Sarıyer Yenigün, Sarıyer'in Gerçek Tarafsız Gazetesi - Müftü Kadıoğlu’nun Gizli Destekçileri </br>Şok Etkisi Yarattı “Ateistler, Deistler, Komünistler, Misyonerler, Radikal Solcular
Karakter boyutu :13 Punto15 Punto17 Punto19 Punto

Müftü Kadıoğlu’nun Gizli Destekçileri
Şok Etkisi Yarattı “Ateistler, Deistler, Komünistler, Misyonerler, Radikal Solcular

Müftü Kadıoğlu’nun Gizli Destekçileri </br>Şok Etkisi Yarattı  “Ateistler, Deistler, Komünistler, Misyonerler, Radikal Solcular
Sarıyer Müftüsü Oğuzhan Kadıoğlu hakkında çıkan iddiaların ardı arkası kesilmiyor.
11.01.2019 / 00:00


Sarıyer Müftüsü Oğuzhan Kadıoğlu hakkında çıkan iddiaların ardı arkası kesilmiyor. Nuh Kumuş isimli bir vatandaş hatırlanacağı üzere Müftü Kadıoğlu hakkında Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunmuştu. Mahkeme süreci devam eden dava nedeniyle Müftü Oğuzhan Kadıoğlu, Kumuş’a karşı kişisel bir düşmanlık beslediği ve intikam almak için makam koltuğunu hukuk dışı kullandığı iddia ediliyor. Sarıyer’in sevilen emekli imamlarından Nuh Kumuş, gazetemize çok ciddi açıklamalar yaparak, yeni gelişmelerle birlikte önemli iddialarda bulundu. Çarpıcı sözleriyle gündeme damga vuracak olan Kumuş, Sarıyer halkına seslendi.

NUH KUMUŞ:

Biz her zaman hukuktan yanayız. Hukuk dışı olan her şeyin karşısındayız. Hukuksuz olarak hem Sarıyer Kaymakamlığı hem de Sarıyer Müftülüğü üzerimize geliyor. Sürekli olarak kiracılarımızı ve bizi rahatsız ediyorlar. Ortada bir mahkeme süreci var fakat mahkeme sürecini beklemiyorlar. Biz bu Cami’yi Allah rızası için yaptık. Bu milletin malıdır. Bu Cami şahsi olarak kimsenin malı değildir. Oğuzhan Kadıoğlu yaptığı işin hukuksuz olduğunu bildiği için bizimle görüşmek istemiyor. Kaymakam beyden kaç defa randevu talep ettik, fakat o da bizimle görüşmek istemedi. Sarıyer Kaymakamı Gürsoy Osman Bilgin maalesef adaletli davranmıyor ve tek taraflı hareket ediyor.

Sarıyer Müftüsü Oğuzhan Kadıoğlu’nun bizim derneğimize karşı anlamadığımız şekilde kini var. Kaymakam beyi de bize karşı dolduruyor. Müftü Kadıoğlu kendi planlarını ve pis oyunlarını hayata geçirebilmek için şebeke gibi çalışıyor. Kadıoğlu, İslam’a ve Müslümanlara karşı düşmanca hareket ediyor ve bu adam maalesef şaka gibi müftülük görevinde bulunuyor. Sarıyer’de ne kadar Ateist, Deist, Komünist, radikal solcu ve misyoner varsa Oğuzhan Kadıoğlu’nu destekliyor. Müftü Kadıoğlu’nu bir tane Milliyetçi, vatansever, Muhafazakar bir insanın desteklediğini görmedim. Ama ne kadar İslam düşmanı varsa Kadıoğlu’nun yanında yer alıyor. Bu konu öyle hafife alınacak bir olay değildir. Bu yaşanan hadiselerin çok ciddi anlamda irdelenmesi gerekiyor.

