“Zindandaki iki kişiden kurtulmuş olanı, nice zamandan sonra (Yusuf’u) hatırladı ve ‘ben size onun yorumunu haber veririm, hemen beni (zindana) gönderin’ dedi.”
Yusuf suresi 45. Ayet
Mısır’da bir kriz vardı, olağandışı bir şeyler olmuştu ve bu sayede Yusuf (as) hatırlanmıştı.
Demek ki sıkıntıda olduğumuz şu zaman diliminde gerek ahlakın ayaklar altına alındığı gerek ekonomik olarak çıkmazlara girildiği gerek sosyal ve siyasal olarak bataklığa saplanıldığı gerek şahsiyetin, kişiliklerin zedelendiği gerekse insanların Mısır Kralı gibi sürekli kabuslar gördüğü şu zaman diliminde kurtulmanın yolu Yusuf’u (as), İbrahim’i (as) Musa’yı (as) Nuh’u (as) ve sevgili peygamberimiz Hz. Muhammed’i (sav) hatırlayıp, gündeme alıp, onlar sıkıntılar ve problemler karşında neye güvenip neye sırtını dayadıysalar, ne adına yaşadıysalar, azık olarak neyi aldıysalar (iman, amel, takva, sabır, ahlak vb.) aynı azıkla onlar gibi kararlılıkla yola revan olursak bizler de çağın bu psikolojik, mental, ruhsal, ekonomik, sosyal ve siyasal çıkmazlarından kurtulabiliriz.
Yeter ki gündemlerimizde peygamberler olsun… Demek ki o gün olağandışı bir şey olmasa, kriz olmasa Yusuf’un (as) Yusuf’luğu (as) anlaşılmayacaktı.
Mısır kurtulmayacak, Yusuf (as) kardeşlerini bulamayacak, babası Yakub’a (as) kavuşamayacaktı. Demek ki kriz çıkınca korkmamalıyız, vardır onun arkasında saklı bir fetih… Tabi biz yeter ki çağın Yusuf’u olalım… Çağın Yusuf’u olmazsak bin kriz de çıksa, bin problem de olsa hiçbir şey yapamayız…