Sarıyer Yenigün, Sarıyer'in Gerçek Tarafsız Gazetesi - Usta Siyasetçi Dr. Cengiz Alp: </p>Dayatmacı Patiler Ders Almalı
Karakter boyutu :13 Punto15 Punto17 Punto19 Punto

Usta Siyasetçi Dr. Cengiz Alp:

Dayatmacı Patiler Ders Almalı

Usta Siyasetçi Dr. Cengiz Alp: </p>Dayatmacı Patiler Ders Almalı
Sarıyer’in sevilen siyasetçisi Dr. Cengiz Alp, dayatmacı zihniyetin kaybettiğini ve halkın koalisyon mesajını verdiğini söyledi.
15.07.2015 / 10:24


Alp: Halkımız, tek parti iktidarının otoriter yaklaşımını ve başkanlık beklentilerini boşa çıkardı… Sarıyer’in sevilen siyasetçisi Dr. Cengiz Alp, dayatmacı zihniyetin kaybettiğini ve halkın koalisyon mesajını verdiğini söyledi…

7 Haziran 2015 Pazar günü yapılan 25. dönem Milletvekili Genel Seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul 2.Bölge Milletvekili Adayı olan Sarıyer’in sevilen siyasetçilerinden Opr. Dr. Cengiz Alp, milletin koalisyon mesajını verdiğini ve her kesim, her siyasi düşüncenin bir araya gelip Türkiye’yi yönetmesini istediğini söyledi.

7 Haziran 2015 Pazar günü yapılan 25. dönem Milletvekili Genel Seçimlerini değerlendiren Cengiz Alp, “Halkımız, tek parti iktidarının otoriter yaklaşımı ve başkanlık beklentilerini boşa çıkardıve yeni bir sayfa açtı. Topluma verilen bu mesajı, herkesin algılaması lazım. Siyasi partilerin liderlerinin, milletvekillerinin ve toplumun iyice algılaması ve bundan sonraki döneme o şekilde yaklaşması lazım” dedi.

DAYATMACI PARTİLER DERS ALMALI

AKP’yi dayatmacılıkla suçlayan ve eleştiren Cengiz Alp, “toplumun, istekleri dışında, hayır siz doğruyu söylemiyorsunuz, ben doğruyu söylüyorum. Bundan sonra böyle yapacaksınız yaklaşımı, yapılacak erken seçimlerde mutlaka ters tepki getirecektir. Bu dayatmacı olan partilere mutlaka gerekli dersi verecektir diye düşünüyorum. Genel olarak seçimi bu şekilde değerlendiriyorum” diye konuştu.

AKP KUTUPLAŞTIRDI KOALİSYON HALKIN İRADESİNİ GETİRECEK

Sandıkta oy kaybeden AKP’nin toplumda “koalisyonu beceremiyorlar” algısı oluşturarak halkı yanıltmaya çalıştığını ifade eden Dr. Cengiz Alp, “Oluşmuş yasal süreç işliyor. Ama bu süreç sanki koalisyonu beceremiyorlar şeklinde topluma anlatılmak isteniyor. Aslında başkanlık divanı oluştu. Kasten geciktiriyorlar ve kamuoyu içinde suni olarak meydana getirilen tartışmalarla koalisyon toplumun yapısına uygun değil, Türk toplumu koalisyona uygun değil, siyasi partiler uygun değil şeklinde bir algı oluşturuluyor. Hâlbuki geçtiğimiz dönem itibari ile çok kutuplaşma oldu. Tek iktidar, Türkiye’yi sayısız kutuplara böldü. Koalisyon bu kutuplaşmayı engelleyecek ve halkın iradesi ortaya çıkacaktır. Ortadoğu’da zaten biliyoruz, çok büyük mezhep kavgaları var. Türkiye’de koalisyon şu an yaşanan kutuplaşmayı yumuşatacak ve çok iyi gelecektir. Kutuplaşmanın ortadan kalkması, geleceğimiz açısından, gençlerimiz açısından ve önümüzü görme açısından çok yararlı olacak. Koalisyonun bu anlamda çok etkili ve çok faydalı olacağını düşünüyorum.” sözlerini kullandı.

MHP TOPLUMUN MESAJINI ALGILAYAMIYOR

Seçim sonuçlarının, toplumun uyarı mesajı olduğunu ve muhalefet olarak AK Parti’nin duruşuna karşı bir tavır aldığının göstergesi olduğuna dikkat çeken, Dr. Cengiz Alp, “MHP toplumun kendine verdiği mesajları iyi algılayamadığını düşünüyorum. Orada da otoriter bir yapı var ve sonuçta genel başkan söylüyor, milletvekillerinden kimse ağzını açamıyor. Ortada yanlış bir algılama var. Bunun bedelini erken bir seçim olursa MHP’nin ödeyeceğini düşünüyorum” diyerek MHP’nin tutumunu eleştirdi.

