Sarıyer Yenigün, Sarıyer'in Gerçek Tarafsız Gazetesi - BÖYLE MAÇ MI KAYBEDİLİR? </br>EKREM HOCA!!!
Karakter boyutu :13 Punto15 Punto17 Punto19 Punto

BÖYLE MAÇ MI KAYBEDİLİR?
EKREM HOCA!!!

BÖYLE MAÇ MI KAYBEDİLİR? </br>EKREM HOCA!!!
Sarıyer Yenigün Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Emre Güner Yazdı...
09.02.2020 / 10:57


Teknik direktör Ekrem Al önderliğinde güzel bir çıkış yakalayan Sarıyer'in bu haftaki rakibi güçlü Manisa idi.

Önce maçın analizini sunalım ardından diğer gelişmeleri dile getirelim.

Müsabakaya iyi başlayan ve oyunun her iki yönünde de rakibe üstünlük kuran beyaz martılar uyguladığı tam saha presle rakibini ciddi anlamda sürklase etti.



Hüsnü Başkurt'un 14. Dakikada attığı gol ile skor üstünlüğünü de ele geçiren Sarıyer özgüveni daha da artarak etkili futboluna devam etti.

Maçın ikinci yarısına da kaldığı yerden devam eden beyaz martılar, 49. Dakikada Erman'ın kendi kalesine attığı gol ile 2-0 öne geçti.

Coşkulu ve tempolu futbolun meyvesini iki golle alan Sarıyer'de artık yavaş yavaş gevşemeler ve yorulmalar baş göstermeye başladı.



Bu duruma müdahele etmek isteyen Sarıyer teknik direktörü Ekrem Al, öncelikle saha içi taktiksel değişikliğe gitmesi gerekirken, ezber olanı yaptı ve klasik oyuncu değişiklikleri ile basit dokunuşlar tercih etti.

Önce Barış Memiş'i ardından Cafer Tosun'u oyundan çıkardı.

Ve bu kararlar ile Sarıyer'in tüm oyun dengesi alt üst oldu.

Barış Memiş'in oyundan çıkması ne kadar doğru ise Cafer'in ki bir o kadar yanlıştı.

Bu iki oyuncudan biri muhakkak sahada kalmalıydı.

İki futbolcu da oyun tekniği ve dribling özelliği olan, topu iyi saklayan, rakip oyuncular üzerinde tehdit oluşturan ve oyunun temposunu değiştirebilen özelliklere sahipler.

Bu iki oyuncudan daha çok yorulmuş olan ve dinamizmi biten kişi kuşkusuz Barış Memiş'ti. Doğru bir karar ile oyundan çıktı.

Fakat Cafer'in neden ve hangi sebeple oyundan çıktığını hiç kimse anlayamadı.



Oyuna dahil olan Doğukan'ın çok kötü bir gününde olması, oyuna olumlu yönde hiçbir katkı sunmaması ve ciddi top kayıpları yapması ise göze çarpan bir diğer unsurdu.

Sarıyer ilk golü yiyene kadar olan süreçte rakibe yalnızca tek pozisyon vermişti.

Beyaz Martılar ilk golü yedikten sonra olağanüstü bir panik yaşadı.

Sarıyer ileri uçta hiç top tutamadı ve kontrolsüz hucumlar geliştirerek Manisa'ya çok boş alanlar bıraktı.

69. Dakikada Sinan, 73. Dakikada Nizamettin, 90. Dakikada Ali Çamdalı'nın golleri peş peşe geldi. 

69. Dakikada gelen Manisaspor'un ilk golü misafir takımı canlandırırken, Sarıyer'in çok ciddi anlamda demoralize olduğunu gördük.

70. Dakikadan maçın bitime kadar olan sürede Manisa bulduğu gollerin haricinde 4 net gol pozisyonu daha harcadı. 

BU MAÇ EKREM AL'A YAZAR!!!

Sarıyer teknik direktörü Ekrem Al, çok cesur bir hoca. Kendisini cesaretinden dolayı tebrik ederim. Her daim hücum futbol terimine sadık kalmasını dilerim.

Ancak cesur olmak demek, yanlışı ısrarla sürdürmek anlamına gelmemeli...

Maçı 2-0 yapmışsın be adam. En geride görev yapan stoperin ile santraforun arasındaki mesafe nasıl 60 metre olur? Bunun açıklamasını yapabilir misin Ekrem hoca?

Rakibin Manisa dağılacağı yerde sen dağılıyorsun.

