Yedikleri önlerinde yemedikleri arkalarında, her istedikleri yapılan futbolcuların sahada sergiledikleri rezilliği görünce kahroluyorum. Oysa bu kulüp ne zor zamanlardan çıkıp bu günlere geldi... Bu futbolcu bozuntuları, kulüpte çekilen cefayı biliyorlar mı? 4 yıldır Saffet başkanın maddi manevi verdiği mücadele tam anlamıyla cefadır... Temeli olmayan, özgü yapısı maalesef gelişmemiş takımların liglerde başarılı olması mucizelere bağlıdır. Sarıyer Spor Kulübü'nde bugüne kadar başkanlık yapıp kulübe gelir kapısı olsun diye tek bir çivi çakmamış tüm başkanların ve yöneticelerin sorumluluğu fazlasıyla vardır. Sarıyer Kulübü 4 yıl önce yok olup gidiyordu. Saffet Akkoyun tek başına taşın altına elini değil, gövdesini koyarak bu mücadelenin fitilini ateşledi. Markete, manava, nalbura, tatlıcıya borcunu ödeyemeyen, haciz memurlarının içeride hergün cirit attığı bir kulüpte başkan olmak büyük yürek isterdi... Başkan Akkoyun bu kulübe hızır gibi yetişmiş gerçek Sarıyerlidir. Akkoyun, kulüp borçlarının çoğunu cebinden ödeyerek karşıladı. SGK borçlarını yapılandırdı ve kısa zaman içinde kulübün nefes almasını sağladı. Bunları unutursak asıl ihanet o zaman başlar.
MEHMET HOCA BU KORKAK FUTBOL SANA YAKIŞMIYOR
Geçen sene play-off oynandı ve bu sonuç başarılı olarak kamuoyu tarafından lanse edildi. Bu sene başında ise ligin en pahalı kadrosu kuruldu... Futbolculara 2. lig düzeyinin çok üstünde rakamlar verildi. Antrenör Ayhan Akman başarısız oldu ve yerine Mehmet Birinci getirildi. Ligin devre arası giden oyuncular, gelen oyuncular oldu derken tekrar bir hedef takım haline gelindi... Mehmet Birinci, Sarıyer'in başına gelmeden önce bana bu takımı 1. yaparak PTT 1. ligine çıkartırım demişti. Bu sözlerinden 2 hafta sonra takımın başına geldi. Şuan puan tablosuna bakın lütfen... Seri olarak kaybedilen puanlara bakın, cinnet getirmemek elde değil! Hocasından futbolcusuna maalesef içi boş bir takım haline geldik. Mehmet hoca, oynattığın korkak futbol bizi uçuruma sürüklüyor sen ne yapmaya çalışıyorsun? Bu kadar ürkek bir oyun anlayışı olan bir takım rakip sahada nasıl baskı kurar? Nasıl pres yapar? Şampiyon olmak istediğini rakibine nasıl hissettirir? Takımın kondisyonu yerlerde sürünüyor, Futbolcuların motivasyonu sıfır... Koşmayan, pas yapamayan, organize olamayan, şut çekemeyen bir takımı haftalardır tribünde izlemek tüm taraftarlar için büyük ızdırap...
KULÜBÜN GELİŞİMİNİ ENGELLEYEN VASIFSIZ YÖNETİCİLERDİR
Kulüpte yöneticilik yapan kişilerin %90'ının önümüzdeki kongrede değişmesi şart. Yeni ve kaliteli isimlerle ve işi ehline veren bir anlayışla biraz olsun kulüpte bazı taşlar yerinden oynar. Yöneticilerin acilen değişmesi şart. Örnek verirsek alt yapı dökülüyor. Olumlu hiç bir icraat olmamakla birlikte her geçen zaman geriye gidiş söz konusu. Futbolu hiç bilmeyen birinin alt yapıdan sorumlu yönetici yapılması da gerçekten skandal. Atilla Günorta anlamadığı işe burnunu sokmamalıydı. Atama ile yönetici olan birinin alt yapıdan sorumlu olması o kulübün acizliğidir... Ayrıca bir diğer örnekte basın sorumlusu Bayram Ali Koçoğlu'nun bu işi hiç bilmemesi. Allah aşkına Sarıyer Spor Kulübü'nün ulusal basında kaç tane haberini okudunuz? Sarıyer'in ismi spor gazetelerinde ve diğer gazetelerin spor sayfalarında neden hiç geçmez? Yerel basınla ilişkiler neden kötü! Bu kadar başarısız bir basın sorumlusu nasıl olur da hala görevine devam eder anlamak güç! Hatırlayın, Ayhan Akman takımın başındayken lig tv'de programa çıkıyor, kulüp başkanı Saffet Akkoyun'un haberi yok. Böyle skandal bir konu olabilir mi? Kulüp başkanından habersiz antrenörün arada işi ne? Basın sorumlusu biraz onurlu olsaydı o gün istifa ederdi! Diğer yöneticileri tek tek analiz etmeye kalksak sayfalar yetmez.
ŞEREFLİ FUTBOLCULAR?
Uzun lafın kısası hataları görüp önlem alacağımıza, umursamaz tavırlar sergiliyoruz. Bu kafa yapısı değişmeden başarı gelmez. Öncelikle futbolcuların para kazandıkları mesleğe saygı duyarak, sahada mücadele etmekten kaçmamaları şart. Futbolcu dediğin yan gelip yatmayacak. Varsa, şereflerini, yüreklerini ortaya koyacaklar. O zaman maçı kaybetselerde taraftar alkışlar. Tüm Sarıyerli taraftarların görmek istediği tek şey sahada son dakikaya kadar mücadeleyi bırakmayan, vazgeçmeyen, mağlubiyeti kabullenmeyen bir mücadeleye şahit olmaktır. Duydunuz mu şerefli futbolcular.