Sarıyer Yenigün, Sarıyer'in Gerçek Tarafsız Gazetesi - Ali Rıza Zaman ile Sarıyer’i Konuştuk
ŞEREF AYER </br>KOVULMADIKÇA </br>SARIYER İFLAH OLMAZ!!!
Karakter boyutu :13 Punto15 Punto17 Punto19 Punto

Ali Rıza Zaman ile Sarıyer’i Konuştuk

Ali Rıza Zaman ile Sarıyer’i Konuştuk
Sarıyer’in kanaat önderi, AK Partili Ali Rıza Zaman ile Sarıyer üzerine çok önemli bir röportaj gerçekleştirdik.
15.11.2017 / 11:05


Sarıyer’in kanaat önderi, AK Partili Ali Rıza Zaman ile Sarıyer üzerine çok önemli bir röportaj gerçekleştirdik. Zaman, gazetemize birbirinden

önemli konuları çarpıcı ifadeleri ile anlattı.

ALİ RIZA ZAMAN: Dünyanın durumunu göz önüne alırsak, değerlerimizi kaybettiğimizi düşünürsek, biz Türkler dimdik, güçlü bir yapıyla ayakta durmak zorundayız. Başarılı olmak zorundayız ki, Türkler kazansın, İslam kazansın, iyilik kazansın ve dünya kazansın.

Sarıyer Belediyesi’ni ve Başkan Şükrü Genç’i 8 yıllık süre içerisinde nasıl değerlendiriyorsunuz?

Şükrü Genç çok şanslı bir siyasetçi. 2009 seçimlerinden değerlendirmeye alırsak, belediye başkanımız Şükrü Genç’in ne kadar şanslı bir siyasetçi olduğunu görebiliriz. Kendisi dahi başkan adayı olacağını beklemezken seçime ani bir şekilde atanmış olması, bu hikayenin buraya kadar gelmesini sağladı. CHP iyi olduğu için seçim kazanmadı, o dönemde AK Partili yöneticilerin ve adaylarının oldukça kötü ve başarısız olmalarından kaynaklanan bir durumdu. Şükrü Genç iyi değildi, biz kötüydük. Kendimizi değerlendirmek adına bunu çok net söyleyebilirim. 2014 seçimlerine gelirsek, 2009 seçimlerinden ders almalı ve buna göre hazırlıklar yapılmalıydık. Ama yine hüsran yaşadık. Nedeni ise ülkenin başında olan felaketler ve belli grupların etkisiyle belediye başkan adayları taraflı olarak belirlendi. Kazanmamız gereken bir seçimi daha kaybettik. Doğru ve akılcı tercihlerden uzak bir politika her zaman kaybetmeye mahkumdur. Kaybedilen bu 8 yılı analiz ederken aslında gerçek kaybeden coğrafya mı, insan mı iyi bakmak lazım. Bence Sarıyer’in tümü kaybetti. CHP’ye oy veren vatandaşlarımızda çok şey kaybetti. Ancak şunu da ilave etmek isterim, Şükrü Genç herşeyi kötü yaptı diyemem. Yaşar Kemal Kültür Merkezi gerekli bir projeydi. Başkanlık binası da gayet yerinde bir karardı. Bunları yok saymak haksızlık olur. Ama Sarıyer için olması gerekenleri düşündüğümüzde genel olarak geniş bir yelpazeyle baktığımızda Sarıyer’in çok şey kaybettiğini gözlemliyoruz.

Sarıyer’in mülkiyet sorununa hangi açıdan baktığınızı merak ediyoruz. Bu konuda neler söylemek istersiniz?

Sarıyer’de mülkiyet sorunu kanayan bir yaradır. Hem CHP hemde AK Parti’de ciddi anlamda bir samimiyetsizlik var. Tapuyu vereceğiz dedikleri yerler kime ait. Zamanında yapılmış binalar kimin adına… Bunları iyi incelemek gerekiyor. 2009 yılında seçimler öncesi Sarıyer halkına tapu sözü veren Şükrü Genç, kendisi de bu tapuları veremeyeceğini çok net biliyordu. Sadece o değil bizimkilerde (AK Parti’de) biliyordu. Kenan Evren’in getirdiği ön görünüm, Boğaziçi kanunu var. Ön görünüm olan alanlarda kesinlikle imar çalışması yapılamayacağını, dolayısıyla burada her hangi bir kentsel dönüşümün gerçekleşmeyeceğini biliyorlardı. Kanun değişmedikçe bu durum değişmeyecektir. Bunu bilmelerine rağmen insanlara bir takım vaatler vererek onların umutlarını, hayallerini yıkan zihniyetler muhakkak bir gün halk tarafından cezalandırılacaklardır.

