BAŞAR BİBEROĞLU FENA PATLADI: ERDOĞAN'A İHANET, VATANI SATMAKLA EŞ DEĞERDİR!!!

Sarıyer'in önde gelen iş insanlarından Başar Biberoğlu, gündemle ilgili çok önemli açıklamalar yaptı. Sarıyer Yenigün Gazetesi'ne konuşan Biberoğlu, sert fakat bir o kadar da anlamlı sözlerle ciddi uyarılarda bulundu.

BAŞAR BİBEROĞLU: Millet olarak geçmişten günümüze siyaset merakımız hep vardı, sanırım böyle de devam edecek. Evde, yemekte, işte, yani hayatımızın her anında siyaset ve siyaset üstü konuşmayı milletçe çok seviyoruz. 15 Temmuz sonrası hızlı değişim ve dönüşümün olduğu süreci hep birlikte yaşamaktayız. Yeni Başkanlık sisteminin geldiği süreçte uygulama alanları üzerinden tartışma hiç eksilmediği gibi her alanda her şeyi ustaca yorumlamayı biliyoruz. Bunun siyaset hastalığından kaynaklandığını söyleyebiliriz. Rahmetli Cem Karaca’nın, “Üç beş kişi oturmuş hükümet kuruyorlar” sözünün manidar olmasının yanında birileri bizleri dizayn etmeye de devam ediyor.

TÜRKİYE ÜZERİNDEN ORGANİZE SİYASET!

İyi Parti’nin kurulması sonrası birtakım oyuncuların aktif siyaseti yönetmesi ve siyaset mühendisliğini organize etmesi bugünkü sürecin daha iyi okunmasını sağlıyor. 2007 yılı sonrası bazı denklemlerde karanlık odakların Türkiye üzerinden organize etmeye çalıştığı siyaset mühendisliğinin, A Partisi, C Partisi açısından fazla farkı olmadığını gözlem altında yorumlamak gerek. 15 Temmuz öncesi Meral Akşener'in ve parti kurmaylarının yaptığı açıklamaların tesadüf olmadığı kanısındayım. Hatta Meral Hanım’ın yakın arkadaşlarına kimler tarafından doğrudan mesaj taşıdığı iyi bilinmelidir. 

CHP, İP VE HDP KÜRESEL SİYASET İLE ÜLKEMİZE EN BÜYÜK TEHDİTTİR!!!

Akşener'in 15 Temmuz sonrası "farklı olacak" demesi tesadüf müydü? FETÖ’ye methiyeler dizmesi tesadüf müydü? HDP’nin baraj altı kalmaması için %10 barajın aşağı çekilmesi gerektiğini söyleyen, Meral Akşener hanım? Herhalde tesadüf değildir. Koray Aydın'ın ‘’Cemaatin ortak adayı Meral Hanım'dır” demesi sizce tesadüf mü? Hatta Meral Hanım, Terörist Gülen için kullanılan “haşhaşi” ifadesinin kendisini rahatsız ettiğini açık şekilde ifade etmektedir. “Yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesini kendisine rehber edinerek cunta harekatına bağlılığını ifade eden Meral Hanım’ın görüşleri birer tesadüften mi ibaret? Kısacası kimin eli kimin cebinde belli değil, CHP-İP ve HADEP yerelde de talimatları iyi okumuş, yani bir kişinin basit bir misyonu olmadığını, küresel siyaset mühendisliği üzerinden şekillendiğini gözlemleyebiliyoruz… 

İYİ PARTİ İLE BÖLÜCÜLÜKTE BAŞARILI OLAMAYANLAR, YENİ BİR KARLEŞ PLANLAMANIN İÇİNDE!!!

AK Parti’yi doğrudan hedef alan bazı siyasi partilerin muhalif konuşmalarının özgüvenlerinden kaynaklanmamasını, siyasi gelenek olarak görmek gerek. Yakın zamanda başlatılan yeni oluşumların doğal hareketler olmadığını, son durumların kritiğini yaparak anlayabiliriz. 15 Temmuz sonrası İyi Parti’nin, bazı karanlık odakların beklentilerini karşılayamamasıyla yeni oluşumlara ihtiyaç duyulduğu kanısına varılabilir. Bu oluşumların başındaki isim her ne kadar Ali Babacan gibi gözükse de, kanımca asıl aktör Abdullah Gül’dür. Bu iki farklı yeni hareketin misyonu, AK Parti’yi bitirme odaklı kurulan siyaset mühendisliği üzerine şekillenmektedir. 

