Pazar günü futbola bakış açısı olarak birbirine çok zıt iki kulübün karşılaşmasını izledik. Puan Tablosundaki konumları itibari ile belki iki kulüpte başarısız görünebilir. Ancak bunlardan Sarıyer bu mantalite ile gittiği müddetçe küme düşme stresi yaşamaya mahkumdur. Belki gelecek sene 1. Lige çıkabiliriz ama düşünce reformu olmadıkça orada kalıcı olmak çok zor. Ancak Dardanel takımı için aynı şeyi söylemek mümkün değil.
Dardanelspor bugün için başarısız olabilir. Ancak onlar geleceği yatırım yapıyorlar. Bizde de olması gereken futbol mantalitesini teknik verilerle analiz edip öyle anlamak lazım.
Var mısınız biraz teknik konuşalım.
Dardanelspor profesyonel takımında 27 tane futbolcu var. Bu oyuncuların 16 tanesi alt yapıdan bizzat kendilerinin yetiştirdiği oyuncular ve bu oyuncuların 12 tanesini Çanakkale dışındaki çeşitli amatör kulüplerden alt yapılarına almışlar. Bu oyuncuların 10 tanesini bu yıl profesyonel yapmışlar. Önemli bir ayrıntı bu 16 alt yapıdan gelen oyuncuların hepsinin sözleşmeleri (beş)’er yıllık. Çeşitli zamanlarda dış transfer yapmış 5 oyucu var ve bunların sözleşme süreleri ise 2 ile 3 yıl arasında değişiyor. Sezon başında Almanya’dan 2 tane genç oyuncu aldılar onlarında sözleşmeleri 5 yıllık, süper lig kulüplerinden 2 tane kiralık oyuncu aldılar. İnegölspor’a giden Raif Demir ve Samet Gül’ün yerlerine ise ara transferde 2 tane oyuncu aldılar. Toplam bu 4 oyuncunun sözleşmesi 1 yıllık. Bu tablodan anlaşılacağı üzere kulübün hesapları bu yıl üzerine değil 5 yıl üzerine yapılmış.
Geçen Cuma günü Çanakkale’deki bir aile büyüğümün vefatı üzerine 2 gün Çanakkale’deydim. Kulübün içinde bulunduğu başarısızlığın nedenlerini kulübün önemli isimlerine sorduğumda aldığım cevap bana çok manidar geldi. Başkanın yaş ortalaması 23 ve çoğu bu yıl profesyonel olan takımdaki çocuklara “-Bu yıl saha sonuçları bizim için hiçbir önem taşımıyor. Küme de düşsek önemli değil. Önemli olan tek şey sahada futbol adına her şeyinizi vermeniz. Eğer yüreğinizi ortaya koyarak futbol oynarsanız bizimle uzun yıllar birlikte olursunuz aksi taktirde yollarımız ayrılır.“ şeklinde konuşma yapmış.
Hadi şimdi bütün bunların Sarıyer’deki karşılıklarına bir bakalım var mı diye? Biz kimleri sezon öncesinde transfer ettik? Alt yapıdan kaç oyuncu çıkarttık ve kaçına ne kadar süre forma verdik? Onlara ilk 11.de şans verecek kadar güveniyormuyuz? Takımımızın yaş ortalaması kaç? Kurduğumuz takım sözleşme süreleri açısından kaç yıllık olacak?
Aslında çokta istemesemde Pazar günkü maçtan bahsetmeden geçemeyeceğim. Skor 1-1 olabilir kabul, Sarıyer’inde Dardanel’inde kaçırdığı %100’lük gol pozisyonları var o da kabul, Dardanel’in bizim aleyhimize kırmızı kartla cezalandırılması gereken 3 tane penaltısını hakemin es geçmesi var ona da eyvallah. Ama futbol oynamaya çalışan takım kimdi. Sorun işte burada. Ben Sarıyer seyircisinin bir rakip takımı alkışladığına çok ender şahit oluyorum. Pazar günü de bunlardan biriydi.
Çok önemli bir başka ayrıntı daha var; Dardanelspor içeride dışarıda her maçın 90 dakikasını videosunu aldırıyor. Maç ertesi izin gününden sonraki ilk gün o maç tüm futbolculara teknik direktör eşliğinde analiz ederek izlettiriliyor. Bunu daha önce Tepecik ve Aydınspor’da görmüştük. Sarıyer’de en son teknik direktör Kenan Gönen zamanında Sarıyer’in iç saha maçları kameraya çekiliyordu. Ondan bu yana bir sürü hoca geldi gitti. Merak ediyorum bu hocalardan hangisi kameraya maçları çektirmek istedi.
Dedik ya dardanel altyapısından çıkardığı 16 oyuncu var diye bunların sadeece 4 tanesi Çanakkale’li diğerleri ise Dardanelspor’un Malkara Çorlu Edirne Keşan, İzmir, Aliağa gibi yerlerde dönem dönem alt yapı seçmeleri yaparak bu çocukları amatör liglerden alt yapılarına dahil etmişler. Oturup kendi tesislerinde seçme yapmamışlar.
Yakın zamana kadar süper lig hatta uluslararası liglerde Dardanelspor patentli oyuncular çoğunluktaydı. Önümüzdeki yıllarda yine Dardanelspor patentli oyuncuları bu liglerde görebiliriz. Unutulmasın ki 3.lige düşen bu takımdan başta Galatasaray olmak üzere 3-4 süper lig takımının talip olduğu futbolcular var. Peki biz en son alt yapıdan hangi oyuncumuzu üst liglere satıp üzerine para aldık. Dardanel ekomomik krizde ama deplasmanlı akademi liginde mücadele etmeye devam ediyorlar. Peki biz bu yıl neden devam etmedik.
Alt yapı takımlarımız şampiyon olmuş. Güzel her türlü şampiyonluk başarıdır. Ama rakiplerimiz kim di? Futbol mantalitelerinde ki hedef nerede bu takımların? Bir de buna bakıp şampiyon olmak başarı diyebilecek miyiz? Akademi liginde Fenerbahçe Beşiktaş gibi takımların arasından Şampiyon olamadıktan sonra bu oyuncuların gerçek anlamda spor vitrinine nasıl adamlarımızı sunacağız. Bakın Uluslararası Vodafone Kupası'nda Beşiktaş; U13 ve bayanlar U16 kategorisinde şampiyon oldu. Hemde Milan ve Dordmunt gibi takımları yenerek. Vitrin esas burasıdır. Hedef bu tür vitrinlerde boy gösterebilmek yetiştirdiğin adamları pazarlayabilmektir günümüz futbolunda asıl amaç. Bugün Gençlerbirliği takımı yetiştirdiği yada keşfettiği gençleri büyük takımlara fahiş rakamlara pazarlamasıyla bu noktaya geldi. Yoksa Gençlerbirliğinin ne futbol başarısı var yada tribünde kaç tane seyircisi var.
Yazımın başından beri bir futbol mantalitesinden detaylar vermeye çalışıyorum. Önümüzdeki ay seçimli Genel Kurulumuz var. 2 yıllığına göreve gelecek olan yeni Yönetimin futbola bakış açısı ve mantalitesi buna benzer bir düşünce içerisinde olması lazım. Bir başka deyişle cebinde para olmasının ötesine misyon-vizyon bakımından bizi ilerilere götürecek zihniyette olması gerekmektedir. Yoksa bu kısır döngü böyle gelir böyle gider. Sonumuz Kocaelispor ve Sakaryaspor gibi olmadan şu düşünce reformunun bir an evvel yapılması gerekmektedir.
.jpg)
(1).jpg)
(1).jpg)