Müsabaka 2-2 olduktan sonra savunmayı kalabalık tutup kontra atak için fırsat aranması gerekirken aksine rakibe bomboş alanlar bırakılarak 3 puan tabir-i caizse altın tepsi de sunuldu.

'Pirince giderken, evde ki bulgurdan olmak' sözünü akıllara getiren bir durum.

Manisa'nın kesinlikle puan kaybına tahammülü yok, bu maçtan 3 puan alması gerekiyor. Bu nedenle skor 2-2 olduktan sonra tüm planını 10 oyuncu ile senin üstüne çullanarak hayata geçirecek.

Manisa'nın stoperleri dahi senin yarı sahanda oynarken, geride kapanıp, kanatlardan hızlı çıkmayı neden tercih etmedin sevgili hocam?

Ah Ekrem hoca ah! Basiretin mi bağlandı?

Biraz sakin düşünüp, oyunu kendi sahanda kabul edip, rakibi tuzağa düşürerek maçın son 20 dakikasında kontra ataklar ile çok net pozisyonlar yakalanırdı.

Burada stratejik hata yapıldığı bir gerçek. Bunu kabul edelim.

Dilerim ki bu taktiksel hatalar zinciri ilerleyen haftalar için önemli bir tecrübe sağlayarak kulaklara küpe olsun.



MAÇIN HAKEMİ İKİNCİ YARI KİMLİK DEĞİŞTİRDİ

Müsabakanın hakemi Isparta bölgesi hakemlerinden Şeref Taştan, maçın ilk yarısı ile ikinci yarısı çok farklı bir yönetim gösterdi.

İlk yarıda objektif ve adil bir yönetim sergilerken ikinci yarıda resmen manipülasyon kokan bir yapıya büründü.

Bir tabir vardır ya, 'ince ince doğrama' aynen Sarıyer işte böyle ince ince doğrandı.

İkinci yarı neredeyse tüm takdir haklarını Manisa lehine kullanan hakem Şeref Taştan, Manisalı oyuncunun ceza sahası içinde elle oynamasına devam diyerek, çok tartışılacak bir karara imza attı.

Sarıyer'in bir de attığı gol ofsayt nedeniyle iptal edildi. Bu pozisyonda çok kritikti.

Özetle izah etmemiz gerekirse, maçın ikinci yarısısında hakem tartışılan tüm pozisyonlarda Sarıyer aleyhine karar aldığını görüyoruz. Bu kısa ama net açıklama herşeyi ortaya koyuyor.

ALİ, BU YEDİĞİN GOLLER SANA YAKIŞIYOR MU?

Sarıyer kalecisi Ali geçen hafta Afyon karşısında sergilediği performansın kredisini çabuk tüketti.

Manisa'nın attığı ikinci ve üçüncü goller de bariz olarak Ali Türkan'ın fahiş hatası mevcut.

Üstüne gelen basit topları içeri almakta neyin nesi? Bir kalecinin sergileyeceği en kötü performans! Ali Türkan kardeşim böyle goller yersen milletin karnına kurt düşürürsün! Çünkü senin kalitendeki bir kaleci üst üste iki golde de fahiş hata yapmamalı. Üstüne gelen topu içeri alıyorsun. Böyle kalecilik olmaz. Çuvalla para alıyorsun, yediğin gollere bak!!!





SIRA GELDİ MANİSALI ŞAHSİYETLERE...

Sarıyer Spor Kulübü Başkanı Saffet Akkoyun başta olmak üzere tüm Sarıyer yönetimi, Manisa Belediye Başkanını ve tüm Manisa kafilesini nezaketle ve misavirperver bir şekilde ağırlarken, Manisalı bazı kendini bilmez, haddini bilmez yöneticilerin provokatör girişimleri ve müsabaka sonunda futbolcuların tahrik edici ahlaksız hareketleri ne insanlığa yakışıyor ne de spor ahlakı ile bağdaşıyor.



Protokol tribününde ve soyunma odaları koridorlarında yaşanan olaylar (algıyı farklı yöne çekme adına) bir senaryo ile tasarlanmadıysa "ki" bunu düşünmek dahi midemi bulandırıyor, o halde geriye tek unsur kalıyor!!! Manisa Fubol Kulübü'nün çirkeflikte ve provokatif eylemlerde sınırları zorladığı gerçeği...

Manisalılar böyle şampiyon olacaksa, Türk futbolunun çivisi çıkmış demektir.