KÜRESEL BARONLAR İŞ BAŞINDA!!!

Eski birçok bakan ve vekil, Babacan’ın ekibinde yer almak için kulis yaparken, isimlerin gizli kalmadığını da söyleyelim… Bazı Batı destekli STK’ların Babacan ekibine sıcak mesajlar vermesi de tesadüf değildir. Babacan’ın uluslararası anlamda kullandığı iletişim dili ve öngörülebilir saha çalışması aktif bir şekilde ilerlemektedir. Yani küresel baronlar tarafından karşılığı olan ve dikkatle izlenen bir oluşum içerisine gidildiğini söylemekte fayda var. Bunun da Türkiye düşmanlarını sevindirdiğini söyleyebilirim.

Ahmet Davutoğlu'nun çalışmalarının nispeten daha yerel ilerlediğini ve AK Parti’ye küskünler hareketi üzerinden şekillendiği söyleyebiliriz. Buna karşın AK Parti misyon temsilcileri ne yazık ki parti teşkilatlarını bir arada tutmak için pek bir çaba içerisine girmiş değildir. Yakın çevremizde bulunan eski belde yöneticileri, il, ilçe yöneticilerinin ve başkanlarından oluşan birçok arkadaşlarımızla görüşmelerimizi sürdürmekteyiz. Aynı zamanda eski vekiller ve birçok eski parti görevlileri de oldukça ihmal edilmiştir. Yeni delege seçimleri yapılırken Genel Başkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan bile endişelerini parti mekanizmasını uyaracak şekilde seslendiriyor. 

Ahmet Davutoğlu doğrudan AK Parti tabanından ve Doğu-Güneydoğu’dan beklentilerini ve hedefini yüksek tutmaktadır. Yani ülkemizde siyaset mühendisleri sahayı hiç boş bırakmadıkları gibi birçok alanı rahatlıkla yönetebiliyorlar. Bu da toplumun yek vücut olması adına en büyük engeldir.      

AK PARTİ, TARİHİN EN AĞIR MİSYONUNU ÜSTLENMİŞTİR!

Uzun süreli iktidarların yıpranmasının doğal olduğu gibi parti içi mekanizmaların yıpranması da doğaldır. Türk toplum yapısı ve Ortadoğu gelenekleri açısından AK Parti tarihi bir başarı elde etmektedir. Ancak AK Parti’yi ve misyonunu iyi incelediğimizde tarihsel bütün hataları düzeltme adına millet ve devletin kaynaşması anlayışını benimsemeliyiz. Devlet sistem olarak kendini kabullendirme adına çok büyük acılar çektirmiştir. AK Parti bu ve buna benzer birçok hatayı düzeltmek için devletin vatandaşı ile barışık olması noktasında ağır bir misyon üstlenmiştir. 

TÜRKLÜĞÜ VE İSLAM'I HEDEF ALAN HAİNLER!!!

Her AK Partili, bütün planları boşa çıkarmak için makam ve mevkilerini değil; partilerini ve ülke geleceğini düşünerek, durumun vahametini kurtarmak için çaba sarf etmelidir. Buradan yüksek sesle haykırmak istiyorum... Çıkar ve menfaatleriniz uğruna davanıza daha fazla ihanet etmeyin. Heyecanı yüksek, siyasete hevesli arkadaşlara alan açın, koltuklara yapışmayın! Bir neslin geleceği ile oynamayın.

TÜRK MİLLETİ BU CEZAYI AĞIR KESER!!!

AK Parti’nin sonunu getirmek isteyen, büyük yanlışlar içinde olan zihniyetlere ise ciddi bir uyarıda bulunacağım. Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef almak demek? Türklüğü ve İslam'ı hedef almak demektir. Emperyalist sisteme ve pensilvanya'ya hizmet etmeye devam edenlerin hesabını, Türk Milleti çok ağır kesecektir!!!!