı ve ağ gibi kısıtlamalar var. Bu yasaklar gelir anlamında balıkçılığı kurtarmıyor. Mecburen biz de uzaklara gidiyoruz. Biz 3-4 senedir Moritanya'da balık avlıyoruz. Şimdi yine gideceğiz. Gemide 25 balıkçı, ağları hazırlamak için çalışıyor. Kısıtlamalar olmasa yine biraz daha iyi olacak ama şu an maddi anlamda kurtarmadığı için şartlar bizi oralara yönlendiriyor." dedi.

Moritanya'nın popülasyonunun daha fazla olduğunu, tırsi, sardalya, palamut, torik, kofana cinsi balıkları orda da avlama imkanı bulduklarını belirten Bayraktar, Moritanya'da balıkları avladıktan sonra oradaki fabrikalara gönderdiklerini aktardı.

"Balıkçıların tuttuğu balık, yunusların yediği balığın yüzde 1'i bile değil"

Özellikle Karadeniz'deki balık popülasyonunun balıkçılar değil, sayıları 1 milyona ulaşan yunuslar nedeniyle düşüş gösterdiğini dile getiren Bayraktar, "Karadeniz'de en az 1 milyon yunus tespit edildi. En ufağı günde 15 kilogram balık tüketiyor. Balıkçıların tuttuğu balık, yunusların yediği balığın yüzde 1'i bile değil. Türkiye'de balıkçının tuttuğu balık, senede 600 bin ton. Kısıtlama için başka başka şeyler aramak lazım." diye konuştu.

Yeni balık sezonundan umutlu olduklarını belirten Bayraktar, özellikle palamutun bol olmasını beklediklerini anlattı.

Bayraktar, denize açılmadan önce Kovid-19 testi yaptıracaklarını, gümrükten çıkış yapmaları nedeniyle de bu testlerin zorunlu olduğunu söyledi.

80 yaşındaki kaptan Orhan Menekşe de yeni balık sezonunun görünürde iyi olduğunu, geçen sene denizde böyle bir görünümün yaşanmadığını belirtti.

Yaklaşık 70 yıldır denizlerde balıkçılık yaptığını anlatan Menekşe, "Balıkçılıkta çok ilerleme var. 5 yıldızlı otele benziyor tekneler. Eskiden böyle bir teknemiz yoktu. Şimdi tekneler modern oldu. Bir tek makinamız vardı, jeneratör bile yoktu. Zamanla her şey değişti. Masraflar çoğaldı." ifadelerini kullandı