MÜFTÜ KADIOĞLU HUKUKSUZ İŞLERE İMZA ATMAYA DEVAM EDİYOR

Sarıyer Müftüsü Oğuzhan Kadıoğlu’ndan çok ciddi şüphelerim var. Ortaya koyduğum doneler bunun ne kadar doğru orantılı olduğunu gösteriyor. Bu konuların yanı sıra Sarıyer Çayeli Derneği olarak bizim yaptığımız tüm işler belgeli ve hukuka dayalıdır. Müftü, gerçeklerle alakalı olmayan söylemlerle bize iftira atıyor ve pişkin pişkin o makam koltuğunda vicdansızca oturuyor. Biz dernekler masasına bağlı ve her şeyimizle açık, şeffaf bir dernekçilik sürdürüyoruz. Tüzüğümüzde “Cami yapabilir” ibaresi olmasına rağmen Müftü Kadıoğlu hiç utanmadan yalan beyanda bulunarak “Rize Çayeli Derneği Camii yapamaz” diyor. Böyle yalanlar bir müftüye yakışır mı? Destekçileri ve yol gösterenleri Ateistlerden, Deistlerden, komünistlerden olan bir İslam adamının her şeyi yapacak yüzü olabilir diye düşünüyorum.

Sarıyer’de 100 civarında Camii var. Bu camileri bir kenara bırakmışlar, namusuyla, şerefiyle her yaptığı işi şeffaf olan Rize Çayeli Derneği ile uğraşıyorlar. Bizi ele geçirirlerse ilerleyen günlerde hukuk dışı hareket etmeye devam ederek diğer Camii dernekleri üzerinden de haksız kazanç elde etmek isteyeceklerdir. Karadenizlilerden nefret eden bu müftü denen kişi “Karadenizliler Beton Kafalıdır” deme cüretinde bile bulunmuş ve ardından “ latife yapmıştım, özür dilerim” demiştir. Adam hem usulsüz işler yapıyor hem de Karadeniz düşmanlığı güdüyor. Ayrıca Müftü Oğuzhan Kadıoğlu devlet dairesini 2 yıl boyunca kendi lojmanı olarak kullanmış ve bunun neticesinde para cezasına çarptırılmıştır. Fakat milletin kul hakkını yiyen müftüye, Kaymakamımız Sayın Bilgin, hiçbir idari işlem yapmamış, hırsızlığı resmen ödüllendirmiştir.

Sayın Kaymakam, Sarıyer’e ve tüm insanlığa bu kadar zarar veren bu müftüyü hangi akla hizmet koruyor, henüz bu olayı çözebilmiş değiliz! Ortada suç işleyen bir din görevlisi var. Bu kadar da olmaz diyoruz gerçekten skandal üzerine skandal yaşıyoruz. Müftü Oğuzhan Kadıoğlu’nun eşi, Fethiye’de Fetö’den 1 ay ceza yattığını, Fethiye’de yayın yapan medyadan öğreniyoruz. Müftü’nün bizzat kendisinin Fetö’den soruşturma geçirdiğini öğreniyoruz. Bunları ulusal bir haber sitesi ve Fethiye basını yazdı. Müftü Kadıoğlu ise bize düşman oldu. Bunları gündeme taşıdık diye nefret ediyor bizden…



CUMA NAMAZLARINDA TOPLANAN PARALARIN AKIBETİ BİLİNMİYOR. MÜFTÜ BUNUN HESABINI VEREMİYOR! NEDEN?

Rize Çayeli Derneği olarak hakkımız olmasına rağmen biz kesinlikle hiçbir zaman Cuma namazlarında toplanan paralara karışmadık. O paraların zerre bir kuruşuna dahi el sürmedik. Düşünebiliyor musunuz? Cuma namazlarında toplanan yardım paralarına zerre karışmayan bir derneğiz biz… Ancak yaptığımız araştırmalarda Sarıyer’de 100’ün üzerinde Cami’de toplanan paralar ayda 400-450 bin liraya ulaşıyor. Bu paralar toplanırken kim gözcülük yapıyor? Paraların ne kadar toplandığına kim nasıl emin oluyor? Her Cuma namazı sonrası Camii tahtasına toplanan yardım paralarının miktarı yazılmalıdır. Bu kuralı kaç Camii Derneği uyguluyor? Tüm Camilerde toplanan para hangi güvenilir şartlarda Müftülüğe ulaşıyor ve Müftülük bu yardım paralarını nasıl değerlendiriyor? Ayda 400-450 bin lira gibi bir miktardan bahsediyoruz. Ben Sarıyer’de Camilerde toplanan paraların akıbeti hakkında ciddi şüpheler içindeyim. Makbuzların yasal bir şekilde tüm şeffaflığıyla kesilmesi gerekmektedir. Kaç Camii derneği bu kuralı uyguluyor?

