CHP'nin Taksim meydanında düzenlediği tarihi mitinge Sarıyer'den yaklaşık 3 bin kişi katıldı. CHP Sarıyer İlçe Başkanlığı, mitinge katılacak vatandaşlara kolaylık sağlanması adına, Sarıyer Belediyesinin desteğiyle tüm mahallelerden buluşma yeri olan Hacıosman metrosuna midibüsler kaldırdı. Burada toplanan binlerce vatandaş ellerinde Türk bayrakları ile gövde gösterisi yaptılar.
CHP Sarıyer İlçe Başkanı Mehmet Deniz'in organizasyonun başarılı geçmesi adına gösterdiği yoğun mesai ise mitinge katılan vatandaşlar tarafından takdirle karşılandı. Saat 15:30 civarı toplanma merkezi olan Hacıosman'dan hareket eden binlerce insan ile kendi imkanları ile Sarıyer'den yola çıkan yüzlerce Sarıyerli, tarihi mitinge yerinde tanıklık etti.
CHP’den Taksim’de Demokrasi Mitingi
CHP'nin Taksim Meydanı'nda düzenlediği 'Cumhuriyet ve Demokrasi Mitingi'ne yüzbinlerce vatandaş katıldı. Erken saatlerden itibaren meydana dört bir taraftan katılım gerçekleşti. Bölgede herhangi bir aksaklık yaşanmaması adına polis ekipleri yoğun güvenlik önlemleri aldı ve Taksim Meydanı öğle saatlerinde araç trafiğine kapatıldı. Ellerinde Türk bayrağı ve Atatürk posteri bulunan vatandaşlar darbe karşıtı slogan attı. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu 18.20 sıralarında Taksim Meydanı'na geldi ve burada saygı duruşu gerçekleştirildi ardından da İstiklal Marşı okundu. Kılıçdaroğlu düzenlenen miting kapsamında konuşma yaptı.
Açıklamasına, ‘Gün direnme günüdür, hepimiz bir tarih yazdık’ diyerek başlayan Kılıçdaroğlu, “Gün direnme günüdür, bugün Taksim’deyiz. Hepinizin tarih yazdığı gündür bugün. Biz Taksim’e neden geldik? Hedefimiz ne? Tüm bunlara yanıt vermek için 10 maddelik Taksim Manifestosu hazırladım” diyerek 10 maddelik manifestoyu okumaya başladı. Kılıçdaroğlu’nun manifesto maddelerinin okunmasının ardından, alana gelen yüzbinlerce kişinin huzuruna sundu. Kılıçdaroğlu, vatandaşlara, ‘kabul ediyorsanız ellerinizi kaldırın" diyerek oylama yaptı. Kılıçdaroğlu’nun konuşmasının ardından, meydandaki kalabalık evlere dağıldı.
24 Temmuz 2016 Taksim Bildirisi
1- 15 Temmuz darbe girişimi parlamenter demokrasimize karşı yapılmıştır. TBMM bombalanmış ama bombalar altında parlamento görevini yapmış ve darbeyi püskürtmüştür. Bu darbe girişiminin sorumlularını, varsa iç ve dış destekçilerini kınıyor ve lanetliyoruz.
2- Bütün siyasal partiler darbe girişimine karşı çıkmış, demokrasi konusunda Türkiye’de tartışmasız ortak payda oluşmuştur. Siyasette uzlaşma kültürünün güçlenmesine katkı vermek zorundadır.
3- Her türlü darbeye ve parlamenter sistemin üzerindeki her türlü vesayete karşı çıkmak, demokrasiden yana olanların, bu ülkeye namus borcudur. Hep birlikte ve her zaman ne darbe ne dikta yaşasın tam demokrasi demeliyiz.
4- Darbe girişimi halkın direnme hakkını kullanmasıyla ayrı bir anlam kazanmıştır. Direnme hakkı demokrasiyi korumanın meşru bir yolu olarak ortaya çıkmıştır.
5- Demokrasimizin teminatı olan demokratik laik ve sosyal hukuk devleti ilkesinin Türkiye için ne kadar yaşamsal olduğu bir kez daha kanıtlanmıştır.
6- Bu darbe girişimi Anayasa’da Yasama Yürütme ve Yargı olarak yer alan güçler ayrılığı ilkesinin demokraside denge ve denetlem işlerinin güvencesi olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur.
