İstanbul Etiler'deki bir restorantta havaya ateş ettikten sonra kayıplara karışan ve 5 yıldızlı bir otelde yakalandıktan sonra tutuklanması talebiyle sevk edildiği hâkimlikten serbest bırakılan Onur Özbizerdik, salıverildikten 45 dakika sonra sevgilisi Melis Çakır'ı kaçırıp, döverek hastanelik etmişti.
Hakkında savcılık tarafından yeniden yakalama kararı çıkartılan Özbizerdik ile 2.5 aydır yaşadığı aşk nedeniyle hem işinden olan hem de tehditler nedeniyle ölüm korkusu yaşayan Çakır, ilk kez konuştu.
"ANNEM GİBİ ÖLECEKSİN"
33 yaşındaki Melis Çakır, cuma günü Onur Özbizerdik'in kendisini Nişantaşı'nda bulduğunu belirterek, "Nişantaşı'nda yürürken Onur, sıkıştırdı ve arabaya binmemi söyledi. 'Binmeyeceğim' dedim ama zorla bindirdi, şoförü de yardımcı oldu. Arabayı şoförü kullanıyordu. Yanıma oturdu ve dövmeye başladı.
'Öleceksin, seni öldüreceğim' diyordu. Kafama ayaklarıyla vurdu. Ellerim şiş, dişim kırık, burnum kırık, dudaklarım yarık içinde... Silahını aradı bulamadı, birilerini telefonla arayarak silahını istedi. 'Annem gibi öleceksin, o nasıl öldüyse sen de öyle öleceksin. İkinci Uğur Kılıç olacaksın' diyordu.
Şoförüne de 'Sen de şahit olacaksın' dedi. Kilyos'a doğru gittik. Arabadan atlamayı düşündüm ancak kapıyı açamadım. Şoförüne 'Senin de kızların var bana yardım et' dedim. Onur, 'Şimdi eve gideceğiz, makas bulayım saçlarını da sıfıra vuracağım. Şimdi sessiz ol şu gömleği kafana ört kimse görmesin' dedi." diye konuştu.
"FİLMLERDEKİ GİBİ KAÇTIM"
Bundan sonraki korkunç anları ise şöyle anlattı:
"Sarıyer Konakları'na geldiğimizde de 'Kaybedecek hiçbir şeyim yok, en fazla 30 yıl yerim' dedi. Sürekli para verip serbest kaldığını, son serbest kalışının da 400 bin dolara patladığını söyledi. Öldüreceğinden korkuyordum çünkü silahı eve geliyordu. Can havliyle koşmaya başladım. Filmlerdeki gibi kaçtım. 'Yardım edin polis çağırın öldürecekler beni' diye bağırdım.
"ANNEMİ ARAMIŞ, 'SENİ DE ŞİŞEYE OTURTACAĞIM' DEMİŞ"
Bir apartmanın kapısı açıktı, girdim. Üst kata çıktım, iki dairenin kapısına vurdum. Biri açtı, yüzümü kanlı görünce içeriye aldı. Yere yattım, 'Polisi arayın' dedim. Onur zillere basıyor, bağırıyordu. Annemi aramış, 'Seni de şişeye oturtacağım, kızını git hastanelerden topla onu da seni de öldüreceğim' demiş. Annem de ben de tehdit altındayız. Zaten kaçmasam şu an ya sakat kalmıştım ya da ölmüştüm."
"ONU İHBAR ETMEDİM"
Onur Özbizerdik'in kendisini ihbar etmesinden şüphelenmesi nedeniyle dövmediğini kaydeden Çakır, "Onu ihbar etmeyeceğimi iyi bilir. 17 Haziran'da yakalandığı otelden kaçtım. Bana '10 günden beri neredeydin, bir erkekle mi beraberdin' dedi ve küfürler etti, sonra da dövmeye başladı ve bu hale geldim." dedi.
"HEP ŞİDDET VE İŞKENCE GÖRDÜM, KURTULAMADIM"
2.5 aydır beraberlik yaşadığı Özbizerdik'in kendisini takıntı haline getirdiğini söyleyen genç kadın, "Seninle evlenmek istiyorum çocuğumuz olunca her şey düzelecek' diyordu. Beni sürekli dövüyordu. Hep şiddet ve işkence gördüm. 'Başını kapat, güzelliğini ben göreyim kimse görmesin' diyordu. Dışarı çıkamıyordum, arkadaşlarımla telefon görüşmesi yapamıyordum. Hastaydı, birlikte dışarı çıktığımızda bile ilgi çekiyorsun diyerek deliriyordu. Kendisinden hep kurtulmak istedim. Barıştık ama, sonuç hep aynı." diye konuştu.
