Sarıyer Yenigün, Sarıyer'in Gerçek Tarafsız Gazetesi - TÜRKİYE'Yİ 70 YIL ÖNCEKİ GİBİ </br>KUCAĞA OTURTMAK İSTİYORLAR!!!
Karakter boyutu :13 Punto15 Punto17 Punto19 Punto

TÜRKİYE'Yİ 70 YIL ÖNCEKİ GİBİ
KUCAĞA OTURTMAK İSTİYORLAR!!!

TÜRKİYE'Yİ 70 YIL ÖNCEKİ GİBİ </br>KUCAĞA OTURTMAK İSTİYORLAR!!!
Burada önemli olan davamızdır... Türk topraklarında, Türk Milleti vatanını böldürmez. Bunun için de canı pahasına savaşacaktır. Bu topraklarda yaşayan hainler ve tüm emperyalist köpekler başta olmak üzere hiç kimse unutmasın. VATAN SANA CANIM FEDA!!!
21.01.2020 / 23:05


Sarıyer'de AK Parti'nin önde gelen isimlerinden, Büyük Kanaat Önderi Ali Rıza Zaman ile gündemin sıcak gelişmelerini masaya yatırdık. Kanal İstanbul Projesi ve Selahattin Demirtaş'ın kitabını, tiyatrosunu titizlikle ele alan Zaman, iki unsuru da farklı ana başlıkları ile değerlendirerek önemli sözler sarfetti...

KANAL İSTANBUL VE GERÇEKLER...

Sözü çok uzatmadan Sarıyer'in Kanaat Önderi'nin mesajlarını ve tüm açıklamalarını siz kıymetli okuyucularımız ile paylaşalım.



ALİ RIZA ZAMAN:

Sohbetimize Kanal İstanbul ile başlıyor olmamız çok önemli. Burada dikkatle ele alacağımız olağanüstü bir proje var.

Medeniyetler şehri olan, geçmişinde büyük bir tarih barındıran İstanbul, şüphesiz burada yaşayan insanların da geleceğidir...

Dolayısıyla burada yapılacak hayırlı bir işin lüzumsuz ve haksız yere, siyasi kazançlara alet edilip durdurulmaya çalışılması çok entresandır.

Her zamanki gibi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve diğerlerinin önceki birçok projede olduğu gibi buna da itiraz ettiği unsurlara bakalım ve aynı itirazları kimlerin yaptığını inceleyelim...

Yurt dışından, nerelerden ses geldiğine kulak verdiğimiz zaman Türkiye'nin dostu ve düşmanları hakkında çok net bilgilere sahip olabiliriz.

Burada mühim olan konu Kanal İstanbul projesinin sağlıklı analizlerle ve ekonomik değerleri ile ele alınmış olmasıdır.

Bu işin temel esası ülke menfaatlerinin en yüksek olacağı şekilde tasarlanmasıdır.



Muhalefet muhakkak muhalefetliğini yapacak. Bunu anlıyorum. Ancak yapılan bu büyük projelerde, gerçek anlamda olması gereken yerlere itiraz ve eleştiri yapılırsa, bu durumda kuşkusuz ülkemiz kazançlı çıkacaktır diye de eklemek istiyorum.

Bu işi sulandırmak ve sadece eleştirmek için 'herşeye karşıyız' zihniyetin de hareket etmek, aynı zamanda devletin üniter yapısına da karşı çıkmaktır.

Açık dille uyarıyorum... İBB Başkanlığı çok büyük bir sorumluluktur. 85 milyonluk ülkenin en büyük şehrini yönetenler akıllarını başına alsınlar.

Sayın Ekrem İmamoğlu kendisine oy vermiş, vermemiş herkesi temsil ettiği konusunda öz eleştiri yapmalı ve doğru kararları vermeyi gerektiren halk odaklı hizmetlerde çok büyük sorumluluklar taşıdığını unutmamalıdır.

Sadece kişisel menfaatler adına, daha da önemlisi ülkemize düşmanlık yapan zihniyetlerle ortak paralelde yol yürüyerek Kanal İstanbul projesini anlamsız yerlere sürüklemek kesinlikle yanlıştır.

İmamoğlu bilsin ki İstanbul'da yaşayan insanlar aptal değildir.

Nasıl kendisi tepki oyları ile bu göreve geldiyse, yapılan bu yanlışlar neticesiyle 2023 seçimlerinde de bu millet gereğini ivedilikle yapar.



SELAHATTİN DEMİRTAŞ'I AKLAMA ÇABASI SONUÇ VERMEYECEK!!!

Öncelikle altını çizmek istiyorum... İBB Başkanı İmamoğlu'nun, Selahattin Demirtaş'ın kitabını İBB bünyesinde satışını sağlaması tüm gerçekleri su yüzüne çıkarmıştır.

İmamoğlu ve ekibinin seçimlerden önce maske ile halkın karşısına çıktıkları herkes tarafından teşhir edilmiş bulunuyor.

