Sarıyer’de imar problemini çözerek taraflı tarafsız tüm halkın gönlünde taht kuran Ak Parti Sarıyer İlçe Başkanı Salih Bayraktar, Sarıyer’de resmen tarih yazdı. Yaptıkları olağanüstü hizmetleri gazetemize anlatan Başkan Bayraktar “Sarıyer halkına hizmeti Sarıyer Belediyesi değil, biz getiriyoruz” dedi.
AK PARTİ SARIYER İLÇE BAŞKANI SALİH BAYRAKTAR:
4 yıl önce göreve geldiğimde Sarıyer’in sorunlarını, meselelerini gözden geçirdik. İlçemizde en önemli sorunun mülkiyet konusu olduğunu gördük. Bu sorunu nasıl çözebiliriz diye ciddi çalışmalara imza attık. Bunu biz bir seçim malzemesi olarak hiçbir zaman görmedik. İnsanlarımızı kandırarak, aldatarak, yalanlar söyleyerek bir politika yapmadık. Maalesef insanlarımızın duygularını ve hassasiyetlerini sömürerek, milletin aklıyla adeta alay ettiler. Bu duruma gerçekten bir Sarıyerli olarak çok üzülüyorum. Hiçbir seçimde, hiçbir konuyu seçim malzemesi yapmadık. Gündeme dahi getirmedik. 4 seçim geçirdim, bu benim 5. Seçimim. Şuan bu mesele gündeme geldiyse, bu tamamen çıkan yasa ile ilgilidir. Biz bunu seçim malzemesi olarak milletin önüne koymadık.
Halkımıza her zaman dürüst olduk ve daima onların iyiliği ve huzuru için çalışacağımıza söz verdik. Sarıyer’in sorunlarını çözmek adına tüm gayretimizi vereceğimize söz verdik. Bugün bakıyorsunuz hayal dahi edemeyeceğiniz şekilde Sarıyer’de mülkiyet sorununu çözdük Allah’ın izniyle. Çok şükür halkımız, onlar için verdiğimiz mücadelenin farkındalar ve her gün yüzlerce teşekkür alıyoruz. İmar problemi ile ilgili yaptığımız birçok çalışmayı gizli tuttuk. Neden gizli tuttuk? Çünkü biz bu sorunu çözme gayretinde olduğumuz için, birileri de bu sorunun çözümünü nasıl engelleriz gayretinde olduğunu çok iyi biliyorduk. Bunu her zaman gördük. 1984 yılında Turgut Özal ile başlayan bu süreci, 1986 yılında CHP konuyu Anayasa Mahkemesi’ne taşıyarak iptal ettirdi. O tarihlerden bu güne kadar halkımız evlerinde hep diken üstünde oturdu.
HALKIMIZIN AHLAKİ DEĞERLERİNİ KURTARDIK
1984 yılından itibaren kanayan bir yara olan imar sorununu halkımızın huzuru ve refahı için çözüme kavuşturduk. Eğer bugün biz bu sorunu çözemeseydik, 20 yıl, 30 yıl sonra çok daha büyük bir sorun halkımızı bekliyor olacaktı… Bu konuyu sadece imar barışı olarak değerlendirmeyin. Deprem gibi çok büyük bir afet riskinin olduğu İstanbul’da milyonlarca insanın hayatı söz konusu… Biz Allah’ın izniyle halkımızın can güvenliğini de her şeyin üstünde tuttuk ve gelecek adına hayati adımlar attık. Bu konunun bir diğer bakış açısı ise çok farklı. Yıllardır İnsanlarımızı işgalci, kaçak inşaatçı durumunda değerlendirdiler. Ahlaki değerlerini yok etmeye çalıştılar. Eğer siz toplumun ahlaki değerlerini çökertirseniz ve bu büyük ahlaksızlık ortamında gelecek neslimizi inşa etmeye kalkarsanız maalesef güzel gelişmeler elde edemeyiz.