"KARİYERİM ÇÖPE GİTTİ"
Sevgilisi nedeniyle kabin amiri olarak çalıştığı havayolu şirketinden istifa etmek zorunda kaldığını da kaydeden Çakır, "Kıskanç olduğu için uçuşlarıma göndermiyordu, sürekli rapor alıyordum. İstifa etmek zorunda kaldım. 11 yıllık kariyerim bitti." dedi. Çakır, şunları anlattı:
"Son şansım diyerek kaçmıştım, yine yakaladı. Korkacak bir şeyim kalmadı. Rüyalarımda bile onu görüyorum. Psikolojik tedavi göreceğim, estetik tedavi gerekip gerekmediğine ise daha sonra karar verilecek. Şimdi hukukun bana yardım edeceğini düşünüyorum ama, maalesef hep serbest kalıyor, hep serbest, hep serbest... Kendisinden kurtulamadım. Şimdi de can güvenliğim yok. Onur her yerde rahat rahat geziyordu, yakalama emri varken de değişmedi bu durum."
13'ÜNDE ANNESİ GÖZÜ ÖNÜNDE ÖLDÜRÜLDÜ; 32'SİNDE SUÇ MAKİNESİNE DÖNÜŞTÜ
Onur Özbizerdik. 1983 Mersin doğumlu. Babası Adanalı gece kulübü sahibi İhsan Özbizerdik. Annesi dönemin ünlü kabadayılarından Dündar Kılıç'ın kızı Uğur Kılıç. Üvey babası, Uludağ'da Uğur Kılıç'ı vurarak öldürdü. Annesinin öldürülüşüne şahit olan 13 yaşındaki Onur, ilk suçunu 15 yaşında işledi.
Etiler'de bara girmesine izin vermeyen Cenk Dikel'i vurdu. Yaşı küçük olduğu için mahkeme serbest bıraktı. Birkaç ay sonra aracını park etmesine izin vermeyen Ünal Acar'ı bacağından vurdu. Yine yaşı küçük olduğu için serbest bırakıldı. 1999'da Alaattin Çakıcı'nın kardeşi Gencay Çakıcı'yı bir adamına vurdurttu. 2005'te adı Etiler'de büyük bir çatışmaya karıştı. Özbizerdik'in koruması öldü. Romanya'ya kaçtı. Yakalanıp Türkiye'ye teslim edildi.
12 Nisan 2008'de tutuklandı. 10 Temmuz'da tahliye edildi. 2013 yılında futbolda şike davasında tutuklu kalan Olgun Peker'i Şişli'deki eğlence mekânında sol ayağından tabancayla vurdu. Özbizerdik yakalandı ve serbest kaldı. "Meskun mahalde ateş etmek", "Silahlı kanuna muhalefet ve güvenliği tehlikeye sokmak", 2 "Kasten öldürme", 4 "Yaralama" ve "Mala zarar verme" suçlarından poliste kaydı var.
Kadına yönelik şiddeti ise ilk değil. 2009'da diş doktoru sevgilisini döverek dişini kırmıştı. İşadamı Fatih Edremit ise olayı öğrenince "Erkek adam kız döver mi?" diye Özbizerdik'e çıkışmıştı. Ertesi gün Fulya'daki rezidansta Edremit öldürülmüştü. Heybetli ile Özbizerdik, suçu birbirlerinin üzerine atmıştı. Bu olayla ilgili olarak bir süre tutuklu kalan Özbizerdik beraat etmişti.
NEDEN TUTUKLANMIYOR?
Adeta saatli bomba gibi dolaşmasına rağmen kamuoyunda "neden tutuklanmadığı" yönünde bir kanaat oluşan Özbizerdik'le ilgili hukukçular şöyle konuştu:
"TUTUKLAMAK YANLIŞ OLUR"
İstanbul Barosu Başkan Yardımcısı Av. Mehmet Durakoğlu:Tutuklanmayı gerektirir haller ölçüsü içinde ağır olmalıdır. Herhangi bir tutuklanmayı gerektirir eylem isnat edilmeden, sabıka kaydından hareket edilerek tutuklama gerçekleştirmek yanlış olur. Hukuk varsayımlarla hareket edemez. Serbest kalan bir kişinin suç işleyeceği bilinemez. İhtimal üzerinden işlem yapılamayacağına göre suçla ceza arasındaki ilişkinin doğru kullanılması gerekir. Tutuklama ceza değil tedbirdir.
"40 KİŞİYİ DE YARALASA..."
Avukat Celal Ülgen: Eski CMK'da 'toplumda infial uyandırma' tutuklama sebebiydi. Şimdi değil. Bu nedenle 30-40 yaralama da olsa her biri hakkındaki yargılama tutuksuz sürecektir. Bu, ceza almayacağı anlamına gelmez. Soruşturmalar ve yargılama sonunda ceza alabilir.
"İŞLEDİĞİ SUÇLAR BASİT"
Avukat Serhan Vatansever:Tutuklama, istenen cezanın üst sınırı, kaçma şüphesinin bulunması ve delillerin karartılması ihtimali üzerine uygulanır. Uzuv kaybı, hayati tehlike bulunması halinde cezanın üst sınırları dikkate alınarak tutuklama tedbirine başvurulabilir. Basit yaralamalarda, suçlar teker teker nazara alındığında tutuklamayı gerektirmez. Ancak bu durum, ceza almayacağı anlamına gelmez.