Sarıyer Yenigün, Sarıyer'in Gerçek Tarafsız Gazetesi - Müftü Bey… Kul Hakkı Nedir Bilir Misiniz? </br>Müftü Kadıoğlu Suçlu Bulundu </br>Oturduğu Devlet Dairesini </br>Kendisine Peşkeş Çekmiş…
Karakter boyutu :13 Punto15 Punto17 Punto19 Punto

Müftü Bey… Kul Hakkı Nedir Bilir Misiniz?
Müftü Kadıoğlu Suçlu Bulundu
Oturduğu Devlet Dairesini
Kendisine Peşkeş Çekmiş…

Müftü Bey… Kul Hakkı Nedir Bilir Misiniz? </br>Müftü Kadıoğlu Suçlu Bulundu </br>Oturduğu Devlet Dairesini </br>Kendisine Peşkeş Çekmiş…
Yayınladığımız haberler üzerine Diyanet İşleri Başkanlığı Teftiş Kurulu tarafından Oğuzhan Kadıoğlu ve ekibine açılan soruşturma sonuçlandı.
04.10.2018 / 21:09


Yayınladığımız haberler üzerine Diyanet İşleri Başkanlığı Teftiş Kurulu tarafından Oğuzhan Kadıoğlu ve ekibine açılan soruşturma sonuçlandı. Müftü Kadıoğlu kendisine 2 yıl boyunca peşkeş çektiği ve ailesi ile birlikte bedava oturduğu devlet dairesinin 2 yıllık kira borcunu ödemeye mahkum edildi. Oğuzhan Kadıoğlu, aynı dairede oturmaya devam edecekse bundan böyle her ay düzenli olarak kirasını ödemek zorunda.

Sarıyer Müftülük binası bilindiği üzere İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden tahsis edilmişti. Tahsis edilen bu binanın üst katını Sarıyer

Müftüsü Oğuzhan Kadıoğlu tabir-i caizse gasp ederek kendine bir lojman yaratmıştı. Kira bedeli ödemeden ailesi ile bu binada konaklıyor, gününü gün ediyordu… “Bir din görevlisi hakkı olmamasına rağmen kendine peşkeş çektiği, bedava oturduğu konuta nasıl oluyor da

müfettişler, gerekli olan ciddiyetle incelemede bulunmuyor?”

Diye sorarak bir haber yayınlamıştık. Bunun üzerine Diyanet İşleri Başkanlığı, Müftü Kadıoğlu hakkında soruşturma başlatmıştı. Ankara’dan gelen Müfettişler’in yapmış olduğu incelemede ve tespitlerde “Sarıyer Müftüsü Oğuzhan Kadıoğlu hakkında devlet dairesinde hakkı olmadan yararlandığı ve bu şekilde haksız kazanç elde ettiği yönünde rapor düzenlendi ve Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından onaylandı.”

Ayrıca diğer müftülük çalışanları hakkında da açılan soruşturma da sonuçlandı. Müftü Oğuzhan Kadıoğlu’nun ekibinde olan iki müftülük görevlisi de oturdukları konutların kirasını yıllardır vermedikleri anlaşıldı.

Evlerde oturdukları süre hesaplanarak devleti uğrattıkları zararın miktarını ödemeleri sağlanacak. Bunun üzerine Sarıyer Yenigün Gazetesi olarak soruyoruz?

SARIYER KAYMAKAMI GÜRSOY OSMAN BİLGİN, BU ÖNEMLİ OLAYI NE KADAR İNCELİYOR?

Sarıyer Müftüsü Oğuzhan Kadıoğlu, bir din görevlisine yakışmayacak şekilde İslam Dini’ni ayaklar altına alıyor. Yıktırdığı kuran kursları, Karadenizlilere hakareti, Devlet malını kendine peşkeş çekerek haksız kazanç elde etmesi başta olmak üzere birçok skandala imza atan Müftü Kadıoğlu, kimler tarafından ve hangi sebeplerden dolayı korunuyor? Bir din görevlisine yakışmayacak ne varsa hayata geçiren bir müftü nasıl oluyor da hala görevinin başında kalıyor? Sarıyer’de belli güçlerin, yeni bir paralel yapının zemin hazırlığı içinde olduğu bu zaman diliminde, Sarıyer Kaymakamı Gürsoy Osman Bilgin’i uyarıyoruz. Kaymakam Bilgin, tüm olayları ve gelişmeleri yakından takip ederek, konuların muhatapları olan tüm insanlar ile iletişim halinde olmalıdır. Sarıyer’de gerçekten sevilen ve saygı gören bir mülki amir olmakla birlikte aynı zamanda güvenilir bir devlet adamı olduğuna Sarıyer Yenigün Gazetesi olarak kefil oluruz...