MÜFTÜ KADIOĞLU’NUN, SARIYER’DE YENİ BİR PARALEL YAPILANMA PEŞİNDE OLDUĞU ŞÜPHESİ, HALK TARAFINDAN KONUŞULUYOR !

Sarıyer’de Müftülük makamı maalesef yerle bir olmuş durumda. Onlarca imam beni arayarak “hocam Allah aşkına bu işin peşini bırakma. Kim olduğu belli olmayan insanlara, bizleri hizmet ettirme” diyorlar. Sarıyerli imamlar, müftülüğe gidip bir çay bile içmiyorlar. Müftülüğe karşı güven yok. İslamiyet böyle mi olmalıdır? Müslüman elinden, dilinden, belinden emin olunan kişi demektir. Bu müftünün ne elinden, ne dilinden ne de başka bir yerinden emin değiliz!

Müftü Oğuzhan Kadıoğlu Fehiye’de beraber görev yaptığı çalışma arkadaşlarının tayinini Sarıyer’e çıkarttı. Kadıoğlu, Fethiye’de Fetö’den soruşturma geçirdiği esnada kendisini koruyan ve ifadelerinde kendisini aklamaya çalışan yandaşlarını yanına alarak ödüllendirmiş oldu. Böyle bir tayini kendi başına nasıl başarıyor? Arkasında birileri olduğu ve Sarıyer’de yeni bir yapılanmanın temelini attığı üzerine ciddi şüpheler var.

Rize Çayeli Derneği Başkan Yardımcısı Mustafa Doğru:

Rize Çayeli Sosyal Yardımlaşma Derneği tarafından Boğazkent Fatih Sultan Mehmet Cami’si çalışmaları, birlik beraberlik ruhuyla ve Allah’a olan sonsuz imanımızla bu güne kadar gelmiştir. Yaptığımız mücadele sonucunda Camii’nin etrafına müştemilat yapıldı. Bu müştemilatın içerisine iki tane lojman inşa edilerek, görevli imamlara tahsis edildi. Müştemilatın içerisinde olan kuran kursu ise derneğimiz tarafından diyanete tahsis edilmiştir. Milli Eğitim Bakanlığı’nın okuma yazma kursunu da içeriye alarak faaliyetimize devam etmekteyiz.

KİRA GELİRLERİMİZE GÖZ DİKTİLER!!!

3 yıldan beri kira gelirlerimiz başladığından itibaren üzerimize ciddi oyunlar oynanıyor. Gelirlerimizin tamamını camii içerisine ve müştemilatlara harcadığımız, kayıtlarda ve faturalarda tüm şeffaflığıyla ortadadır. Fakat Sarıyer Müftüsü Oğuzhan Kadıoğlu tarafından üzerimize hukuk dışı bir baskı uygulanmaktadır. Bu davayı biz mahkemeye intikal ettirdik. Sayın Kaymakamımızın olaya ne derece hakim olduğunu bilmiyoruz. Ancak eksik ve yanlış bilgi edindiği net olarak anlaşılmaktadır.

