Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İstanbul Sarıyer’de Hacıosman Metro istasyonu yanında CHP’nin ‘hayır’ çadırına yaptığı sürpriz ziyarette neler konuşulduğunu anlattı.
‘Evet’ çadırını ziyaret ettikten sonra ‘Hayır’ çadırına girdiğini ifade eden Erdoğan “Hayır’ çadırındakilere ‘Niçin hayır diyorsunuz’ diye sordum. Dediler ki; biz, çağdaş bir Türkiye istiyoruz. Yani şu anda çağdaş bir Türkiye yok. “Neyimiz eksik dedim. Köprülerimiz, hızlı tren, okullar. Bunlar yok mu? 14 sene önce bunlar var mıydı?” dedi. Çadır ziyaretinde bir kişinin “Siz Aleviler ile Sünnileri ayırıyorsunuz” dediğini belirten Erdoğan “Biz kimseyi ayırmadık. Böyle bir ayrım varsa Kılıçdaroğlu’nun kendisi Alevi. Hem de bir siyasi partinin başında. Neyi eksik? Ben Dersim katliamını lanetledim. Ama o lanetleyemedi. Lanetlerse çünkü bir yerlere dokunacak” diye konuştu.
Erdoğan’ın açıklamalarından satırbaşları…
10 Ağustos 2014 seçimlerinde yüzde 66’yla verdiğiniz destekle bu kardeşinizi göreve getirdiniz. 16 Nisan’da tüm Türkiye’ye örnek olacağınıza inanıyorum.
Biz bu ülkeyi ölümüne sevdik. Bu sevdanın önünde hapishane demirleri engel olamadı. Şu Avrupa’da hani bir resimde bizim kafamıza silah koymuşlar ya. Zannediyorlar ki biz bu sevdadan vazgeçeceğiz.
SÖYLEDİĞİ LAFA BAKIN…
Bunların, pankartı mı bizi yolumuzdan döndürecek? Yaptığınız terbiyesizlik. Sizin sicilinizde bir kara leke olarak kalacak. Biz tehditlere eyvallah etmeyiz. Güya İsviçre bu olayla ilgili soruşturma açmış. Her şey İsviçre hükümetinin, polislerinin gözü önünde oldu. Polislerinin korumasıyla oldu. Bu gösteri, İsviçre Parlamentosu’nun önünde oldu, Alp dağlarının tepelerinde değil. Siz kimi aldatıyorsunuz? Samimi olduğunuza inanmamızı istiyorsanız, teröristleri derdest edip kapının önüne koyarsınız. Teröristler ellerini kollarını sallaya sallaya dolaşıyor. Almanya öyle, Belçika öyle, Hollanda öyle. Alman polisinin arabasında PKK’lı terörist eylem yapıyor. Ya bunların hepsi elimizde. Kardeşlerim, şimdi burada Türk vatandaşlarıma sesleniyorum. 16 Nisan’da, sandıkta neye “Evet”, neye “Hayır” diyeceğinizi çok iyi bilmenizi istiyorum. Yurt dışındaki vatandaşlarımız dün itibarıyla oy vermeye başladılar. Onlardan da aynı şekilde tercihlerini yapmalarını bekliyorum. 18 maddelik anayasa için 180 maddelik yalan uyduranlara bakmayın.
Bu sabah gelirken “Evet” çadırının kurulduğu bir yere uğradım. Kendi semtimde. Yanında da “Hayır” çadırı vardı. Dedim şimdi Samsun’a gidiyorum, bir de “Hayır” çadırına uğrayayım. “Hayır” çadırındakilere “Niçin hayır diyorsunuz” diye sordum. Dediler ki; biz, çağdaş bir Türkiye istiyoruz.
Yani şu anda çağdaş bir Türkiye yok. Neyimiz eksik dedim. Köprülerimiz, hızlı tren, okullar. Bunlar yok mu? 14 sene önce bunlar var mıydı? Maalesef, bakıyorsunuz söylediği lafa bakın “Siz Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ne niye bu adı koydunuz?” Dedim ki; çok ayıp. Yavuz Sultan Selim Han’ın padişah olduğu zaman Osmanlı’nın toprağı neydi biliyor musunuz? 18 milyon metre kare. Böyle bir devlet-i ali Osmani’nin başında olan sultanın adını böyle bir köprüye koymaktan daha önemli olabilir. Olaya bakış ne? Mezhepçilik. Hemen arkadan biri geldi “Siz Aleviler ile Sünnileri ayırıyorsunuz”. Biz kimseyi ayırmadık. Böyle bir ayrım varsa Kılıçdaroğlu’nun kendisi Alevi. Hem de bir siyasi partinin başında. Neyi eksik? Ben Dersim katliamını lanetledim. Ama o lanetleyemedi. Lanetlerse çünkü bir yerlere dokunacak.
Şimdi benim cumhurbaşkanlığımda sayın Binali Bey ile herhangi bir sıkıntı yaşamadık. Bizim derdimiz bu değil. Daha büyük yatırımlara adım atmamız lazım. Çünkü bizim hedefimiz başka. Biz istiyoruz ki Türkiye’yi muasır medeniyetler seviyesine çıkaralım. Ah, ah. Bu ülkeye neler çektirdiler.”
Şimdi şehir hastanelerine başladık. Samsun da bir şehir hastanesine kavuşacak. Bakın Mersin’i açtık, Yozgat’ı açtık, Isparta’yı açtık. Diğerlerinin inşaatları devam ediyor. Devasa hastaneler, bir kapıdan girip öbür kapıdan şifa bulmuş olarak ıkacaksınız. Cumhuriyet tarihinde 6 bin kilometre yol yapıldı. Biz 15 senede 19 bin kilometre bölünmüş yol yaptık. 25 havalimanı vardı, şimdi 59 oldu.
Kardeşlerim, bitmedi. Bakınız İstanbul’da bu ‘hayır’cıları ‘evet’le ayıracağım. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ne bu zihniyet “Hayır” demişti. Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ne de, işte bu sabah görüştüğüm genç gibi onlar da ‘Hayır’ demişti. Tabii onun tezi ne ‘Niye adını böyle koydunuz’. Hale bak.”