Sarıyer Çayırbaşı Romanlar Derneği Başkanı Yaşar Taşkent, roman vatandaşları ayrıştıran ve ötekileştiren tüm unsurlara karşı isyan etti. Kaymakam, belediye başkanı ve ilçe başkanlarını sert sözlerle eleştirdi. Taşkent, Roman vatandaşların 3. Sınıf insan muamelesi gördüğünü ve artık insanlığın öldüğü noktaya doğru ilerlediklerini kaydetti. Yaşar Taşkent’in açıklamalarını yayınlıyoruz…
SARIYER ÇAYIRBAŞI ROMANLAR DERNEĞİ BAŞKANI YAŞAR TAŞKENT:
11 senedir Sarıyer Çayırbaşı Romanlar Derneği Başkanlığı yapmaktayım. Özellikle Sarıyer Kaymakamı Sayın Gürsoy Osman Bilgin’e seslenmek istiyorum. İki kez kendisini ziyaret ettiğimizde “Çayırbaşı’na ve özellikle roman vatandaşlara çok güzel hizmetler sunacağım” demişti. Aradan 4 yıl geçmesine rağmen Kaymakamlık bünyesinden bize herhangi bir hizmet ulaşmadı. Her sene olduğu gibi bu sene de okul döneminde çok sayıda roman kardeşlerimizin çocukları okula gidemeyecek durumda… Sebebi ise kimlik sorunları var. Henüz kimliği olmayan çocuklarımız mevcut. İstanbul’un en güzel ilçesinde yaşadığımız duruma bakar mısınız?
Allah aşkına! Çok sayıda çocuğumuzun okul için gerekli olan kitap, defter, çanta, üniforma, ayakkabı gibi temel ihtayaçları dahi karşılanamıyor. Roman vatandaşlarımızın sesini kimseye duyuramıyoruz. Elimizden geldiğince dernek olarak tüm bu eksiklikleri gidermek için çalışsakta bir yere kadar bunu sağlayabiliyoruz. Ben diğer ilçelerin sosyal yardımlaşma müdürlüklerini takip ediyorum. Özellikle bu tarz ihtiyacı olan vatandaşlara çok ciddi yardımlar sunuyorlar. Ama biz 4 senedir Kaymakamlık bünyesindeki sosyal yardımlaşma müdürlüğünden maalesef hiçbir destek görmedik. Açıkça söylemek gerekirse Kaymakam bey bize verdiği sözlerin hiç birini tutmadı. Sarıyer İlçesi’nin en mağdur mahallesi Çayırbaşı’dır.
SARIYER BELEDİYE BAŞKANI ŞÜKRÜ GENÇ KİNCİ BİR İNSAN
Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, göreve başladığı günden beri “barışa çağrı” şeklinde sloganı var. Ben buradan Şükrü Genç’e soruyorum; Şükrü Genç iyi bir insan olabilir ama kesinlikle kinci bir insan… Barışa çağrı yapan bir insanın Sarıyer’de yüzlerce kişiyle küs olduğunu ve bu insanlarla diyalog kurmadığını düşünürsek, bu yapılan barış çağrısı kimler için yapılıyor? Şimdi bu ne perhiz bu ne lahana turşusudur! Yüzlerce kişiyle dargın ve küskün bir adam nasıl barışa çağrı yapar? Bu konuda en büyük cezayı da romanlara veriyor. Şükrü Genç diyor ki romanları işe alıyorum, ekmek veriyorum. Bolca Nine’ye götürüyorum… Hizmet bu değil sayın Genç. Çayırbaşı Mahallesi’ne yaptığı tek bir hizmeti göstersin bakalım. Şükrü Genç 9 senedir Çayırbaşı’na girmiş değil. Romanların yaşadığı sokakları hiç gezdi mi? Sosyal belediyecilik böyle olur mu? Roman vatandaşların çalıştığı iş kollarına bir bakın zurnanın zırt dediği işlerde çalışıyorlar. Kimsenin kabul etmediği en zor ve en pis işlerin üstesinden geliyor bu roman kardeşlerimiz. Eminim ki o işleri yapacak başka adam bulsalar, romanlara zerre kadar öyle bir iş imkanı sağlamazlar. Şükrü Genç Kendisini eleştiren insanlara da tahammülü yok. Kendisinin hatasını kim söylüyor ve onu kim eleştiriyorsa, o kişi bir anda hedef haline geliyor.
ŞÜKRÜ GENÇ ROMANLARIN HİÇBİR CENAZESİNE GELMEDİ!
