Sarıyer Yenigün, Sarıyer'in Gerçek Tarafsız Gazetesi - Aliekber Akgün Cinayetinde Gelişme
ŞEREF AYER </br>KOVULMADIKÇA </br>SARIYER İFLAH OLMAZ!!!
Karakter boyutu :13 Punto15 Punto17 Punto19 Punto

Aliekber Akgün Cinayetinde Gelişme

Aliekber Akgün Cinayetinde Gelişme
Aliekber Akgün cinayetiyle ilişkin 4'ü tutuklu 5 şüpheli hakkında "tasarlayarak öldürme ve bu suça iştirak, resmi belgede sahtecilik ve Ateşli Silahlar Kanunu'na muhalefet" suçlarından dava açıldı.
09.07.2015 / 00:33


Aliekber Akgün'ün öldürülmesine ilişkin 4'ü tutuklu 5 şüpheli hakkında "tasarlayarak öldürme ve bu suça iştirak, resmi belgede sahtecilik ve Ateşli Silahlar Kanunu'na muhalefet" suçlarından dava açıldı. Akgün'ün otomobiliyle kırmızı ışıkta beklerken öldürülmesiyle ilgili soruşturma tamamlandı.

ARAÇ KOLTUĞU VE ELDİVENDEKİ ÖRNEKLER ELE VERDİ

İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Önder Yaman tarafından hazırlanan 48 sayfalık iddianamede, Claudia de Graauw, Arif Akgün ve Barış Akgün "şikayetçi" sıfatıyla, Nacip Göneş, Şahin Akin, Naif Aytek, Şeyhmus Muhittinoğlu ve Serhat Bilgin "şüpheli" sıfatıyla yer aldı. İddianamede, 24 Aralık 2014'te Sarıyer İstinye'de Ali Ekber Akgün'ün öldürülmesi üzerine soruşturmanın başlatıldığı anlatıldı. Aynı gün İstanbul Nişantaşı'nda Vedat Şahin ve Ferdi Topal'ın öldürülmesinin ardından Hollanda'da gerçekleştirilen cinayetlerle ilgili yazılı ve görsel basında, söz konusu eylemlerin bağlantılı olduğu, aynı kişiler veya suç örgütü tarafından gerçekleştirildiği yönünde bilgilerin yer aldığı belirtildi. İddianamede, savcılık tarafından cinayetler arasında bir bağlantı olup olmadığının araştırıldığı, söz konusu eylemlerin aynı kişiler ya da suç örgütleri tarafından gerçekleştirildiğine dair bu aşamada somut delil elde edilemediği, eylemler arasında örgütsel bağlantı bulunamadığı, bu nedenle söz konusu eylemlere ilişkin soruşturmaların ayrı olarak yürütüldüğü vurgulandı. Araç koltuğu ve eldivendeki örnekler şüpheliyi ele verdi İddianamede, şüphelilerce olayda kullanılıp terk edilen aracın koltuğundan alınan örnekler ve yine araçtaki eldivenler üzerinden alınan kan örneklerinin, 2008'de bir yaralama olayına karışan şüpheli Nacip Göneş'e ait genotip özelliklerle uyumlu olduğunun tespit edildiği kaydedildi. Olayda kullanılan silahın ruhsatsız, kullanıldıktan sonra terk edilen aracın plakasının da sahte olduğunun tespit edildiği anlatılan iddianamede, Akgün'ün ölümünün, "ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı kot, pelvis ekstremite kemik kırıkları ile birlikte iç organ yaralanmasından gelişen iç ve dış kanama" sonucu meydana geldiği belirtildi.



Cinayetten önce ve sonra incelenen HTS kayıtlarına ilişkin raporun da yer aldığı iddianamede, bazı şüphelilerin telefonlarının olay yeri yakınında sinyal verdiğinin anlaşıldığı aktarıldı. Cinayeti gören tanıkların ifadelerine de yer verilen iddianamede, tanıkların, cinayeti işlediği iddia edilen şüphelilerden Nacip Göneş'i teşhis ettikleri vurgulandı. Şüpheliler Nacip Göneş ve Şahin Akin'ın, öldürülen Akgün ile önceye dayalı ticari ilişkileri, dostlukları veya husumetleri olmadığının belirlenmesi üzerine, bu kişileri azmettiren şüpheli veya şüphelilerin araştırılmaya başlandığı aktarılan iddianamede, Göneş ve Akın'ın cep telefonlarından elde edilen kayıtların incelenmesinin ardından Şeyhmus Muhittinoğlu ve Serhat Bilgin'in "azmettirme" suçundan tutuklandığı, Naif Aytek'in ise "yardım etme" suçundan adli kontrol hükümleri uygulanarak serbest bırakıldığı kaydedildi. Şüpheli ifadeleri Müştekilerin ve şüphelilerin ifadelerine de yer verilen iddianamede, maktul Akgün'ün eşi Claudia, kardeşleri Barış ve Arif Akgün'ün, cinayeti işleyen kişi veya kişilerden şikayetçi olduğu belirtildi.