CUMHURBAŞKANI ERKEN SEÇİM İSTİYOR

Cumhurbaşkanının da erken seçim istediğine dikkat çeken Dr. Cengiz Alp, “ama onun dışında diğer partilerin bence erken seçim istediğini düşünmüyorum. Böyle umuyor ve bunu diliyorum. CHP ve MHP arasında ya da diğer partilerden bir koalisyon olmalıdır. Koalisyon kültürünün tekrar hatırlanması ve toplumun nefes alması anlamında biraz sürenin geçmesi lazım. Hemen erken seçimi doğru bulmuyorum” cümlelerine yer verdi.

YUNANİSTAN KÖTÜ ÖRNEK

Yunanistan’ın “kötü koalisyonunun” Türkiye’ye örnek olarak sunulmasıyla, kafaların karıştırılmak istendiğinin altını çizen Dr. Cengiz Alp, “bu da başka bir algı operasyonu. Orada dikkat edilecek şeylerden birisi, Yunanistan’da da bir koalisyon var ama orada yıllardır borç para verilerek üretimden uzaklaştırılmış, İMF’ ye ve diğer para kredi kuruluşlarına borçlandırılmış bir Yunanistan var. Bugünkü iktidar bütün bu hataların hepsine karşı ulusal bir saygın duruş sergiliyor.Bence orada dikkat edilmesi gereken şeylerden birisi de budur. Yıllardır bizi yüksek faiz politikasıyla yönettiler. Yunanistan’ın milli geliri yok edilmiş, dışarıya borçlandırılmış, üretime teşvik edilmemiş, üretimden koparılmış. Türkiye’de de bugün aynı durum var. Türkiye’de üretimde, tarımda, sanayi de yok edildi. Küçük işletmelerdeki, Kobilerdeki üretim düşerse, tüketime ne kadar dayanabileceksiniz” diye tepki gösterdi.

AVRUPA BİRLİĞİNİ ÜLKEMİZ VE HALKIMIZ İÇİN İSTİYORUZ

Avrupa Birliği’ndeki yaşam standartlarını istediğini ifade eden Dr. Cengiz Alp, “Avrupa Birliği beğensin diye değil, ülkemiz ve halkımız için en iyi şeyleri istiyoruz. Onların hoşgörülerini, insan haklarını, çalışma güvenliğini,hukuk bağımsızlığını ve eşitçe, hakça paylaşımı istiyoruz. Yoksa Avrupa Birliği bize hoş gelsin, İngiltere ya da Amerika bizi illa alsın diye bir yaklaşımımız yok. Biz bunu evrensel hukuk anlamında, Türk insanının da Avrupa’daki insanlar gibi yaşama şansını bulmasını istediğimiz için istiyoruz. Onun anlamı budur. Bizim bakış açımız evrenseldir. Mutlaka hukuk sisteminin Türkiye’de yerli yerine oturması ve arkasından ekonominin gelişmesi gereklidir.” Sözlerine yer verdi.

İNANÇLAR ÖZGÜR OLMALI

İnanç özgürlüğünün engellenmesinin insan haklarına aykırı olduğunu belirten Dr. Cengiz Alp, Çin’in Şincan Uygur Özerk bölgesinde yaşayan Uygur Türklerinin Ramazan ayında oruç tutmalarının yasaklandığına yönelik haberler ‘üzücü’ olarak nitelendirdi.

Haber ajansları tarafından servis edilen haberlerinin üzücü olduğunu, Uygur bölgesinde çekilmiş resimler ve videoların insanlık dışı olduğunu kaydeden Dr. Cengiz Alp, “Orada oturanların ibadet etmeleri, oruç tutmalarında, namaz kılmalarında camiye girişlerinde sıkıntı olduğunu duyuyoruz. Tabiî ki ben bunu doğru bulmuyorum. Çin’de de, Rusya’da da Dünya’nın neresinde olursa olsun olaya insan hakları temelinde yaklaşılıyorum. Herkesin inançlarını ve düşüncelerini özgürce yaşamalarından yanayım. Orada öyle bir şey varsa tabiî ki ona karşıyım ve böyle bir şeyin yanında olmak doğru değil” diyerek yaşananları kınadı.