Tiyatro rezaleti de bunun diğer halkası. Anlayacağınız tiyatro içinde tiyatro izliyoruz... Bu konuların sosyal bir faaliyet olmadığı konusunda sanırım tüm Türk Halkı ile aynı fikirdeyiz.

Bana göre bu iş tamamen siyasetin sulandırılmasıdır. Kesinlikle kültürel bir çalışma değildir.



Burada konu olan mevzu fazlasıyla mide bulandırıcı. Cezaevinde bulunma sebebi açık ve net olan, partisini terör örgütlerinin etkisi ve baskısından kurtaramamış, bu nedenle de terör örgütleri ile iş birliği içerisine girmiş ve bu söylemlerimizi kanıtlayan unsurlardan ötürü de suç işleyerek tutuklanmış, hapise atılmış bir parti başkanının, bugün savunulması ve aklanılmaya çalışılması tamamen belli planlar dahilinde tasarlanmıştır.

Bu kampanyanın sadece Türkiye'yi bağlayan tek bir tarafı olduğunu düşünmüyorum.

Bu senaryo uluslararası güçler ile organize edilmiş, büyük bir sulandırma operasyonudur.

Dolayısıyla bu zihniyetlerin anlattığı gibi samimiyetleri ve iyi niyetleri suistimal edilmiş Kürt halkının savunulması hikayesi değildir.

Bu ülkede daha önce hepimizin söylediği gibi, bu coğrafya içerisinde yaşayan mozağin bir parçası olan Kürtler ve diğer halklar ile kardeşçe yaşamayı benimsemiş, yüzyıllardır bu toplulukta var olmuş büyük bir aile olduğumuzu hiçbir zaman unutmamalıyız.

İzlettirilen bu sahneler ve bu konular üzerinden topluluğu bölmeye çalışmak, iyi niyetleri suistimal etmek, ülkeyi parçalamak için yapılmış profesyonelce hareketlerdir.

Benim kimseyi bu kadar masum görmem mümkün değildir.

Bu iş tamamen siyasetin sulandırılması ve düpedüz terör suçu işlemiş bir kişinin suçunu affettirmek için yapılmış bir operasyondur.

Devletimiz gereğini her daim yapmıştır ve yapmaya devam edecektir.





TÜRK HALKI BU SÖZLERİ İYİ DİNLESİN...

Bu vatanın gerçek sahibi olan Türk Halkı ile ilgili genel olarak bir savunma içerisine girmiş hiç kimseyi gördünüz mü?

Vatanını, Bayrağını, Milletini, Devletini canından çok seven, vergisini veren, hak için çalışan, zulüm gören, ceza çeken asıl Türk Halkı'dır...

Şehit veren de Türk Halkı'dır.

Ama aynı zamanda bu ülkenin tüm vatandaşları da Türk halkının bir parçasıdır.

Bizim için bu ülkenin sınırları birbirinden ayrılmayacak, koparılamayacak ve parçalanamayacaktır.

Bu bütünlüğü bozmak isteyen, birliğimize zarar vermek isteyen her kim olursa olsun biz Türk Milleti olarak bunun karşısındayız.

Gaflet ve delalet içerisine düşmüş siyasetin ve bu zihniyeti barındıranların 'gerçekleri' unutmaması gerekir.

Bu ülkeyi bölmeye kimsenin gücü yetmeyecektir.

Tarih bize bunu gösterecektir. Önümüzdeki 50 yılın sonrasında bu coğrafyada en büyük ülke Türkiye olacaktır.

Fakat biz bunları savunurken kendi bulunduğumuz gruplar içerisindeki yanlışları görmezlikten gelemeyiz.

Çok şükür ki Türkiye'de yönetim ve lider sıkıntısı yok. Dünyaya her koşulda sesini duyuran bir Cumhurbaşkanımız var.

Fakat AK Parti'de ciddi sorunlar olduğunu da gözlemlemekteyiz.

AK Parti'nin içini temizleme sorunu olduğu bir gerçek. Evet maalesef parti büyüdükçe içerisine girmiş bulunan arsızı, yüzsüzü ve şirketçilerin partimizden temizlenmesi şarttır.

Aksi takdirde 70 yıl öncesine geri dönüp, yine aynı kucaklara oturup maalesef sömürge halinde yaşamaya devam etmek zorunda kalırız.

Biz özgürlüğümüzü yakalamışken bunun peşinden koşmalı, vatanımızın, milletimizin geleceğini hep birlikte dizayn etmeliyiz.

Ama üzülerek söylüyorum ki tarih boyunca içimize sızarak onurlarını üç kuruşa satan hainler hep olmuştur, olmaya da devam edecektir.

Burada önemli olan davamızdır... Türk topraklarında, Türk Milleti vatanını böldürmeyecektir.

Bunun için de canı pahasına savaşacaktır.

Bu topraklarda yaşayan hainler ve tüm emperyalist köpekler başta olmak üzere hiç kimse unutmasın. VATAN SANA CANIM FEDA!!!