İmar barışı aslında diğer yandan sicil affı olmuştur. İnsanlarımızın ahlaki değerlerini kurtardık. Gerçekten konunun bu tarafını ben çok önemsiyorum. Şuan vatandaşlarımız huzura kavuştu. Geçmişte her seçimde insanlarımıza korku siyaseti yapıyorlardı. Sizi buradan kovacaklar, evlerinizi yıkacaklar, kendi müteahhidlerine peşkeş çekecekler şeklinde siyaset yaptılar. Bunu ortadan kaldırmış olduk. Hatırlayın lütfen kısa zaman önce mecliste bu durum komisyona geldiğinde kıyamet koptu, yumruklar konuştu. Sandalyeler havada uçuştu. Muhalefet gazeteler, yasanın boğazda yalılar için, zengin insanlar için çıkarıldığı yalanını ortaya attılar. Yalıların böyle bir sorunu yok. Çoğu zaten tarihi eser. Ama maalesef bu konuları çarpıttılar. Siyasi rant uğruna ve insanların kafasını karıştırmak adına her yolu denediler. İnsanlarımızın mülkiyet sorununu çözmemek adına ve kaostan beslenmek adına bu oyunlara başvurdular. Yazıktır, günahtır…
Milletimiz bunları hak etmiyor. İmar ve mülkiyet sorununu biz çözmek isterken, birilerinin de ne yaptığı çok açık ve net ortaya çıkmıştır. Ben sabahtan akşama kadar sokaklardayım ve halkımız ile iç içeyim. Halkımızın yüzü gülüyor. Vatandaşlarımız mutlu ve huzurlu. Onların mutluluğunu görünce bizde mutlu oluyoruz. Toplumun menfaatleri ve toplumun sağlıklı yaşama kavuşabilmesi için verdiğimiz tüm emekler bizi gururlandırıyor. Halk için yapılan siyaset gerçek siyasettir. Önemli, değerli ve itibarlı olan budur. Adam gibi siyaset yapmak budur.
SARIYER’DE SAĞLIK DEVRİMİ GERÇEKLEŞTİRİYORUZ
Çayırbaşı’nda halkımızın hizmetine sunduğumuz Sarıyer Hamidiye Eğitim Ve Araştırma Hastanesi herkes için sağlıklara ve hayırlara vesile olmasını diliyorum. Muayeneler hizmete açıldı. Fakat seçim öncesine denk geldiği için coşkulu ve tantanalı bir açılış yapmak istemedik. Sarıyer Yenigün Gazetesi’ne 4 ay önce verdiğim röportajda henüz erken seçim söz konusu dahi gündemde yoktu ve ben ‘Haziran ayı içerisinde halkımız yeni devlet hastanesine kavuşacak’ demiştim. Yeni Devlet Hastanesi, son teknoloji cihazların olduğu ve tam donanımlı bir sağlık merkezi konumunda. Her hastanede olmayan cihazlar burada halkımızın sağlığı için hizmete sunuluyor. İstanbul’un en modern hastanesini Sarıyer’e kazandırdık. Türkiye’nin en büyük özel hastanelerinden çok daha donanımlı ve kapsamlı bir hastanemiz oldu diyebiliriz. Biliyorsunuz Cumhuriyet Mahallesi’nde 44 ünitelik ağız ve diş sağlığı hastanesini de halkımızın hizmetine sunduk. Bahçeköy’de ruh sağlığı merkezimizi açtık. Huzur Mahallesi’nde 770 yataklı devlet hastanemizin inşaatı devam ediyor. Çok yakın zamanda bu hastanemizi de vatandaşlarımızın hizmetine sunacağımızın müjdesini vermek istiyorum. Huzur Mahallesi’ndeki bu hastanemiz ile beraber Sarıyer adeta sağlık merkezi haline gelecek ve ilçemizde sağlık turizmi başlayacak. Bu sağlık turizmi Sarıyer’in esnafına, halkına, ekonomisine yansıyacak. Sarıyer’in kalkınmasına katkı sağlayacak ve insanlarımızın gelir seviyesini yükseltecek. Eczane, lokanta, berber, market, kasap, manav, börekçi… Kısaca herkes kazanacak.
İstinye Devlet Hastanesi ise yerinde hizmet vermeye devam edecek. Aynı şekilde İsmail Akgün Sarıyer Devlet Hastanesi’de halkımızın sağlık hizmetine devam edecektir. Fakat Çayırbaşı’ndaki yeni devlet hastanesi tam teşekküllü hizmet vermeye başladığı zaman, İsmail Akgün Sarıyer Devlet Hastanesi’nde yatılı hasta kabulü sona erecek. Poliklinik hizmetleri ise aynı şekilde hizmete devam edecektir.
