Tüm ülkede olduğu gibi Sarıyer’de de suçlar artıyor. Yasalarda “Caydırıcı Maddeler”, Emniyet Teşkilatı’nda, gözle görülen ciddi bir önlem yok... Sarıyer’de kiminle konuşsak; ya kendisinin ya da bir tanıdığının evinin soyulduğunu anlatıyor. Pazarlarda, otobüslerde, maç çıkışlarında kapkaççılar cirit atıyor. Cüzdanlar çalınıyor, cep telefonları alınıyor, cepler boşaltılıyor. Kalabalık ortamlar hırsızlık için fırsat olarak görülüyor. Bu olaylar yetmezmiş gibi bir başka akıl almaz olay ise Sarıyer İlçe Emniyet Müdrülüğü’ne bağlı polis memuru ayrı ayrı 2 bankayı soyacak kadar cesaret kazanıyor. Sarıyer halkı kendi canını, namusunu ve malını teslim ettiği polis memurundan hırsızlık görüyorsa bu ilçenin emniyet çivisi çıkmış demektir.
Medyada bu tür suçlarla ilgili haberler arttı. Polis bültenlerinde yine mala karşı işlenen suçların çoğaldığını görüyoruz. Suç işlemeye yatkın, madde bağımlısı çocuk sayısında önemli artış var. Çarpık kentleşme, siyasi, ideolojik, dini ve ekonomik menfaat gruplarının, bireyleri ve kurumları istismarına elverişli ortam oluşturuyor. Aile ve çocuğun toplum içinde izlenmesi, desteklenmesi ve rehberlik yapılması gerekirken hiçbir faaliyet yok. Sarıyer Emniyet Müdürlüğü suçu önlemesi gerekirken, gözle görülen bir faaliyeti yok. Önemli olan suç işlemiş çocukların cezalandırılması değil, topluma kazandırılmasıdır. Sarıyer’de gençler arasında bonzai kullanımı giderek artıyor.
Uyuşturucu Madde Bağımlılıkları ve Alkolizmle Mücadele Federasyonu’nun (UBAM) kısa süre önce yaptığı araştırmaya göre, son beş yılda bonzai kullanımı hızla artmış; 100 uyuşturucu müptelasından 89’u bonzai kullanıcısı olmuş. Bağımlıların yaş aralığı ise, 11 ila 51 arasında değişiyor.
Tabiiki Sarıyer’de de bonzai kullanımı artıyor ama mücadele yetersiz. Sarıyer İlçe Emniyet Müdürü Murat Karakaya, Sarıyer’de hızla artan bu suç oranlarını bir an önce dikkate almalı ve daha yaşanabilir bir Sarıyer için var gücüyle çalışmalıdır.