“18-25 Yaş Arası 10 Milyon Genç Nüfus Var, TBMM'de Temsil Edilmeyi Hak Ediyorlar”

AK Parti Sarıyer Gençlik Kolları Başkanı Alper Odabaş, Sarıyer Yenigün Gazetesi'ne konuştu. Odabaş, 16 Nisan'ın çok önemli bir tarih olduğunu vurgularken, gençlerin kendi gelecekleri için muhakkak evet demeleri gerektiğinin altını çizdi.

Alper Odabaş gazetemze yaptığı açıklamada: Herşeyden önce kendi geleceğimiz için evet diyoruz. Daha huzurlu, refah günler görebilmemiz için evet diyoruz... Uzun süredir ciddi çalışmalar içerisindeyiz. Dikkat ediyorum, Hayır diyen kesim, yalan ile, iftira ile, çarpıtmalarla bir seçim kampanyası yürütüyor. Biz ise tamamen 18 maddeye odaklandık ve 18 maddeyi halkımıza bire bir anlatıyoruz. Sarıyer'de 3 tane çadırımız var. Ayazağa, Hacıosman ve Sarıyer Merkez olmak üzere gençlik kolları ve kadın kolları olarak dönüşümlü çalışmalar sürdürüyoruz.

SEÇME HAKKI VERİYORSAK, SEÇİLME HAKKI DA VERMELİYİZ!

Neden Evet... Biraz açmak istiyorum. Sandığa gidip evet oyu verdiğimizde geleceğimiz nasıl şekillenecek? Ülkemizin genç nüfusu diğer ülkelere göre çok iyi seviyede. Türkiye önündeki engellere takılmadan koşsun diye bu referandum genç nüfus için çok önemli. 18 ve 25 yaş arası yaklaşık 10 milyon genç var. Bizim hedefimiz 10 milyonluk bu genç nüfusu, mecliste savunacak ve temsil edecek vekillerin artık var olması yönündedir. 18 yaşındaki bir gence, ülkeyi yönetecek kişileri seçme hakkı veriyorsak, seçilme hakkını da vermemiz çok doğru bir karar olarak görüyorum.

BU ÜLKE DE DEMOKRASİYİ AYAKTA TUTAN KİŞİ RECEP TAYYİP ERDOĞAN'DIR.

Hayır diye diretenlere bakın, yeni anayasa kitapçığını açıp okumamışlardır. Sayın cumhurbaşkanımızın yeni anayasa da, onların ifadesiyle padişah olarak veya tek adam olarak algılanmasının hiç bir maddede yeri yok. Bizim ülkemiz demokrasi ülkesi, seçilen liderlere saygı duymak zorundayız. Bu hayırcılar kendilerini laik ve demokrat olarak savunuyorlar. Ama seçimi kaybederlerse, evetçileri denize dökeceklerini söylüyorlar. Bu insanların demokrasi dedikleri şey bu olsa gerek! Bu ülkede demokrasiyi ayakta tutan kişi kuşkusuz Recep Tayyip Erdoğan'dır.

ALLAH'TAN KORKUN!

Hayırcıların yaptığı tek şey iftira atmak. Diyorlar ki, başımıza bir kişi geçecek, meclisi fesh edecek ve tek başına ülkeyi yönetecek! Bunu söylerken Allah'tan da korkmuyorlar. Fesih kelimesi hangi madde de var? Bulup getirsinler bize görelim! Bu nasıl bir karalama ve çarpıtma kampanyasıdır, anlamak mümkün değil... Cumhurbaşkanı 1. döneminde uygun gördüğü takdirde yalnızca seçim kararı alabilir. Bu durumda cumhurbaşkanının kendisi de tekrar seçime girmiş olacak. Ayrıca halkın kimi seçeceğini kim bilebilir! Cumhurbaşknımız diyor ki "16 Nisan'a çıkacağımızı kim garanti ediyor?" En güzel cevaptır bu insanlara.

EVET ÇIKARSA DÜNYANIN LİDER ÜLKESİ OLABİLİRİZ...

Birde bu hayırcıların farklı bir kafa karıştırma yöntemi var. Evet çıkarsa, Recep Tayyip Erdoğan'dan sonrası ne olacak diyorlar? Gerçekleşecek bu yeni sistem değişikliği aslında Recep Tayyip Erdoğan'dan sonrası için hazırlandı. Sebebi de, Recep Tayyip Erdoğan şu an güçlü bir lider. Her hangi bir sıkıntısı yok. %52 ile ülkemizin başına geçmiştir. Kendi kurduğu partiye baktığımızda 15 yıldır iktidar da... Herhangi bir güç sıkıntısı yaşamayan bir insan durup dururken, neden böyle bir teklif sunsun? Recep Tayyip Erdoğan'dan sonrası için kimse korkmasın. Bu milet başımıza bela olacak kimseye başkanlık vermez. Millete güvenmeyi herkes öğrenmelidir!

Pazar günü sandığa gidecek tüm halkımıza sesleniyorum. Bu bir parti seçimi değil! 16 Nisan sonrası evet te çıksa, hayır da çıksa, bu milletin insanları bizim gönlümüzde, kalbimizde olmaya devam edecektir. Ama evet'in çıkması bu ülkenin refahı, geleceği için çok önemli. Hızlı bir şekilde yürüyeceğiz, koşmaya başlayacağız ve inanın tüm dünyaya gücünü yeniden ispatlamış bir ülke olarak, Allah'ın izniyle yeniden dünyanın lider ülkesi haline geleceğiz.