Fakat Kaymakam Bilgin, kendisine yakın olan kişileri dinleyip sadece onların sözü ile hareket etmemelidir. Güvendiği ve inandığı kişiler muhakkak olacaktır. Ancak devletin malını kendisine peşkeş çeken ve 2 yıldan fazla bu dairede ailesi ile bedava oturan bir müftünün cezası sadece para cezası ile geçiştirilmemelidir! Ortada suç var. Sarıyer Kaymakamı Gürsoy Osman Bilgin’in, bu önemli konuyla çok daha yakından ilgileneceğini düşünüyoruz.

MÜFTÜ OĞUZHAN KADIOĞLU İNTİKAM PEŞİNDE Mİ?

Sarıyer Kaymakamı Gürsoy Osman Bilgin’in aşağıda yazılanları dikkate alacağını umut ediyoruz…

Müftü Kadıoğlu, davalı olduğu Sarıyer Çayeli Derneği ile münasebetini kişisel bir davaya dönüştürmüş durumda. Sarıyer Çayeli Değneği tüm işlerinde hukuka dayalı hareket etse de, Müftü Kadıoğlu asılsız iddialar ile derneği yıpratmaya çalışıyor. Müftü Kadıoğlu dernek tüzüğünden haberi yok. Veya haberi var kasten iftira atıyor.

Sarıyer Çayeli Derneği’nin yaptırdığı cami ve müştemilatındaki faaliyetlerinin sonlandırılıp cami ve müştemilatından çıkartılmasını ve yerine kayyım ve komisyon atanmasını istiyor. Buna gerekçe olarak ise Sarıyer Çayeli Derneği’nin tüzüğünde inşaat yapma, cami yaptırma, yardım toplama, hususlarının olmadığı gösterilmiştir… Oysa dernek tüzüğünün 1. Ve 2. Maddeleri açıkça derneğin cami kurmak, yardım toplamak, cami için imam ve müezzin görevlendirmek üzere para toplamak amacı olduğu, derneğin görev ve amaçları kısmında açıkça yazılmıştır. Boğazkent Fatih Sultan Mehmet Camii’nin inşaatı, Sarıyer Çayeli Derneği tarafından 1998 yılında başlamış ve yine aynı dernek tarafından bitirilmiştir. Camii müştemilatının bir kısım inşaatları sürmektedir. 20 senedir hiçbir idari kurum, Sarıyer Çayeli Derneği hakkında olumsuz bir karar almamış olmasına rağmen Sarıyer Müftüsü Oğuzhan Kadıoğlu, asılsız iddiaları ile derneğin itibarını zedelemeye çalışmaktadır! İki yıl önce Sarıyer’e atanan ilçe Müftüsü Oğuzhan Kadıoğlu ile Sarıyer Çayeli Derneği Başkanı Nuh Kumuş bazı konularda anlaşmazlığa düştüğü bilinmektedir. Nuh Kumuş, Müftü Kadıoğlu’nu tam 3 kez hakaret ve görevi suistimal suçlarından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayet etti. Soruşturma dosyaları halen devam ediyor. Şahsına yapılan bu şikayetlerden dolayı Nuh Kumuş’a husumet duyan Sarıyer Müftüsü Oğuzhan Kadıoğlu, dernekler masası ve İstanbul Valiliği’ni etkileyerek gerçeklikten uzak sebeplerle Sarıyer Çayeli Derneği’ne baskı uygulatmaya devam ediyor.

Sarıyer Çayeli Derneği’nin kanunen hiçbir usülsüzlüğü olmadığı gibi haksız ve mesnetsiz bir şekilde derneğe komisyon atanması ve camideki faliyetlerinin sonlandırması ile camii müştemilatından çıkartılması isteniyor. Sarıyer Çayeli Derneği ise idari kararın 2577 sayılı kanunun 2. Maddesindeki yetki, şekil, sebep, konu, maksat ve hukuka aykırılık yönlerinden iptilini istiyor. Burada hak, hukuk ve adalet adına hiçbir somut delil olmaksızın alınan bu idari kararlar endişe vericidir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin hukuk devleti olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz. Tüm Sarıyer halkı bu konunun ivedilikle çözüme kavuşturulmasını bekliyor.