Sarıyer Kaymakamı Gürsoy Osman Bilgin’e defalarca kez randevu talep etmemize rağmen bizi kale almadı maalesef. Anladığım kadarıyla hem Kaymakam bey, hem de Müftü Kadıoğlu, bizim derneğimizi müftülük derneği olarak biliyorlar. Bu dernek Sarıyer Çayeli Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Derneği’dir. Tüzüğünde yasal ve hukuk kuralları sabit, devletimizin valiliğine bağlı olan dernekler yasasında her yıl denetlenmektedir. Ve denetim geçirdiğimiz süre içerisinde tüm denetçiler ve müfettişler bizlere teşekkür ederek buradan ayrılmışlardır. Aynı gün, iki kez baskı denetimine tabi tutulduğumuz bir gün denetçiler bize “sizin müftü ile ne sorununuz var” diye sordular. Kaymakamlık tarafından gelen polis memurları bize “müftü Oğuzhan Kadıoğlu’nun, Kaymakam beye baskı kurduğu ve üzerimize bu nedenle gelindiği aktarıldı. Müftülükle şahsi hiçbir sorunumuz yok. Fakat gördüğümüz kadarıyla onların bizimle ciddi sorunları var! Biz Müftü Kadıoğlu'nun yanlışlarını ortaya çıkartıyoruz. Açıkçası konu belli. Burada bir gelir meydana gelmiştir. Müftülük ise hukuk dışı olarak bu gelirlerin üzerine şirketleşerek ve birbirlerinin makam güçlerini birleştirerek gözü dönmüş şekilde saldırmaktadır. 

MÜFTÜ KADIOĞLU BİZİ ZAYIF GÖRDÜ, KOLAY LOKMA SANDI. ÜÇ KURUŞ GELİRİMİZİ YEMENİN PEŞİNDE…

Müftü Oğuzhan Kadıoğlu’nun Karadeniz düşmanı olduğunu biliyoruz. Fakat Karadenizliler kişilikleriyle, ağır başlı duruşları ve dürüstlükleriyle Sarıyer’e her zaman değer katmışlardır. Müftü bunun bilincinde bile değildir. Müftü Kadıoğlu arka kapılar ardından Ateistlerle, Deistlerle, sol görüşlü Komünist zihniyetli kişilerle Sarıyer’in araştırmasını ve analizini yapıyor. Vatanına, milletine yeri geldiğinde ihaneti en karanlık şekilde yapabilen gruplarla iç içe bir yakınlık içerisinde. Ve bunu alenen değil mümkün mertebe gizli yürütüyor.

Bu oluşumlar ile üzerimize gelen Müftü Kadıoğlu, bizim gelirleri de nereye harcayacağı üç aşağı beş yukarı tahmin ediliyor… Sarıyer Müftülüğü’nü tamamen dağıtmış, Sarıyer’de paralel bir hareketlenmenin planını yapmış bir insandan bahsediyoruz. Fethiye’den getirdiği bazı gruplarla, içerideki insanları sürgüne göndererek Sarıyer’de ciddi bir hareketin oluşumunu başlatmıştır. Müftü Kadıoğlu’nun derneğimizle uğraşmasının tek sebebi, bizim bu gerçekleri görüp kendisinin bu paralel hareketine ve oluşumuna engel olacağımızın bilincinde olmasıdır.

DEVLETİMİZ VE MİLLETİMİZ İÇİN CANIMIZI VERİRİZ!

Oğuzhan Kadıoğlu o kadar zıvanadan çıktı ki; Derneğimizin kiracılarını baskı altına alıp, dükkanları boşaltmaları için polisle tehdit etmeye başladı. Kontratları olan, yasal her şeyi olan kurumlara hangi hakla, hangi yetkiyle bu saldırıları gerçekleştirdiğini kendisine sormak isterim. Kişiliklerimizi rencide edecek şekilde bize saldırı gerçekleştiren Müftü Kadıoğlu, bir insanın, bir nefesten ibaret olduğunu da unutmaması lazım. Bir insan hiç ummadığı bir anda kendinden geçebilir. Allah’ım bizi bu durumlara getirmesin. Devletine ve milletine canını verecek kadar bağlı ve hukukun üstünlüğüne inanmış bir insan olarak, Cumhuriyet Savcılarından ve herkesten bu olaya el atmasını, adaletli bir şekilde incelemesini ve haklı olana hakkının teslim edilmesini bekliyoruz.