Sarıyer Yenigün, Sarıyer'in Gerçek Tarafsız Gazetesi - AK PARTİ SARIYER'DE YÖNETİM KADROSUNU TEPEDEN TIRNAĞA TEMİZLEMELİ...
ŞEREF AYER </br>KOVULMADIKÇA </br>SARIYER İFLAH OLMAZ!!!
Karakter boyutu :13 Punto15 Punto17 Punto19 Punto

AK PARTİ SARIYER'DE YÖNETİM KADROSUNU TEPEDEN TIRNAĞA TEMİZLEMELİ...

AK PARTİ SARIYER'DE YÖNETİM KADROSUNU TEPEDEN TIRNAĞA TEMİZLEMELİ...
AK Parti'nin tüm Türkiye'de ihtiyaç duyduğu kadroların yenilenme zorunluluğu Sarıyer'de aciliyetini bağıra bağıra haykırıyor.
30.04.2020 / 02:20


AK Parti'nin tüm Türkiye'de ihtiyaç duyduğu kadroların yenilenme zorunluluğu Sarıyer'de aciliyetini bağıra bağıra haykırıyor.

Sarıyer Yenigün Gazetesi, AK Parti'nin Sarıyer'de röntgenini çekti!!! Sarıyer'de AK Parti'yi yönetemeyen aciz ve beceriksiz yönetimin idrak edemediği çok önemli gerçeklere parmak basıyoruz.

Yüz yıldır diz çöktürülmeye çalışılan Türkiye'nin makus talihini çeviren lidere daha fazla ihanet edilmesine göz yumulamaz!

Ama görüyoruz ki onunla, ona sevdalı halkın arasına duvar örmeye çalışanlar partide ciddi rol almayı sürdürüyor…

Eğer bugün AK Parti tabanında ciddi rahatsızlıklar su yüzüne çıktıysa, bunun nedeni işte bu sistematik senaryonun ta kendisidir…

Çünkü AK teşkilatlar partinin kurulduğu tarihten bu güne, aynı başlangıç noktasında olduğu gibi halka açık olmalıdır! Fakat bugün ne yazık ki hep birilerinin tercih ettiği isimler üzerine kadrolar kurulurken, Tayyip Erdoğan'a gönül verenler yönetimlere yaklaştırılmamaktadır…

Unutmayalım ki AK Parti Türkiye'nin gelmiş geçmiş en büyük kitle partisidir.

AK Partinin yaptığı kitlesel devrimi hiç bir parti yapamamış halka açık olamamıştır.

Tayyip Erdoğan emeğin, yoksulun, köylünün hamisi, kimsesizlerin kimsesi bir harekatın lideridir…

Ancak Sarıyer'de kendisini ve partisini temsil eden kişilerin, kötü insan karakteri ve aşırı egoları ile çok büyük hayal kırıklığı yaşattığı bir gerçek.

AK Parti'nin Sarıyer'deki temsilcileri, insani ilişkileri sıfır olan kibir abideleri, Tayyip Erdoğan'a layık olabilmişler midir?

İşte asıl cevap arayan soru budur…

Yerel seçimlerde yaşanan hezimeti bir kez daha ele alalım.

Siyasetin mide bulandıran tüm yollarına dalmış, her türlü pisliğe bulaşmış ve Sarıyer'in çürümesinde büyük rol oynamış olan Şükrü Genç gibi bitmiş, tükenmiş bir siyasetçiden 30 bin oy fark yiyen Salih Bayraktar'ın yaveri Hüseyin Cevahiroğlu maalesef hiç utanmadan hala o koltukta oturarak partiyi bataklığın dibine sürükleyemeye devam ediyor.

Daha önce de dile getirdik. 2019 yerel seçimlerine yaklaşık 2 sene varken AK Parti Sarıyer İlçe Teşkilat Başkanı yapılan ve seçime aylar kala ilçe başkanı olarak atanan Hüseyin Cevahiroğlu bu rezilliğin ve bu enkazın iki baş sorumlusundan birisidir.

