SARIYER GENÇLİĞİNE
ROL MODEL OLUYOR...

Sarıyer Spor Kulübü Genel Kaptanı Ali Büyükasar, yaptığı çalışmalar ve sunduğu hizmetler ile fark yaratıyor.

4 yıldır Sarıyer camiasına, yönetim kurulu üyesi olarak ciddi katkılarda bulunan 30 yaşındaki başarılı genç yönetici, bir çağın yeniden başlangıcını sağlamış bulunuyor.

Profesyonel futbol kulüplerinde yetenekli, donanımlı, gelecek vaad eden genç isimler ile çok nadir karşılaştığımızı söyleyebiliriz.

Dünyanın en büyük sektörü haline gelen futbol, yalnızca ileri görüşlü, dinamizmi kuvvetli ve enerjisi yüksek genç girişimciler ile geleceğe emin adımlarla ilerleyebilir.

Bu doğrultuda bize en iyi örnek Sarıyer'in genç ama bir o kadar da tecrübeli yöneticisi Ali Büyükasar olduğunu söylersek yanılmış olmayız.

Büyükasar gerek iş hayatı, gerek siyasi duruşu, gerekse spor yöneticisi kimliği ile önce ahlakı ve vatan sevgisi olmak üzere bulunduğu her kulvarda, kısa zamanda büyük işlere

imza atarak, birçok genci umutla ve inançla cesaretlendiriyor ve özgüvenlerini yükseltiyor...

Her başarılı futbol kulübünün arkasında muhakkak nitelikli yöneticiler vardır.

Ne yaptığını bilen, nasıl yapacağını önceden planlayan nitelikli yönetici her şeyden önce kulübüne kurumsal bir kimlik kazandırır.

Kurumsallık sadece planlanmış işlerin yolunda gitmesini sağlamaz; aynı zamanda belirli iş yapma biçimlerini bir kültür haline getirir. 'Kültür' köklü kulüplerin koruyucu mirasıdır.

Zaten kurumsallık aracılığı ile bir yönetim kültürü üretememiş olan kulüpler her şeyin başında sıkça yönetim krizleri yaşarlar. 

Nitelikli yönetici toplamda kulübü yönetir. Nitelikli yönetici bakkal dükkanı yönetir gibi gelip tesislerde çadır kurmaz. Onun yapacak çok daha önemli işleri vardır.

Futbolcu grubu sözleşme ile bir teknik adama emanet edildiği gibi aynı zamanda bu yükü omuzlayan diğer bir unsur kulübün genel kaptanıdır. Verdiğimiz bu örnekleri neden önemsiyoruz? Çünkü Ali Büyükasar 30 yaşında çok kıymetli bir görev üstlenmiş bulunmakta ve bunun tüm sorumluluğunu iliklerine kadar hissetmektedir.

Bir kulüpte herkes görevine odaklanırsa, orada sorun yaşanması mucizelere kalır.

Geçici sıkıntılar tabii ki olacak. Ancak Sarıyer gibi büyük kulüplerde geçiş süreçleri değil, her daim ligin sonu beklenmelidir.

Ali Büyükasar, uzun zamandır plan, program dahilinde çalışıyor ve Sarıyer için ertelenemez olan, küçük gibi gözüken ama rahatsız edici birçok sorunu çözme kabiliyetini gösteriyor.

Kulübün medyada daha iyi görünür olmasını sağlamakta yine bu genç yöneticiye düşüyor. Aynı zamanda taraftar gruplarını takımın bir parçası olarak görüp birlik beraberliği sağlıyor.

Taraftarın centilmenlik sınırları içinde kalmasını sağlamak için de ayrı bir gayret sarfediyor.

Herkesin malumu saha içi işler teknik heyetin görev alanıdır. Ali Büyükasar, nitelikli yönetici sıfatı ile bu alanı asla ihlal etmiyor.