7- Balyoz, Ergenekon ve casusluk gibi davalarda mağdur edilen insanların itibar ve haklarının iadesi bütün siyasal partilerin gündeminde olmak zorundadır.
8- Bu darbe girişimini devlet yönetiminin liyakata dayanması gerektiğini ortaya koymuştur. Siyasal yandaşlık, cemaatçilik değil bilgi, birikim ve deneyim gibi ilkeler esas alınmalıdır. Devleti ele geçirme anlayışını tarihe gömmeliyiz. Devletin yeniden inşaası zorunludur.
9- İnancı kimliği yaşam tarzı ne olursa olsun, bu ülkenin güzel insanları bu ülkenin caddelerinde sokaklarında meydanlarında parklarında özgürce gezebilmelidir. Hiç kimse unutmasın 15 Temmuz darbe girişimi 3’ncü sınıf demokrasinin ortaya çıkardığı bir tablodur. Bu ülkenin insanları üçüncü sınıf demokrasiye değil özgürlükçü demokrasiye layıktır. Türkiye tümüyle darbe hukukundan alınmalıdır.
10- Devlet, kinle öfkeyle ön yargıyla yönetilmez. Darbe girişiminde bulunanlar hukuk içinde yargılanmalıdır. Devletin vakarı bunu zorunlu kılmaktadır. İşkence, kötü muamele, tehdit devleti darbecilerle aynı duruma düşürür. Buna izin verilmemelidir.
Taksim Meydanı Kırmızı-Beyaz
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin Taksim Meydanı'nda düzenlediği ‘Cumhuriyet ve Demokrasi Mitingi’nde konuştu. Meydanda toplanan kalabalığa seslenen Kılıçdaroğlu, “Hep birlikte bir tarih yazdık. Demokrasiye sahip çıktık. Hep birlikte cumhuriyetimize sahip çıktık. Taksim manifestosu Türkiye Cumhuriyeti'nin demokrasi tarihinde yerini alacaktır. Dünyada ilk kez kabul ediliyor, destek veren, gönül veren, bütün yurttaşlarıma hepinize gerçekten de yürekten şükranlarımı sunuyorum. Sağ olun, var olun diyorum demokrasi adına” dedi.
“TARİHİ BİR MEYDANDA TARİHİ BİR GÜNDEYİZ”
“Tarihi bir meydandayız ve tarihi bir gündeyiz. Taksim Meydanı, bizim demokrasi tarihimizde yer alan bir meydandır” diyen Kılıçdaroğlu, “Ecevit'e suikast düzenleneceği söylendiğinde, Ecevit şu açıklamayı yaptı ‘Yarın tek başıma Taksim'e gideceğim' dedi. Ve geldi, arkasında bugün olduğu gibi yüzbinler vardı. 1 Mayıs 1977 kanlı bir mayıs olarak tarihe geçen bir gün. Ve o gün çok sayıda vatandaşımız, taksim meydanında hayatını verdi. Kanlı 1 Mayıs olarak bizim tarihimizde yer alan ve henüz aydınlığa kavuşmamış olan bu meydanda geldi. Ve Taksim meydanı… Ağaçların kesilmemesi için gençlerin doğaya sahip çıktığı bir meydan. Bu meydanlarda Gezi olayları yaşandı ve o olayda ellerinde karanfiller kitaplarla gençlerimiz, bu ülkenin gençleri, umudumuz, hep beraber ayağa kalktı. Ülkemizi seviyoruz, insanlarımızı seviyoruz” diye konuştu.
“DARBE GİRİŞİMİ YENİLGİYE UĞRAMASININ NEDENLERİNDEN BİRİ DE MEDYADIR “
Cumhuriyet kurulurken birlik ve beraberliğin olduğuna vurgu yapan Kılıçdaroğlu, “İnşallah yine birlik ve beraberlik içinde Türkiye’yi hep birlikte çağdaş uygarlığa ulaştıracağız. Bugün aynı zamanda medyanın basın bayramı. Tam 108 yıl önce medyaya vurulan zincirleri kırdık ve Basın Bayramı bu ülkede 108 yıldır kutlanmaya çalışılıyor. Medya özgürlüğünü sağlamak hepimizin ortak görevidir. Bakın 15 temmuz darbe girişiminin yenilgiye uğramasının ana unsurlarından birisi medya özgürlüğüdür. Medyanın açık ve net darbeye karşı olmasıdır” dedi.