Diğeri zaten bırakın Sarıyer'i, dünya yansa umrunda değil. Adamın tuzu kuru. O yalısında otursun boğazdan geçen gemileri izlerken çayını kahvesini içsin. Görev yaptığı süre boyunca ihtiyaç sahibi binlerce vatandaşı ağlatarak, kovmaktan beter şekilde kapıdan gönderen bir zihniyeti konuşmak bile insanların tansiyonunu çıkartan cinsten.

6 sene önce siyasete girme sebebi de zaten can sıkıntısından başka birşey değildi. Evde avare avare volta atacağına saygınlık kazanması amaçlanmıştı. Yaşanılan süreçte herkes gördü ki, Sarıyer tarihinin en farklı saygınlığını ve itibarını kazanarak yeniden boş ve heyecansız hayatına geri döndü.

Tabi arkasında hergün lanet okunan bir şahsiyet bırakarak maalesef!!!

Burada olan gariban, emekçi ve Tayyip Erdoğan aşığı gerçek AK Partililere oldu.

Başarısız ve tembel AK Parti Sarıyer İlçe Başkanlığı'nın tarumara uğramasının hesabını hala vermemesi, tabanı çok ciddi manada rahatsız etmektedir ancak onlarında elinden birşey gelmiyor?

Duyarlılık gösterip istifa ederler diye bekliyorlar ama sıcak koltuğun zevkini alan makam düşkünü şahsiyetler gizemli koltuğa oturduklarında hissettikleri sıcaklığın şehvetini keşke hizmet olarak vatandaşa yansıtabilseler!

Taban tüm bu rahatsızlıklara küskünlükle cevap vermektedir...

Yerel seçimlerden sonra başarısızlıklarının hesabını hala veremeyenlerin hiçbir şey olmamış gibi varlıklarını sürdürmelerinin izahını yapmak gerekmez mi?

En azından özeleştiri yapmaları gerekmez mi?

Ne yazık ki yok..

Partinin 2023 öncesi teşkilat kongrelerinde aslına dönebilmesi için gerçek bir değişime imza atma imkanına sahip olması büyük bir şans ve fırsattır.

AK Parti teşkilatlarında başlangıçta olduğu gibi pazarcı da, bakkal da, temizlik işçisi de yani kısaca halkın tüm katmanları görev alabilmelidir...

O teşkilatlar birilerinin tekelinde olmamalıdır…

Hele hele o teşkilatlarda gönülden Türkiye ve Tayyip Erdoğan sevdalısı olmayıp, kendi kişisel menfaatleri ve iş hayatları için yer alanlar asla.

Tayyip Erdoğan'ın ayağı biraz tökezlesin, bu davayı satacak olanlar artık bu partide yetkili olmamalı…

Genel Merkezinden, teşkilatlara kadar partinin kurumsal yapısı için yeniden yapılanma hayati önem taşımaktadır…

AK Parti yönetimleri aslına, 2002 ruhuna geri dönmelidir...

Çünkü partiyi Sarıyer'deki gibi birileri babalarının malı gibi görüp, istedikleri gibi cirit atmaktadır ki taban artık bunu içine sindiremiyor…

AK Parti 2023 seçimleri için hayati önem taşıyan 'genç seçmen' konusunda da ciddi problem yaşıyor. İstanbul seçimleri bunun şahidi...

Bunun sebebi gençlik teşkilatlarının AK Parti ruhunu taşıyamayanlara, partinin geleceği umurlarında olmayanlara teslim edilmesidir…

Erkeği ve kadını ile başta gençlik teşkilatları olmak üzere AK Parti teşkilatları mutlaka ama mutlaka yeniden dizayn edilmeli…

Gözümüzün önünde duran kocaman bir Sarıyer örneği var.