Saha içinde işler yolunda gidiyorsa özellikle ve isteyerek bu başarıda ismi gözükmesin istiyor. Eğer işler yolunda gitmiyorsa, kulübün önceden saptanmış kurallarına riayet ederek o mekanizmaları harekete geçiriyor ve sorumluluktan kaçmıyor.

Tüm unsurları ile futbolcuları ilgilendiren olaylarda teknik heyetten elde edilen veriler ile doğru işlere imza atması önemli bir artı olarak ön plana çıkıyor...

Teknik heyetin raporu olmadan bir hesap divanı kurmuyor, kurdurmuyor bu da fazlasıyla dikkat çeken önemli bir realite!

Ali Büyükasar tüm zaman dilimlerinde, aldığı görevin ve bu doğrultuda hizmetlerinin bilincinde hareket ediyor.

Futbol oyunu, sonucu önceden garantilenebilen bir oyun değil. Daha önce de bu sayfalarda yazmıştık; bütün dünyada yenilgisiz takım yoktur.

En iyi takım, bir oyunu olan ve bu oyunu her hafta, rakip kim olursa olsun, tekrar edebilen takımdır.

Bu oyun kendi içinde bu kadar bilinmez şey barındırırken, bir yöneticinin ayrıca, ahkam kesmesi, işleri büsbütün içinden çıkılmaz hale getirir. İşte tam burası çok kıymetli. Sarıyer Genel Kaptanı Ali Büyükasar'ın teknik heyet ve futbolcular ile olan ilişkisi çok sıcak, samimi ve moral motivasyonu arttıran cinsten... Kısa zaman önce Sarıyer Teknik Direktörü Ekrem Al ile yaptığımız röportajda da Büyükasar için sarf ettiği övgü dolu sözler bunun en önemli göstergesidir.

Türk futbolunda genel algı, yöneticinin zeka ve yeteneklerini sergileyeceği alanın yönetim kurulu toplantıları olduğu yönünde. Bu kısmen doğru. Yöneticilerin varsa bir hüneri ya da yaratıcı çözümleri, bunu o toplantılarda dile getirmelidir. Ve akabinde karar alınmasını sağlamalı ve uygulamada gönüllü görev almalıdır. Fakat bu unsurun tek başına çözüm üretemeyeceği de aşikar ortadadır.

Nitelikli yönetici kulübünün kurumsallığını başa alır. Atılan her adımın, alınan her kararın ve her uygulamanın kurumsallık içinde gerçekleşmesinde ısrar eder. Kurumsallık onun vazgeçilmezidir. Çünkü futbol gibi iş hacmi yüksek, insan kaynağı çeşitli olan yapılarda iş yapmanın ve giderek işi başarılı şekilde yapmanın tek yolu kurumsal mekanizmaları çalıştırmaktır.

Kısaca, herkes kendi işini yapmalı ve her iş kurum aracılığıyla hayata geçirilmelidir. Gerisi hikayedir ve zaten biz boğazımıza kadar bu hikayeye batmış durumdayız.

Birlikte, daha önce saptanmış görev tanımlarına göre hareket eden bir yönetim kadrosunun ciddi sıkıntıları olmaz.

Para dahil hemen her soruna bu mantık içinde kalıcı çözümler bulmak daha kolay olur. 

Futbol dünyamızda eksik olan para değil. Eksik olan nitelikli yöneticidir. Bu nedenle gelecek için sadece Sarıyer'e değil tüm vatan toprağına büyük hizmetleri olacak Ali Büyükasar gibi hizmet aşkı ve Sarıyer sevdası tavan yapmış yöneticilerin kıymetini bilmeliyiz.

Nasıl bir insanın hayati fonksiyonlarını devam ettirebilmesi için yemek ve su gibi temel ihtiyaçları varsa, futbolunda gelecek yıllarda bitkisel hayata girmemesi için genç, ahlaklı, yetenekli, futbol aklı yüksek, nitelikli yöneticilere ivedilikle ihtiyacı vardır.