Sarıyer dünyanın en güzel ilçelerinden biri, nasıl olurda bu şahane ilçe turizmde sınıfta kalır?

Tarih boyunca Sarıyer’de görev yapan belediye başkanları turizm için ilçemize en ufak bir katkı sağlamamıştır. Son iki dönemi ele alırsak yine planlanmış hiçbir çalışma yok. Dünyanın en güzel coğrafyasına sahibiz ama turizmde koca bir sıfırız! Öncelikle Sarıyer halkı olarak, bu güzel coğrafyanın hakkını vermeliyiz. Değerlerimizin farkında olmalıyız. Denizi ve ormanları korumalıyız. Doğamıza zarar veren tüm etkenleri ortadan kaldırmalıyız. Sarıyer’i yönetenlerin bu güzelliğin farkında olmadığı ve sadece sözde bir takım ifadeler kullanarak zaman kazandıkları bir gerçek. Maalesef Sarıyer kimsenin umurunda değil. Herkes kendi işini, kendi menfaatini ve kendi geleceğini inşa etmenin derdinde.

Sarıyer’de uzun yılardır balıkçılar çarşısı kurulamadı. Sizce bunu başarmak gerçekten bu kadar zor mu?

Balıkçılar çarşısı Sarıyer için çok önemli bir sorundur. Acilen bu konunun ivedilikle çözüme kavuşturulması gerekiyor. Devletimizin Balıkçılara sunduğu şartları muhakkak düzeltmesi lazım. Sarıyer’de ön görünüm olan yerlerde balıkçılar çarşısı kurulabilmesi için Boğaziçi İmar Müdürlüğü’nün onayı şart. Sahilde değil de, içeri de bir yerde balıkçılar çarşısı kurulsun deniyorsa, bu konuda da balıkçılarımızın hem fikir olmaları ve tatmin edilmeleri esastır.

Sarıyer’de uyuşturucu ile uzun yıllardır mücadele edildiği söyleniyor. Siz verilen bu mücadelenin yeterli olduğuna inanıyor musunuz?

Uyuşturucu belasına çok geniş açıdan bakmak lazım. Sarıyer’de uyuşturucu ile mücadelede yeterli çalışmaların yapıldığına inanmıyorum. Spor kulübü başkanlığı yapan biri olarak böyle hassas konularda çok dikkatliyim. Kurumlarımızda yetkili kişiler görevi dahilinde yaptığı iş bunu gerektiriyorsa, sorumluluğu varsa eğer gerektiği kadarını yapıp, kenara çekiliyorlar. Bu olay kesinlikle toplumsal bir yaradır. Bu konu çok daha ciddi yaklaşılması ve kararlılık gösterilmesi gereken bir sorundur. Öncelikle kanunun caydırıcı olması gerekir ki, buradan başlarsan bir sonuca varabilirsin. Devamında halkın, ulusal olarak aile yapısını koruyarak çocuklarına sahip çıkması lazım. Dış güçlerin ülkemize yaptığı en önemli saldırıların başında gençlerimizi uyuşturucu ile zehirlemeleri gelmektedir. Ülkemiz bu konuda büyük bir saldırı ile karşı karşıyadır. Dolayısıyla uyuşturucu ile beyinleri yok olmuş bir topluluk yaratmaya çalışıyorlar. Jenerasyonun ahlaki yönden çöküşünü amaçlayan bir saldırıya maruz kaldığımızın farkında olmalıyız. Bunun için tüm halkımız uyanık olmalı, bu tarz girişimlerin önü tıkanmalıdır. Bu planlı saldırılara karşı dik durmalı ve ahlaki değerlerimizi muhafaza etmeliyiz. Aksi takdirde genç yaşlı her türlü çukura düşebiliriz.

2019 yerel seçimlerinde AK Parti, Sarıyer’i nasıl kazanır?

Biz seçim kazanmak istiyorsak mutlaka ve mutlaka alışılmış bir şekilde sayın Cumhurbaşkanımızın kayığına binmeyi bırakmalıyız. Halka hizmet arzusunu ve bu enerjiyi sokağa yansıtacak iyi bir kadro ile birlikte kesinlikle insanların dilinden anlayan bir sistem oluşturmamız gerekiyor. İnsanlara dokunmayı başarabilirsek, insanların sorunlarını çözebileceğimize onları inandırırsak, seçim kazanmak çok zor değildir.