İnsanlara hava atmak, yukarıdan bakmak, sırça köşklerden talimat vermek, insanların yüzüne gülüp arkasından gıybet etmek, kendini devlet yerine koymak, geldiğin yeri unutmak, ilçe binasının lüks yaşamını insanların gözüne sokmak nasıl bir siyasi ve insani bir anlayıştır!

Eskiden teşkilatların hepsinin kapısı sonuna kadar vatandaşa açıktı.

İnsanlar sorgusuz sualsiz girer oturur çayını yudumlar dertlerini anlatırdı…Ya şimdi?

AK Parti Sarıyer İlçe 'Yalı'sına giren bir vatandaş yanlışlıkla 3.kata çıkıyorsa vay haline. Allah yardım etsin o vatandaşa! Zemin katta bekleyecek ve haddini bilecek. Sen kimsin ki başkanın bulunduğu kata çıkıyorsun!

Uzun lafın kısası; Bu davayı büyütenlerin mirasını yiyorlar ve tüketmeye çalışıyorlar. Asıl mesele budur!..

Kibir aldı başını yürüdü! Zorla dert dinliyorlar...

Partide liderin konuşmaları televizyonlardan topluca dinlenirdi... Peki şimdi? Parti binasında milletin birbirinden haberi yok! O nedenle Reise bilerek veya bilmeyerek ihanet edenlerin artık önümüzdeki kongre sürecinde el çektirilmeli. Çünkü taban kimin ne olduğunu artık görüyor.

Partinin aynı tip basiretsiz ve beceriksiz isimler etrafında dönmesinden büyük üzüntü duyuluyor...

İlçe Başkanı olabilirsin hatta Belediye Başkanı da olabilirsin. Fakat önce sana inanmış, sorumluluk vermiş liderine layık olmak zorundasın! Mütevazi olacaksın, halkına tepeden bakmayacaksın, “Ben” değil “Biz” diyeceksin.

Kutsal davaya ve bütün siyasi varlığını borçlu olduğun liderine ihanet etmeyeceksin…

Ülkesinin bekası ve refahı için gece gündüz demeden çalışan, uykusuz geceler geçiren Tayyip Erdoğan'a resmen ihanet ediliyor!!!

O dünya ile uğraşıyor, dünya ile mücadele ediyor, Türkiye'yi bir dünya markası yapmaya çalışıyor, siz ne yapıyorsunuz?

Bilerek veya bilmeyerek onu aşağı çekmek için her türlü ihaneti ediyorsunuz!..

Tayyip Erdoğan Türkiye'nin bekası için uğraşırken, siz kendi bekanız için uğraşıyorsunuz.

Davaya sahip çıkmak demek takım elbise kravat takıp lüks arabalarla milletin karşısına çıkmak, devlet dairelerinde, iş takipçileri ile cirit atmak değildir!!! İnsanları partiden soğutuyorsunuz!

İşin şov kısmına geldiğinizde ise sosyal medyayı kendi reklamlarınız için, ”orda yemek yedik, burada gezdik, şurada toplantı yaptık“ diye fütursuzca kullanıyor ve kendinizi rezil ediyorsunuz.

Her yere Recep Tayyip Erdoğan yetişecek, herkese Recep Tayyip Erdoğan verecek...

Daha ne kadar reisin mirasını yiyeceksiniz!

Koskoca partinin Sarıyer teşkilatında iki-üç kişi dışında canla başla mücadele eden yönetici yok. Hüseyin Cevahiroğlu yatsın, Erdoğan mücadele edip kazansın diye bekleyen bir anlayış Sarıyer'de daima kaybetmeye mahkumdur.

AK Parti kendini yenilemelidir. AK Parti yönetimleri, partiyi kendi kişisel ikballeri için kullananlara değil, milletinin hizmetkarı olacak yöneticilere ivedilikle ihtiyaç duymaktadır.

Reisin mirasını yiyenler bu kutsal davadan ve parti teşkilatlarından artık temizlenmelidir.