MARMARACIK GENÇLİK KAMPI DÜNYA İÇİN ÖRNEK PROJE
İlçe başkanı olmadan önce de bir Sarıyerli olarak ilçemiz için çok güzel hayallerimiz vardı. Özel hayatınızda yardımsever olabilirsiniz ama bir takım hayallerinizi gerçekleştirme fırsatı bulamazsınız. İlçe başkanı olunca böyle bir imkan doğdu. Gençlerimize nasıl katkı sunabiliriz, onların hayatına nasıl güzel dokunuşlar yapabiliriz diye ciddi projeler ürettik. Ülke olarak çok genç bir nüfusa sahibiz. Avrupa’daki ülkeler ile kıyasladığımızda, eğer biz gençlerimizi doğru yönlendirirsek ve doğru eğitim verirsek, sadece Avrupa’da değil tüm dünyada lider ülke pozisyonuna erişiriz. Biz bu niyetle, bu amaçla Sarıyer’de gençliğe yatırımlar yapıyoruz. Bunlardan biri de Rumeli Feneri’nde bulunan Marmaracık Gençlik Kampı. Bu araziyi İBB’ye tahsis ettirdik ve burada sadece Türkiye’de değil, dünya’da örnek gösterilecek bir master kampı hayata geçirdik. Bu kampın içinde su sporları, Yelken, macera parkı, dağcılık, okçuluk, bisiklet, eğitim seminer salonları, kapalı spor salonları ve kayıkhane ile hem eğlence hem eğitim kampı inşa ettik. Kampımız ilerleyen zamanlarda gelişerek ve büyüyerek hizmetlerine yeni projeler katmaya devam edecek inşallah.
ÇOCUK ÜNİVERSİTESİ İLE 80 BİN ÇOCUĞUMUZ, ÜST DÜZEY EĞİTİM GÖRECEK
Yeniköy Bağlar Mevkii’nde çocuk üniversitesi inşa ediyoruz. Burada yılda 80 bin çocuğumuza eğitim vereceğimiz teknoloji büyük ses getirecek… Dna, kodlama, yazılım gibi branşların olacağı ve tüm öğrencilerin buradan yararlanacağı bir çocuk kampüsü hayata geçiriyoruz. Tüm çocuklarımız, çocuk üniversitemizden istifade edecek. Önce ortaokul, ardından lise ve en sonunda Allah’ın izniyle üniversite çağındaki gençlerimizi bu eğitimin kapsama alanı içine alacağız. Gün ve saat konusunda bilgi vermem gerekirse, hafta içi bütün çocuklar, hafta sonları üstün yetenekli ve başarılı çocuklar burada eğitim alacaklar. Biz gençlerimizin almış oldukları eğitimleri zenginleştirmek için bu projelerimizi hazırlıyoruz. En üst seviyede ekipmanlar ile üst düzey eğitmen kadrosuyla burayı halkımıza kazandırarak tüm Sarıyer’e devrim niteliğinde eğitim hizmeti sağlayacağız. 6 ay içinde bu projemizi hayata geçirmeyi planlıyoruz.
KÜTÜPHANEMİZ İLE EĞİTİME CİDDİ KATKI SUNACAĞIZ
Projelerimiz dahilinde Cumhuriyet Mahallesi’nde modern ve ferah bir kütüphane yaptık. Çok zengin ve kapsamlı bir kütüphane olması için ciddi gayret sarf ediyoruz. Kütüphanemizde sadece kitaplar değil, aynı zamanda son teknoloji bilgisayarlarımızda mevcut olacak. Çocuklarımız, gençlerimiz hangi branşta olursa olsun kütüphanemize gelip tüm eğitim hizmetlerimizden istifade edebilecekler. Herşeyimiz plan ve program dahilinde olacak. Eğitimi çok önemsiyoruz ve bunun için tüm ekibimle sistemli çalışmalara imza atıyoruz.
SARIYER’E KAPALI YÜZME HAVUZU KAZANDIRIYORUZ
Ferahevler’de Metin Oktay Spor Kompleksi’nin hemen yanında kapalı yüzme havuzu inşa ediyoruz. Kapalı yüzme havuzu ile ilgili ciddi anlamda hanım kardeşlerimizden yoğun talep geldi. Biz de bu talebi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na ilettik. Başkanımız Mevlüt Uysal sağolsun destek verdi. Projemizin ihalesi yapıldı. Önümüzdeki günlerde inşaatı başlayacak inşallah. Projemiz bittiğinde haftanın belli günleri kadınlar için özel ayrılacak. Kapalı yüzme Havuzu hem erkekler, hem kadınlar için harika bir eğlence ve spor imkanı sunmaya başlayacak.
BU SEÇİM SIRADAN BİR SEÇİM DEĞİL. TÜRKİYE’NİN GELECEĞİNİ OYLUYORUZ!
24 Haziran seçimleri Cumhuriyet tarihinin en önemli seçimidir. Her seçim önemlidir ama bu seçim hepsinden daha önemli. Yeni yönetim sistemini ilk kez sandıkta oylayacağız. Ben bunu bir milat olarak görüyorum. Ülke olarak ciddi kazanımlarımız var. Geçmişte bu kadar ciddi yatırımlar yoktu. Fakat artık çok ciddi gelişmeler mevcut. Ülkemiz ve milletimiz için tüm kazanımlarımızı devam ettirmek ve büyüyerek yolumuza hız vermek adına istikrarın sürdürülebilmesi şarttır.