Her mahallede olduğu gibi Çayırbaşı’nda da insanlar vefat ediyor. Şükrü Genç 9 yıllık başkanlığı döneminde Çayırbaşı’nda hangi cenazeye katıldı? Bir tane cenaze evine gidip taziye ziyareti yaptı mı? Ayrıca çok kırıcı bir başka konu daha var. Sarıyer Belediyesi’nin, cenazelere katılan insanlara sunduğu hizmet aracı hiçbir zaman Çayırbaşı Camii’sinde ikramda bulunmadı. Çayırbaşı Mahallesi dışında her mahalleye ikram arabası gitmiştir ama Çayırbaşı’na bir kez uğramamıştır. Bu kesinlikle insanlar arasında yapılan çok tehlikeli bir ayrımcılıktır. Çayırbaşı’na vermiş olduğu değeri bu şekilde çok iyi anlıyoruz!
ROMAN VATANDAŞLARIN HELAL PARA KAZANMASINA ENGEL OLMAYIN
Bir diğer konu ise balıkçılık. Özellikle roman vatandaşların en ciddi geçim kaynağı balıkçılıktır. Özellikle Sarıyer Belediyesi Zabıta Müdürlüğü, özel ekipler kurup seyyar balık tezgahlarını toplamaya çalışıyor. Yazık günah değil mi? Tamam zabıta görevini yapsın tabii ki ama Sarıyer’de balık bir kültürdür. Sarıyer denince akla ilk gelen şey balıktır. 30 sene önce börekti. Artık Sarıyer’de böreğin meşhurluğu kalmadı. Sarıyer Böreği’nin meşhur olmasını sağlayan da yine bir seyyar araba olduğunu ne çabuk unuttuk. El birliği ile böreğimizi öldürdük. Şimdi de balığımızı ve balık kültürünü yok etmek için çaba harcıyoruz... Aklımızı başımıza alalım ve değerlerimize sahip çıkalım. Seyyar balık tezgahlarının ayrıcalığı olmalıdır. Temiz ve hijyen koşullarına uyan balık tezgahlarına zabıta izin versin. Çayırbaşı halkının helal para kazanmasının önüne engel koymasınlar. Yardım etmiyorsunuz bari engel olmayın. Hiçbir makam sahibi unutmasın ki, siz gidicisiniz ama biz hancıyız. Biz buradayız. Biz Sarıyer’in ve mahallemizin gerçek savunucularıyız. Bunu aklınızdan çıkarmayın.
ÖN SEÇİM OLURSA CHP SARIYER’DE KAN KAYBEDER
CHP yerel seçimler öncesi ön seçim yaparsa büyük hezimet yaşar. Bence İstanbul’un tüm ilçelerinde hayal kırıklığı yaşar. Neden derseniz? Belediye başkanları bütün delegeleri himayesi altına almış. İster sevilsin, ister sevilmesin. Ön seçimde kesin %90 çıkacaktır… Şükrü Genç’in delegeleri nasıl etkilediğini ve nasıl kanatları altına aldığını hepimiz çok iyi biliyoruz. Böyle adil olmayan bir ön seçim CHP’ye demokrasi değil diktatörlük getirir.
SARIYER’DE CHP’YE EN BÜYÜK ZARARI SEVİM YALINKILIÇ VERİYOR
Sarıyer Merkez’de meydana gidin CHP İlçe Başkanı kim diye sorun vatandaşlara, 100 kişiden 95’i ismini bilemez. Sarıyer’in 38 mahallesine gidin. Hiçbir mahallede zerre tanınmayan bir insan. Ben bile tanımıyorum. 1 senedir ilçe başkanlığı yapan bir insandan bahsediyoruz. Dile kolay 365 gün… Bu kadar süre içinde bu kadın ne iş yaptı acaba diye tüm vatandaşların kafalarında soru işaretleri var! Şükrü Genç kendi sözünden çıkmayacak, piyon gibi kullanacak bir ilçe başkanı oturtmuş bu koltuğa. CHP Sarıyer’de yönetim kurulu diye bir şey yok. Esrarengiz bir varlık gibi kimsenin görmediği bir ilçe başkanından ne hayır gelir? Ama burada ortaya çıkan gerçek saman altı yapılmamalıdır. CHP Sarıyer İlçe Başkanlığı’nı Sevim Yalınkılıç değil Şükrü Genç yönetiyor. İlçe başkanı evinde oturup kahvesini yudumluyor… Bu kadar basiretsiz ve özgüveni bitik bir ilçe başkanını hayatımda inanın ilk kez görüyorum. CHP için çok vahim bir olay. Böylesine köklü bir partinin Sarıyer ilçe başkanı ve yönetim kurulu tüm yetkilerini bırakmış, kenarda uslu uslu oturuyorlar. Allah’tan şimdi biz bu haberde Sevim Yalınkılıç’ın ismini telafuz ediyoruz da Sarıyerliler CHP ilçe başkanının ismini öğrenmiş olacaklar.