“DARBELERDE EN AĞIR BEDELİ ÖDEYEN CHP’DİR”
Darbeye karşı çıkan bütün siyasi partilerin genel başkanlarını kutladığını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Darbe üzerinde neden bu kadar duruyoruz? Türkiye Cumhuriyeti’nin darbeler tarihine baktığınızda, en ağır bedeli ödeyen CHP’dir. Her darbeden sonra mal varlıklarımıza el konuldu, arşivlerimize el konuldu, genel başkanlarımız hapse atıldı, il ve ilçe başkanlarımız ciddi bedeller ödedi. Biz, kanla dişle tırnakla kazandığımız demokrasinin kıymetini de darbecilerin ne mal olduğunu da en iyi bilen partiyiz. Bombalar altında Meclis dik durdu, demokrasi kazandı” şeklinde konuştu.
“ERLERİ LİNÇ EDENLER YARGILANSIN”
Darbe girişiminde yer alan erlerin durumuna değinen Kılıçdaroğlu, “Darbe sonrasında, emre uyan er ve erbaşların linç edilmesini asla ve asla kabul etmiyoruz, linç edenlerin yargılanmasını istiyoruz. Askerlik yapan herkes çok iyi bilir ki, komutanın verdiği emre bütün erler uyarlar. Emre uydu diye siz eğer o askeri linç ederseniz, peygamber ocağına ihanet etmiş olursunuz. Her asker bizim başımızın tacıdır. Bu meydana söz veriyorum bunların takipçisi olacağız. Demokrasi aynı zamanda bağımsız ve tarafsız yargı demektir. Yani adalet demektir demokrasi aynı zamanda. Darbeciler adaleti hiçbir zaman savunmadılar. Darbeciler bağımsız mahkemeleri asla savunmadılar. Darbeciler kendi mahkemelerini kurdular. DGM dediler, sıkıyönetim dediler, özel yetkili mahkeme dediler. Yargıyı vatandaşın ensesinde bir sopa olarak kullandılar. Onun için darbeye de darbecilere de diktaya da karşıyız” diye konuştu.
“UMARIM GEÇMİŞTEKİ HATALARDAN DERS ÇIKARILIR”
Çağdaş demokrasilerde dördüncü gücün medya olduğuna vurgu yapan Kılıçdaroğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Gelin dördüncü güç olarak medyayı da anayasamıza açıkça yazalım. Demokrasi aynı zamanda düşünce özgürlüğü demektir. Düşüncesine katılmasak bile insanların düşüncelerini özgürce dile getirdiği rejimin adıdır demokrasi. Darbe rejiminde, dikta yönetimlerinde düşünce özgürlüğü kavramı yoktur. Bir kişi konuşacak, herkes ona uyacak. O nedenle herkesin düşüncesini özgürce açıkladığı meydanlarında herkesin özgürce gezdiği bir Türkiye’den yanayız. Demokrasi aynı zamanda yurtta barış, dünyada barış demektir. Darbecilerin barışla ilgisi yoktur. İnsan hakkını bilmeyen, işkenceleri olan, bağımsız yargısı olmayan bir düzende elbette ki barış asla olmaz. Demokrasi aynı zamanda devlet yönetiminde liyakat demektir. Devlet yönetimini ele geçirmek darbecilerin işidir. Umarım ve dilerim geçmişteki hatalarından Türk siyaseti gerekli dersi çıkarır. Bir kişi sınava girer ve birinci olursa onun kimliğine, yaşam tarzına, inancına bakarak senin devlette işin yoktur demek demokrasiye ihanettir. Sözüm söz hiçbir ayrım yapmayacağız. Bütün vatandaşlarımızı kucaklayacağız. Demokrasilerde toplanma özgürlüğü vardır. Taksim meydanı kapatıldı. Kapatılmamalı Taksim meydanı. Türkiye’nin hiçbir meydanı kapatılmamalı. Meydanlar halkın enerjisini boşaltacağı yerler olmalı. Meydanlarında gezmeliyiz, hep birlikte kol kola ve omuz omuza olmalıyız. Kadını kızı yaşlısı genci hep beraber olmalıyız. Demokrasinin erdemidir bu. Hep birlikte bir arada meydanlarda parklarda caddelerde sokaklarda gezmeli, özgürlük türküleri söylemeliyiz. Hükümete sesleniyorum. Gelin Silivri zindanlarında, hayatı mahvedilen o insanların itibarlarını iade edelim. Demokrasinin özünde uzlaşma kültürü vardır. Umarım 15 Temmuz darbesi uzlaşma kültürünü harekete geçirir. Darbecilerde ise dayatma kültürü vardır.”
