Eski İstanbul Barosu Başkanı Büyükdereli Ümit Kocasakal, düzenlediği basın toplantısında resmen CHP Genel Başkanlığı'na adayı olduğunu açıkladı.
ESKİ İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal CHP Genel Başkanlığı’na aday olduğunu açıkladı. Ümit Kocasakal’ın toplantı düzenlediği salon Atatürk posterleri ve Türk bayraklarıyla donatıldı. Kocasakal çantasında, “Atatürk’ün Meclis Konuşmaları” isimli kitabı yanında getirdi. Üzerinde Ümit Kocasakal’ın fotoğraflarının bulunduğu afişlerde, “Kurtuluş kuruluştadır” yazılıydı. Kocasakal 2015 yılında baro başkanı olduğu dönemde CHP’ye üye olmuş ve “Hiçbir beklenti içinde olmaksızın, bir nefer olarak ben bu yola girdim” demişti.
Taksim’deki bir otelde basın toplantısı düzenleyen Ümit Kocasakal açıklamasında özetle şunları söyledi:
“Yurdun dört bir yanından üşenmeyip buraya gelen tüm gönül dostlarına, Atatürk ve Cumhuriyet dostlarına çok teşekkür ediyorum. Böyle milyonlarca insan olduğunu da biliyorum. Teşekkür ederim yalnız bırakmadığınız için. Çok önemli bir kavşakta bu açıklamayı yapıyorum. Çıkış noktam şu. Oy vermeye tıpış tıpış değil, koşa koşa ve heyecanla gidilecek. Özüne, kimliğine, kurucu değerlerine, fabrika ayarlarına geri dönen bir CHP. Bundan sonra da bu sloganı kullanacağım: "Kurtuluş kuruluştadır."
HER ŞEYİMİ CUMHURİYET’E VE ATATÜRK’E BORÇLUYUM Türkiye Cumhuriyeti kuruluşundan bu yana yakın geçmişle karşılaştırılamayacak ölçüde varlığına ve ülke bütünlüğüne yönelik tehditlerle karşı karşıyadır. Milletçe kenetlenmemiz halinde ancak üstesinden geleceğimiz sorunlarla karşı karşıyayız. Ben her şeyini Cumhuriyet’e, Atatürk’e borçlu bir insanım. Bu açıklamayı yaşananlar sebebiyle mutsuz, umutsuz, endişeli milyonlarca yurttaşım adına yapıyorum. Bu bir vicdan isyanıdır.
MUSTAFA KEMAL’İN ASKERİ OLARAK KONUŞUYORUM Bu açıklamayı Mustafa Kemal’in bir askeri olarak yapıyorum. Birileri Mustafa Kemal’in, Atatürk’ün askeri olmayı anlamıyor veya anlamak istemiyor. Atatürk/ün askeri olmak bir simge, bir metafordur. Bu onun yolunda yürümek, emir ve talimatları ondan almak anlamına gelmektedir. Atatürk’ün askeri olmak emperyalizme karşı olmaktır. Alt kimliklere bağlı hiçbir ayrım yapmaksızın tüm yurttaşları kucaklamaktır. Bu toprakların değerleriyle bezeli olmaktır. Emperyalizmin tetikçiliğini, devşirmeliğini reddetmektir. Bu askerlik üniformasız, gönüllü bir askerliktir ve ömür boyudur. Bu nedenle Atatürk’ün askeri olmak şereftir.
ÇIKIŞ YOLU ATATÜRK’E GERİ DÖNMEK Türkiye Cumhuriyet’ten, Atatürk’ten, onun gösterdiği yoldan, kurucu yoldan uzaklaştığı için bu sıkıntılara düşmüştür. Bu sadece son 15 yılın da sonucu değildir ama bu iktidar döneminde son aşamaya gelmiştir. Türkiye’nin tek çıkış yolu Atatürk’e geri dönmektir. Türkiye’nin yeniden millet olma şuuruna, kardeş olmaya götürecek yegane çıkış yolu da budur. Bu yolu üstlenmesi gereken parti de, Atatürk’ün kurduğu ve ilk genel başkanı olduğu, iki büyük eserimden biri dediği CHP’dir.
HDP GÜZELLEMESİ YAPANLAR CHP’DE OLAMAZ Ne yazık ki şu anda partimiz bu görevini yapamayacak hale getirilmiştir. Öncelikle partimizde siyasiden önce ahlaki bir soruna değinmek istiyorum. Partinin kimyasıyla, ideolojisiyle uyuşmayan birtakım kişilerin partinin tüzel kişiliğine zarar verdiği görülmektedir.
