Tuvalet Çukuru Bile, Fethullah Gülen Denen Şerefsizden Daha Temizdir

Borsa İstanbul’un önünde üniformalı teröristler tarafından vurularak şehit olan İstinyeli Fatih Satır’ın babasını ziyaret ettik. Turan Satır ile duygu anlarının çok yoğun olduğu bir röportaj gerçekleştirdik. Turan Satır, kahraman şehit evladını ve o gece yaşananları gazetemizle paylaştı.



ŞEHİT FATİH SATIR’IN BABASI TURAN SATIR: “Lüzumsuz bir hiç gibi görünür köprüsüz nehire bakmak, fakat insan isteyince değil o nehiri geçmek, bugün aya çıkıyoruz… Bırakın aya çıkmayı, yıldızları fethediyoruz.” Bu yıldızlar sadece Fatih’ten ibaret değil ki, 249 şehidimiz de benim için bir Fatih. Ben yalnızca oğlumu anlatmışım bu ne ifade eder ki! 249 kahramanımız bu vatanı, bu milleti, bu bayrağı kurtarmakla kalmadı. Onurumuzu, Namusumuzu da kurtardı. Ben ecdadımla gurur duyuyorum, gelecek olan neslime de Allah, öyle ecdadların torunları olmayı nasip etsin. Kahraman yavrularımız anlatılmaz, yaşanırdı diyorum. Allah’ın huzurunda kendimi çok şanslı bir insan olarak görüyorum. Allah’tan bir şey dilersin de, Allah bazen duayı anında kabul eder. Bana Allah’ım, dilediğimi çabuk nasip etti. 15 Temmuz akşamı henüz olaylar başlamadan önce, diyorum ki Allah’ım, bir şehitte benim evime nasip et. 3 saat sonra oğlum Fatih telefonla arıyor “baba seni çok seviyorum, ölmek var, dönmek yok, şehit olmadan geri gelmeyeceğim, hakkınızı helal edin” diyor. Bende karşılığında ona diyorum ki, şehit olmadan gelme, bunu söylediğim zaman gece saat 01:43 sularıydı ve Fatih ile telefonda 36 saniye konuştum… Saat 02:13 civarında aradığımda ise Fatih’e ulaşamadım. Kısa bir zaman sonra büyük oğlum beni aradı ve “baba, kardeşimi vurmuşlar” dedi.

OĞLUM FATİH, YARALILARI HASTANEYE TAŞIRKEN, ELİNDE VE GÖĞSÜNDE TÜRK BAYRAĞI VARKEN ŞEHİT EDİLİYOR.

Fatih çok cesur bir delikanlıydı. Terörist darbecilerin yaraladığı insanları hastaneye taşıyor, sonra tekrar Borsa’nın önüne geliyor. Elinde Türk Bayrağı, göğsünde Türk Bayrağı olan oğlumu, hainler vuruyor.

Devletimizden hiçbir yardım talebim olmadı. Şehitlerimiz için yapılan tüm pankartların ücretlerini dahi kendim karşıladım. Şehit oğlum üzerinden hiç kimsenin prim yapmasını istemem, kabul edemem. Benim gücüm yettiği kadar tüm şehitlerimiz için elimden geleni yapacağım. Bu vatanda asil insanlar olduğu sürece ülkemiz asla yıkılmaz. Bizim şehitlerimizden önce bir çok şehidimiz var. Çanakkale var, Dumlupınar var, Güneydoğu’da var, ülkemizin dört bir yanında şehitlerimiz var. İslamiyetin kurulma aşamasından itibaren, din uğruna, vatan uğruna, namus uğruna ölümler bizim için yiğitlik mertebesidir. 15 Temmuz şehitlerimiz’de bu saydıklarımın hepsi çin canlarını verdiler ve şehitlik mertebesine ulaştılar. Allah onlardan yerden göğe kadar razı olsun.



TARİH, 15 TEMMUZ ŞEHİTLERİNİ ASLA UNUTMAYACAKTIR

Tüm şehitlerimiz benim için çok kıymetli, ben hepsiyle gurur duyuyorum. Anlatması ve tarifi hiçbir şekilde mümkün değil. 15 Temmuz şehitleri, ülkemizi yeniden bize hediye ettiler. Bize hayat verdiler, içtiğimiz su oldular, yürüdüğümüz ayak oldular, görmemizi sağlayan göz oldular, duymamızı sağlayan kulak oldular… Hayatımızın her anında, şehitlerimizin bize sunduğu bu gerçeği, kesinlikle hiçbir vatandaşımız göz ardı etmesin. Keşke şehitlerimizle birlikte bu şehadet şerbetinden bizde içseydik. Ben o gece rahatsızdım çıkamadım ama Fatih evden çıkmadan önce, annesi “çıkma oğlum dışarı” diye uyardı. Ana yüreği bu, evladını tabiî ki koruyacak… Ama ben biraz daha soğuk kanlıydım “bırak hanım çocuğu, bir şehitte bizim evden çıksın” dedim. Ve Allah bize şehit anası ve şehit babası olma gururunu yaşattı. Bir oğlum daha var. Allah layık görürsehem oğlum hemde ben, Fatih gibi şehit olmak isteriz. Allah ne eylerse güzel eyler. Rabbimize binlerce kez şükürler olsun. Benim oğlum, “ya Allah bismillah Allahuekber” diyerek şehit oldu. Bundan daha güzel ne olabilir ki! Tarih 15 Temmuz şehitlerini bembeyaz sayfalarına yazmıştır. Dünya var oldukça Fatih Satır ve 15 Temmuz şehitleri hep yaşayacaklar. Bizim isimlerimiz silinip yok olacak ama onların isimleri daima yaşayacak.

BU KAHPELİĞİN VE VATAN HAİNLİĞİNİN CEZASI AĞIR OLMALIDIR!

Tuvalet çukuru bile Fethullah Gülen denen şerefsizden daha temizdir. Fetö denen hain bok’- tan daha pis ve rezil bir mahlukattır. Bu mikrobun Müslümanlıkla hiçbir alakası yok. Cemaat adı altında terör yuvaları kurmuş. Haince ve sinsice ülkemizin her yerinde yapılanmışlar ve düğmeye basacak zamanı beklemişler. Milletin parası ile maaş alan asker kılığındaki teröristler, milletin parası ile alınan silahları, vatanı ele geçirmek, yok etmek için kullandılar. Bundan daha şerefsizce bir şey var mı Allah aşkına! Elinde yalnızca Türk Bayrağı olan insanları vurdular. Bu kahpeliktir, vatan hainliğidir ve cezası çok ama çok ağır olmalıdır.

KAHPE ONLAR KAHPE!

Tür milleti olarak artık bizler, bu fetö şerefsizi ve diğer teröristlerle mücadele etmek için, çok daha dikkatli olmamız lazım. Gözümüzü açacağız ve gerçekleri göreceğiz… Tedbir alacağız, tuzağa düşmeyeceğiz. Vatanımızın birliği ve beraberliği için son derece hassas olmamız gerektiğini belirtmek istiyorum. İman kuvvetinin, uçaklarla, tanklarla ve silahlarla nasıl mücadele verdiğine ve kazandığına şahit olduk. Allah bize her daim iman gücü versin. Düşmez kalkmaz, bir Allah’tır… Kimsenin ahı, kimsede kalmaz… İnan onun varlığına, inan onun birliğine… Yeter ki sen Allah’tan iste. Tüm kalbinle Allah’tan iste. Vefasız dostlar vefasız, o kahpeler vefasız… Kahpe onlar Kahpe!