Sarıyer'in kanaat önderi, AK Partili Ali Rıza Zaman birbirinden kıymetli açıklamalarda bulundu. Vatanseverliği, milletin sevgisi, bilgi birikimi, pratiği ve tecrübesiyle Sarıyer'de saygı duyulan bir lider olan Zaman, AK Parti için manifesto tadında bir sunum gerçekleştirdi.
ALİ RIZA ZAMAN:
2019 yılının son günlerine doğru hızla yaklaştığımız şu günlerde 2023 hedeflerine doğru giderken ‘Birlik, Dirlik ve Kardeşlik için Yeniden Ayağa Kalkma Vakti’ diyorum. Öncelikle sevgiyle hareket ettiğimiz her zaman güzelliklerin ortaya çıktığını gözlemlediğim için bundan sonra da güzel olan her şeyin devamını Allah'tan diliyorum. AK Parti olarak bizim en büyük özelliğimiz, gönül bağıyla birbirimize bağlı olmamızdır. Birlik ve bütünlüğü her şeyin üzerinde tutmamızdır. Kişisel hesapların, sen-ben çekişmelerinin AK Parti’de yeri yoktur, olmamalıdır.
Herkes milletimizin omuzlarımıza yüklediği kutsal emanetin aynı derecede sahibidir, sorumlusudur, takipçisidir.
Mahalle başkanlarımızdan başlayarak, ilçe teşkilatlarımıza, il teşkilatlarımıza, belediye meclislerimize, genel merkez organlarımıza, Türkiye Büyük Millet Meclisi Grubumuza kadar AK Parti’nin hücrelerini oluşturan birimlerde görev alan herkes bu ekibin vazgeçilmez bir parçasıdır.
BÜYÜK DAVALAR, BÜYÜK ADAMLARLA YÜRÜR
AK Parti’nin davasının büyüklüğü karşısında bizim adımızın, sanımızın, mevkilerimizin hiçbir önemi yoktur. Dahası; davası olmak, çoğu zaman bir şeylere sahip olmaktan ziyade, bir şeylerden feragat etmeye tekabül eder.
İnsanların hayatta değişik öncelikleri vardır. Recep Tayyip Erdoğan'a gönül verenler için, birinci öncelik bu ülke ve bu millet için sahip olduğu ideallerdir.
Türkiye’nin dava adamlarına ihtiyacı vardır. Dava adamları şunu çok iyi bilirler ki; aslı olan davamızdır.
Büyük davalar, büyük adamlarla yürür. Büyük davalar, fedakâr ruhlu, ahlaklı, erdemli insanların omuzlarında kemale ulaşır. Bizler hiç bir zaman siyaseti bir rant, makam veya koltuk olarak görmememiz gerekiyor.
Siyasetin sığınacağı tek liman ahlaktır. Ahlaktan yoksun bir siyaset; vatana da millete de yarar sağlamaz. Aksine kaybettirir. Siyaset; ‘bana ne verecek değil, ben topluma ne vereceğim’ demektir.
AK PARTİ SİYASETİ, TERBİYE VE RUH SİYASETİDİR
AK Partili insan, her şeyden önce bir hizmet insanıdır. İhtiyaç sahibi herkese gücü yettiğince yardımcı olur. Aç olanı doyurmayı, çıplağı giydirmeyi, bilmeyene öğretmeyi, mazlumu korumayı, zalimin zulmüne mani olmayı, herkese hayır öğütte bulunmayı bir insanlık görevi bilir ve gereğince hareket ederek bu doğrultuda hizmet eder.
Modern insanın yakasına yapışmış en büyük hastalıklardan biridir kibir. Hep kendini üstün görme, çok önemli sanma, hep insanlardan farklı ve özel görme bir hastalık gibi insanların ruhunu kemirir. AK Parti siyaseti, her şeyden önce bir terbiye ve ruh siyasetidir. Bu terbiyede tevazu vardır. Bu terbiyede milletin içinde, milletin bir ferdi olduğunu asla unutmadan ve bu milleti millet yapan manevi dinamiklere bağlı kalarak, siyaseti bir ahlak ve irfan zemininde yürütmek vardır.
Bu terbiyede mevki ve makamların sahte pırıltılarına karşı inancın, tevazunun ve ahlakın donanımı vardır. Bu terbiyede lükse, israfa, gösterişe, şımarıklığa ve kibre itiraz edip, paylaşmada, kardeşlikte, yardımlaşma ve dayanışmada yarış vardır.
AK Partili kardeşim, hiçbir zaman kendini partisinin önüne koymaz. Kendini partisinden önemli görmez. Bu millet kendisi için değil, kendisi bu millet için vardır. Kendi egosunun zindanına mahkum olup kalanlar, özgürlük şarkıları söyleyemezler.
AK PARTİ'DE MAKAMLARIN, MEVKİLERİN ÖNEMİ YOKTUR!
Her AK Partili kardeşimiz çok değerlidir ve kıymetlidir. Öncelikle bu olgunun hakkını vermek zorundayız... Teşkilat mensuplarımız ile sürekli olarak istişareler sağlıyor olmalıyız. Aynı zamanda fark etmemiz gereken diğer bir önemli detay ise istişarelerin aynı zamanda eğitim vazifesi de görüyor olmasıdır.
Samimi, dürüst ve özeleştiri ile yapılan istişareler teşkilatların kendini sorgulaması ve müzakere etmeleri adına fevkalade önem arz etmektedir.
Teşkilatlar kendi iç dinamiklerini bu samimi, toplantılar sayesinde daha net görebilir ve sorgulayabilir. Teşkilat içi iletişim çok güzel bir noktada olması gerekiyor. Mahallelerden ilçeye, ilçelerden ile, oradan da merkeze ulaşan sağlıklı bir ağ olmalı ki, böylece tüm meseleler iletilip çözülme imkanına sahip olsun.
Siyaset anlayışımız olan samimiyet ve disiplinden asla taviz vermemeliyiz. Bu iletişim ve samimiyetimizin artarak devam etmesini diliyorum. Siyaset; uzun soluklu bir maratondur. Teşkilat olarak kendimizi zinde ve dinç tutmalıyız. Yarınlarımıza daha güzel bir Sarıyer, daha güzel bir İstanbul bırakabilmek için çok çalışmalıyız.
AK Parti’de makamların, mevkilerin önemi yoktur. Önemli olan bu gök kubbede yarınlara hoş bir sada bırakabilmektir.
NE MUTLU Kİ RECEP TAYYİP ERDOĞAN GİBİ BİR LİDERİN NEFERLERİYİZ!!!
AK Partili olmak demek: Değişime cesaret edebilmek ve değiştirebilmek demektir. Bu ruh, Sarıyer'e, İstanbul'a, Türkiye’ye yeni bir ufuk, bu millete ise yeni bir umut kazandıracaktır. Sarıyer ve İstanbul'un yeniden AK günlere dönmesi çok uzaklarda değildir...
Türkiye’nin mührü AK Parti'ye gönül vermiş yoldaşlarımızın desteği, Kurucu Genel Başkanımız ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın gayretli çalışmalarıyla dünyaya vurulmuştur.
Dürüstlüğü ve samimiyeti ile verdiği sözü namus sözü bilen böyle bir liderin neferleri olmaktan da onur duyuyoruz.