Ülkemizde tabii ki muhalefette olması lazım. Güçlü muhalefetin olması herkes için fayda sağlar. Ancak ben ülkemizde iktidar probleminden ziyade muhalefet problemi olduğunu düşünüyorum. CHP, seçim manifestosunda köprüye karşıyım, 3. Havalimanına karşıyım, kanal İstanbul’a karşıyım, yerli otomobile karşıyım, enerji üretimine karşıyım şeklinde bir seçim beyannamesi sunuyor. Bir tane terörle mücadele ile ilgili kelime bulamazsınız. Peki ülkemizin en önemli meselesi terör değil mi? Şu terör belasından bir kurtulsak diye yıllarca tepkimizi dile getirmiyor muyduk? Ve 40 yıllık bu terör belasını şuan da çözdük. Türkiye sınırları içerisinde hendek kazan teröristleri etkisiz hale getirmekle beraber sınır ötesi operasyonu ile şanlı ordumuz bu işin kökünü kazıyor.
Güçlü bir ülke olduğumuzu tüm dünyaya bir kez daha gösterdik. Bu güçten korkan ve gücümüzden rahatsız olan iç ve dış düşmanlarımız olduğu bir gerçek. Dış düşmanlarımızı zaten biliyoruz ama içimizde hainlik yapan kansızlar için söyleyecek söz bulamıyorum. 24 Haziran seçimlerinde vatandaşlarımızın, kafalarını iki ellerinin arasına alıp çok iyi düşüneceğine ve elllerini vicdanına koyarak oy kullanacaklarına eminim. Bu seçim sıradan bir seçim değildir. Türkiye’nin geleceğini oyluyoruz! Ülkemizin bekasını oyluyoruz. Bu nedenle bu seçimi çok önemsiyorum.
EKONOMİ KÖTÜ DİYENLER GEÇMİŞTEN DERS ALMAYANLARDIR!
Ekonomimiz nasıl kötü gidiyor? Allah aşkına!!! Rakamlar her şeyi kanıtlıyor. Türkiye’nin ekonomisi gayet güzel işliyor. Seçim zamanı kasten yansıtılan dış etkenlerin kısa süreli planları elbette son bulacak. İhracatımız ortada. Geçmişi çok iyi bilen bir insanım. Hem iş hayatımızda olsun, hem çevresel etkiler olsun gündemi en sıcak haliyle yaşayan biriyim.
Geçmişte sanayici, yatırımcı borçlandığı ve bir krize yakalandığı zaman iflas ediyor, yok oluyordu. Ne iş adamları ülkemizde battı, gitti… Neden? Ekonomik istikrarsızlıktan dolayı. 1999 yılında bir gece de doların üç kat arttığını biliyoruz. Siyasi istikrarsızlık ekonomiye yansıyor. Geçmişte yaşananları biliyorsunuz. Dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, dönemin başbakanı Bülent Ecevit’e anayasa kitapçığını fırlatıyor ve ülkede kriz oluyordu. Sudan sebeplerden dolayı bu ülkede kriz olabiliyordu. 2002’den sonraya baktığınız zaman ise ekonomi öyle sağlam bir zemine oturdu ki, ne olursa olsun dalgalanmalardan etkilenmiyordu. 2008 yılında global bir kriz olmasına rağmen Türkiye’yi teğet geçti. Cumhurbaşkanımız bunu ifade ettiği zaman dalga geçtiler. Biz iktidara geldiğimizde dolar 1.700 civarında seyrediyordu. Şuan normal seyrine baktığımızda 16 yıllık süreçte doların çok daha yukarıda olması lazım. Geçmişle kıyas yaptığımız zaman gerçeklerle yüzleşiyorsunuz. Ülkemizde %100’ün üzerine çıkan faiz oranları vardı. Enflasyon almış başını gidiyordu. 16 yıllık dönemde AK Parti hükümeti, Türk lirasının değerini arttırmış ve ekonomi de her yıl yükselen ve istikrar sağlayan bir yapı oluşturmuştur. Maalesef iç ve dış mihraklar seçim öncesi ülkemiz üzerinde ciddi oyunlar oynamak istiyorlar. Suni olarak ekonomik kriz yaratma çabası içerisine giriyorlar. Kukla pozisyonunda dış ülkelerden talimat alarak hareket eden, ülkemizdeki hainlere en iyi cevabı halkımız yine sandıkta verecektir.
