Sarıyer Müftüsü Oğuzhan Kadıoğlu’nun skandalları bitmiyor. Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulan ve Yolsuzluk iddiaları ile hakkında dava açılan Müftü Kadıoğlu, bu kez söylemleri ile Sarıyer’de infial yarattı. 25 0cak 2018 tarihinde Cumhuriyet Mahallesi Camisi’nin altında yer alan konferans salonunda ‘imamlar toplantısı’ gerçekleşti. İddiaya göre bu toplantıda Sarıyer Müftüsü Oğuzhan Kadıoğlu’nun konuşmaları, imamların büyük tepkisine neden oldu! Toplantı esnasında bahsi geçen bir konu üzerine Müftü Kadıoğlu “biz Antalyalıyız, Yörüğüz… Bize bir bardak ayran ikram edilirse, ikramda bulunan kişinin sırtını sıvazlarız. Karadenizliler ise Beton Kafalıdır. Böyle ince ve hassas konuları pek bilmezler” ifadelerini kullandığı belirtildi. Müftü Kadıoğlu’nun bu nefret söylemlerinin ardından salonda bulunan bazı imamlar, müftüye tepki gösterdi. Ortamın gerilmesi ve tartışmaların alevlenmesi üzerine zor durumda kalan Müftü Kadıoğlu “sanırım yanlış anlaşıldım, bu bir şakaydı. Latife olsun diye söyledim. Karadenizli arkadaşları inciteceğimi düşünemedim” diyerek kendisini affettirmeye çalışsa da, özellikle Karadenizli imamlar Müftü Kadıoğlu’nun Karadenizlilere hakaret ettiğini belirterek büyük tepki gösterdiler.
CEVAP BEKLEYEN SORULAR?
Bir Din görevlisi, ciddi veya şaka olsun, tüm söylemlerine dikkat etmesi gerekmiyor mu? Bu bir nefret söylemi değil midir?
Bir topluluğu överken, diğer topluluğu aşağılamak İslam’da var mı?
‘Beton Kafalılar’ dediği Karadenizlilerin sayısızca bu ülkede çok önemli görevler üstlendiğini bilmiyor mu?
Belediye Başkanları, Valiler, Milletvekilleri, Bakanlar, Başbakanlar, Cumhurbaşkanları, Karadeniz’den çıkmıyor mu?
Vatanına, bayrağına, devletine, milletine ölesiye bağlı olan Karadenizliler için ‘Beton Kafalılar’ deme cüretinde bulunan, ardından gelen tepkiler üzerine ‘bu bir latifeydi, incittiysem afedersiniz’ diyen bir din görevlisi nasıl olurda hala o koltukta oturuyor?
Sarıyer halkı tüm bu sorulara cevap arıyor!
Başta Sarıyer Kaymakamlığı olmak üzere Diyanet İşleri Başkanlığı acilen olaya el koymalıdır. Sarıyer’de infial yaratacak olan yeni gelişmelerin önüne geçilmezse eğer, ülke olarak zor günler geçirdiğimiz bu süreçte gündemi sarsacak gelişmeler büyüyerek devam edecektir.