Atatürk’e kefere diyen, Mustafa Kemal’in askeri olmaktan rahatsız olanlar, üniter yapıyla sorunu olanlar, HDP güzellemesi yapanlar Atatürk’ün partisinde siyaset yapamaz. Bu partide Atatürk’ün resimleri indirilemez bu bir marifet gibi gösterilemez. Sen Atatürk’ün kurduğu partide olacaksın, onun resimleri sende alerjik reaksiyon yapacak. Bu partide aynı zamanda Saidi Nursi ve Seyit Rıza güzellemesi de yapılamaz. Buna göz yumulamaz. Kimse Atatürkçü, Cumhuriyetçi olmak, bu değerlere sahip olmak zorunda değildir. Bu kişilerin ifadelerini de serbestçe savunup siyaset yapma hakkı vardır ama bunu Atatürk’ün partisinde yapamazlar. Bir sürü böyle parti var veya yeni bir parti kurulabilir.
MASKELİ BALO SON BULSUN Artık bu maskeli balo son bulsun. Herkes olduğu gibi görünsün. Gelin grekoromen güreş yapalım. Bel altına inmeyelim. Gelin Atatürk’ü bazı şeylerinize alet etmeyin. CHP kimsesizlerin partisidir ama kimsesiz ve sahipsiz de değildir. CHP birilerinin siyasi kariyer hesapları yapacağı, at koşturacağı, her istediğini söyleyeceği kişisel bir şov yeri de değildir ve olamaz.
ALTI OK FÜZELERDEN DAHA ETKİLİDİR Doğru yol Atatürk ve altı okdur. Bunlar almaya çalıştığımız füzelerden daha etkili bir koruma kalkanıdır. Emperyal mikroplara karşı çok etkili bir antikor, antibiyotiktir. Her gün aç veya tok karnına bir doz aldığınızda her şeye iyi gelir. Başarısı da kanıtlanmıştır. Ulu önderin Türkiye’yi yönettiği sürede Osmanlı’nın tüm borçları ödendiği halde, 1929’daki dünyanın ekonomik buhranına rağmen Türkiye büyümüştür. Başka da rehbere ihtiyaç yoktur. CHP küreselci değil ulusalcıdır.
BENİMKİSİ BİR FİKİR VE VİCDAN HAYKIRIŞIDIR Ümit Kocasakal CHP Genel Başkanlığı için adaylığını şu sözlerle açıkladı:
“Meselem kişisel değil. Kendisi çok iyi bir insan olabilir ama CHP siyasi bir parti. Bu partinin bir programı var, genetik kodları var. Kimse bunların üzerine çıkamaz. Defalarca denemiş ve başaramamış. Bunun da bir siyasi bedeli vardır. Sadece karşıtlıkla ve halkın iktidara karşı doğal tepkisiyle yetinmek, hiçbir sıçrama yapamamak nasıl izah olacaktır. Türkiye’nin yeni bir deneme ve yanılmaya ihtiyacı yoktur. Referandumda halkın oylarına sahip çıkılamamasının ve o gece gerekenin yapılamamasının faturası masada durmaktadır. Kişiler üzerinden gelişen siyaset, haklı ya da haksız algı partiye zarar vermektedir. Tüm bu nedenlerle ben kendi adıma, Ümit Kocasakal olarak şahsen değil ama milyonlarca Cumhuriyet ve Atatürk sevdalısı adına, bu partinin gerçek tabanı ve sahipleri adına, onlara vekaleten Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanlığı’na adayım. Kişi değil fikir adayıyım. Tespitlerim, mücadelem, taleplerim kişisel değildir. Ben tarihsel görevimin kendimce en önemli kısmını yerine getiriyorum ve müsterihim. Hayal kurmuyorum. Siyasi partiler kanunundan harekete, genel olarak siyasi partilerin ve partimizin yapısını ve dengesini bilmekteyim. Benimkisi bir fikir ve vicdan haykırışıdır. Partimizin sahipsiz olmadığını gösterme arayışıdır. Gerekli delege destek verirse ben de kurultayda fikirlerimi dile getirme şansı bulurum.
GENEL BAŞKAN SEÇİMİNE TÜM ÜYELER KATILSIN Siyasi Partiler Kanunu’nda hiçbir engel yok. Avrupa’da örnekleri de var. Gelin bu seçimi 1 Ocak 2018 itibariyle CHP’ye kayıtlı tüm üyelerin katılımıyla yapalım. Ben tahmin ediyorum delelegelerin üzerinde neler yapılabileceğini. Benim delegelerimize vaat edebileceğim tek şey özüne dönmüş bir Cumhuriyet Halk Partisi. Her yere sandıklar kurulur ve tüm üyelerimiz gider oyunu kullanır. Bunu da öneriyorum. Ben buna hazırım. Benim yitireceğim şahsi hiçbir şeyim yok. Hiçbir şahsi kayıp vatanın ve cumhuriyetin kaybedilmesinden daha ağır olamaz. Bir vatanım, bir ülkem yoksa ben neyi kaybedeceğim ki. Bilinmelidir ki bu yolda birilerinin kaybedip birilerinin kaybedeceği yok. Ya hepimizin kazanacağı ya da hepimizin kaybedeceği şeyler var. Kazanamazsın diyenler var. Kazanmaktan ne anladığınıza bağlı. Bazen kazandım derken kaybedersiniz, bazen kaybederken kazanırsınız. Ben başaramasam bile belki benden sonrakilerin başarısının yolunu açmış olabilirim.”