Taksim Meydanı'nda toplanan kalabalığa seslenen Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sonlandırdı:
“İstanbul Taksim’den Hakkari’ye Edirne’ye Muş’a İzmir’e Yozgat’a Balıkesir’e Antalya’ya Karadeniz’e Zonguldak’a Trabzon’a selam olsun. Demokrasi için selam olsun. Özgürlük için selam olsun. Biz Taksim’de olanlar, bütün Türkiye’ye gönlümüzü açıyoruz. Ne darbe, ne dikta, yaşasın özgürlükçü demokrasi.”
ŞÜPHELİ KİŞİLER DİDİK DİDİK ARANDI
Cumhuriyet ve Demokrasi Mitingi”nin düzenlendiği sırada Taksim Meydanı’na çıkan yollarda polis denetim yaptı. Şüpheli görülen araçlar ve kişiler didik didik arandı.
“Cumhuriyet ve Demokrasi Mitingi”nin sürdüğü anlarda, Tarlabaşı Bulvarı ile Taksim’e çıkan noktalarda polis ekipleri asayiş denetimi yaptı. Denetimlerde çok sayıda araç ve kişi incelendi. Uygulamada durdurulan araçlar didik didik arandı; trafik polislerince evrak kontrolü yapıldı. ‘Akrep’ diye tabir edilen zırhlı polis aracı uygulama noktasında hazır bekletildi. Polis helikopterinin de Taksim Meydanı ve çevresinde keşif uçuşu yaptığı görüldü.
YÜZBİNLER ALANA AKIN ETTİ
15 Temmuz’daki kanlı darbe girişiminin ardından binlerce yurttaş darbeyi kınamak için meydanlara çıktı. Tüm bu gelişmelerin ardından CHP’de “Cumhuriyet ve Demokrasi Mitingi” yapma kararı aldı. Alınan bu kararın ardından CHP bir video yayınlayarak vatandaşları mitinge davet etti. Saat 18:00’da başlayan miting öncesi vatandaşlar alana akın etti.
AKP’li Beyoğlu Belediye Başkanı Misbah Demircan ve AKP İl Yönetimi, CHP’lileri ellerinde çiçeklerle karşıladı. Çiçekleri Kılıçdaroğlu adına CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin kabul etti.
Taksim Meydanı'nın etrafı çelik bariyerlerle kapatıldı, saat 14.00'de meydanda araç trafiği durduruldu. Özel harekat polislerinin de görev yaptığı meydanda geniş güvenlik önlemleri alındı. Polis, Tepebaşı, İstiklal Caddesi, Elmadağ ve Gümüşsuyu’ndaki noktalarda tek tek vatandaşları aramadan geçirerek, meydana aldı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve tüm milletvekillerinin de saat 18.20 sıralarında alana geldi.
EMNİYET MÜDÜRÜ ALANDA İNCELEME YAPTI
CHP’nin Taksim Meydanı’nda darbe girişimine protesto etmek için düzenlediği Cumhuriyet ve Demokrasi Mitingi alanına bomba aramasından sonra vatandaşlar alınmaya başlandı. Meydan çevresinde oluşturulan 5 ayrı arama noktasından tek tek aranarak alınan vatandaşlar, meydanda yerini aldı.
Polis ekipleri miting boyunca herhangi bir olumsuzluk yaşanmaması için meydan çevresinde ve meydan içinde yoğun güvenlik önlemi aldı. Bölgede yüzlerce resmi ve sivil polis ekibi güvenliği sağlarken, İl Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan da beraberindeki polis müdürleriyle birlikte alana gelerek güvenlik önlemlerini yerinde inceledi.
TOPLU TAŞIMA ÜCRETSİZ
Taksim Meydanı'nda düzenlenecek CHP’nin mitingi için de İstanbul Büyükşehir Belediyesi ücretsiz ulaşım sağlayacak. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), yaptığı yazılı açıklamada, “İstanbul Büyükşehir Belediyesi toplu ulaşımın pazartesi akşamına kadar 24 saat ücretsiz hizmet verecek” ifadesini kullandı.