Şüphelilerden Serhat Bilgin'in ifadesine yer verilen iddianamede, Bilgin'in maktulü tanımadığını ancak şüphelileri tanıdığını belirterek, "Akgün'ün öldürülmesini basından duydum. Bu olaydan sonra şüpheli Şahin Akin beni arayarak nefes nefese kalmış bir vaziyette 'Bizimkine söyle, o fatura işini hallettim' dedi. Bizimkine dediği şahsın Şeyhmus Muhittinoğlu olduğunu anladım zira Şahin Akin, Muhittinoğlu hakkında konuşurken hep 'bizimki' diye bahsederdi. Muhittinoğlu'na ilk önce ulaşamadım, daha sonra o beni aradı. Ben de Şahin Akin'ın mesajını ilettim. Muhittinoğlu da 'tamam' dedi. Aralarındaki 'faturayı halletme' işinin ne olduğunu bilmiyordum, bunu sorgulamadım. Şahin'in şüpheli Muhittinoğlu'nu tanıdığı halde kendisini doğrudan aramayıp benim aracılığımla mesaj iletmesini sormak aklıma gelmedi. Buradaki halledilen faturanın Akgün'ün öldürülmesi olduğunu düşünmedim" dediği ifade edildi. Bilgin, ifadesinde şunları anlattı: "Şüpheli Şahin Akın, olaydan birkaç gün sonra evime bir arkadaş getirdi. Nacip olarak tanıttı. Fakat bu şahsın duruşu beni rahatsız etti. Ayrıca evde masanın üzerinde Aliekber Akgün'ün öldürülme haberlerine ilişkin birçok gazete sayfası gördüm. Bu arada Şahin ve Nacip, Akgün isimli şahsın öldürülmesi olayının kritiğini yapıyorlardı. Bütün bunlardan rahatsız oldum ve evi terk ettim. Bir süre eve gitmedim. Polislerin daha sonra beni sorduklarını öğrenince, Şahin ve Nacip'ten dolayı aradıklarını düşündüm ve koktuğum için telefonumu denize attım. Yaklaşık 1 hafta sonra Nacip ve Şahin'in tutuklandığını öğrendim. Akgün'ün öldürülmesi olayıyla ilgim yoktur. Tamamen iyi niyetimle ve insani düşüncelerle olayın içinde yer aldım. Şahin Akin eşiyle tartıştığı için evimi açtım fakat arkadaşı Nacip'in eve gelişini sorgulamadım."



Şüpheli Şeyhmus Muhittinoğlu'nun ise ifadesinde söz konusu "fatura" görüşmesini hatırlamadığı ve hakkındaki iddiaları kabul etmediği belirtilen iddianamede, diğer şüphelilerin de haklarındaki suçlamaları reddettikleri kaydedildi. İddianamede, şüpheliler Nacip Göneş ve Şahin Akin hakkında "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan, Naif Aytek ve Şeyhmus Muhittinoğlu hakkında ise 'tasarlayarak kasten öldürmeye azmettirme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi. 13 kişi hakkında takipsizlik Serhat Bilgin hakkında "tasarlayarak kasten öldürmeye yardım etme" suçundan 15 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası istenen iddianamede, Göneş hakkında "resmi belgede sahtecilik" ve Ateşli Silahlar Kanunu'na muhalefet" suçlarından 3 yıldan 8 yıla kadar, Akin hakkında ise "resmi belgede sahtecilik"ten 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası talep edildi. İddianame, İstanbul Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. Şüpheliler, ileriki günlerde hakim karşısına çıkacak. Bu arada, soruşturma kapsamında 13 kişi hakkında ise "tasarlayarak öldürme ve bu suça iştirak"ten kamu davası açılmasına yeterli, kesin, inandırıcı ve her türlü kuşkudan uzak delil elde edilemediğinden kavuşturmaya yer olmadığına karar verildi.