SARIYER’E HİZMETİ BİZ GETİRİYORUZ?
Sarıyer’i, Sarıyer yapan tüm hizmetleri ve projeleri AK Parti yerel yönetimlerinin ve hükümetimizin yaptığı net olarak gözüküyor. Halkımızda bunun bilincinde… Ana yolları, caddeleri görüyorsunuz, bakımlı ve pırıl pırıl… Sarıyer-Çayırbaşı Tüneli açıldıktan sonra vatandaşlarımızın rahat bir nefes aldığı bir gerçek. Diğer tünel çalışmalarımız ve projelerimiz tüm hızıyla sürüyor. Metro Çayırbaşı’na inecek. R.Hisarı- Aşiyan füniküler hattı bitmek üzere. Oradan deniz ulaşımı sağlayacağız. Bunlar Sarıyer’in turizmine de ciddi katkı sağlayacaktır. Önümüzdeki dönemde hem hükümet, hem İBB, hemde Sarıyer Belediyesi olarak 3’lü bir güce kavuşursak, Sarıyer halkı ilçesinde çağ atlayan yatırımları çok daha hızlı şekilde gerçekleştiğini görecektir. Dünyanın en güzel coğrafyasında yaşadığımızı maalesef unutuyoruz. Sarıyer halkı hak ettiği hizmetleri yeterince alamıyor. Nedeni ise bariz şekilde ortada! Sarıyer Belediyesi’nin pasif, aciz, yetersiz yönetim anlayışı maalesef halkımıza
olumsuz yansıyor… Sarıyer Belediyesi eser üretemiyor. İki adet metruk bina yaparak Sarıyer halkına hizmet ettim diyemezsin! Sarıyer halkı, belediyecilik hizmetini 9 yıldır İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden ve AK Parti Sarıyer İlçe Başkanlığı’ndan alıyor… Sarıyer’de biz muhalefette olmamıza rağmen yaptığımız hizmetler gün yüzünde. Düşünebiliyor musunuz belediye de bizde olmuş olsaydı acaba Sarıyer şimdi hangi durumda olurdu? İnşallah 2019 yılında yapılacak yerel seçimlerde Sarıyer’i kazanarak hizmetlerimizi kat ve kat arttıracağız. Sarıyer halkının hak ettiği belediyecilik anlayışını AK Parti olarak biz kendilerine sunacağız.
SARIYER’DE SİYASETİ TİCARETE DÖNÜŞTÜRDÜLER!
Sarıyer’de bu güne kadar yapmış olduğumuz tüm projelerin hiç birinde ticaret yoktur. Fakat birileri Sarıyer’de bunu gayet çirkin şekilde ticarete dönüştürebiliyor. Sağlık merkezi diye ayrılan, dini tesis diye ayrılan, spor tesisi diye ayrılan yerleri kimlere peşkeş çektiklerini çok açık ve net bir şekilde görüyoruz. Halkımızın bunları sorgulaması gerekiyor. Biz bu güne kadar yaptığımız tüm projelerimizde ticarete ve iş takipçiliğine izin vermedik.
ORMANLARIMIZ GÜVENCE ALTINDADIR
Ağaç ve ormanlarımız için Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ciddi anlamda hassasiyeti söz konusu. Sarıyer’i Sarıyer yapan en büyük özelliği ormanları ve denizi değil midir? Bu güzellikler her ilçeye nasip olmayan ayrıcalıklardır. Rabbim bu doğa güzelliğini bizlere nasip etmiş. Bizlerin de sorumluluğu doğamızı ve bu güzelliklerimizi muhafaza etmektir. Biz makamlardan güç almadık. Biz bu makamlara nasıl güç katabiliriz, bunun derdindeyiz! Ağaçlarımızı ve doğamızı korumak adına ne gerekiyorsa biz AK Parti İlçe Başkanlığı olarak sorumluluğumuz dahilinde gayret gösteriyoruz. Sarıyer hepimizin ortak değeridir ve bu değer hiçbir şeyle ölçülemeyecek kadar kalbimizin derinliklerinde yaşamaktadır.
SARIYERLİLERE…
Sarıyer’de doğmuş, büyümüş bir kardeşiniz olarak konuşuyorum. 24 Haziran seçimlerinde sizlerin istikrardan ve doğruluktan yana karar vereceğinizi ve sandıktan da hakkımızda hayırlı bir sonuç çıkacağına inanıyorum. 24 Haziran seçimleri ülkemiz, milletimiz ve demokrasimiz için hayırlara vesile olmasını Allah’tan niyaz ediyorum.