Sarıyer Yenigün, Sarıyer'in Gerçek Tarafsız Gazetesi - ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİ </br>VE CENNET VATANIMIZIN </br>BÖLÜNMEZ BÜTÜNLÜĞÜ İÇİN </br>YENİDEN... RECEP TAYYİP ERDOĞAN
ŞEREF AYER </br>KOVULMADIKÇA </br>SARIYER İFLAH OLMAZ!!!
Karakter boyutu :13 Punto15 Punto17 Punto19 Punto

ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİ
VE CENNET VATANIMIZIN
BÖLÜNMEZ BÜTÜNLÜĞÜ İÇİN
YENİDEN... RECEP TAYYİP ERDOĞAN

ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİ </br>VE CENNET VATANIMIZIN </br>BÖLÜNMEZ BÜTÜNLÜĞÜ İÇİN  </br>YENİDEN... RECEP TAYYİP ERDOĞAN
AK Parti'nin İstanbul'da en çok çalışan isimlerinden biri olan iş insanı ve hukukçu Başar Biberoğlu, çok önemli bilgiler içeren bir yazı yayımladı.
11.05.2023 / 18:08
AK Parti'nin İstanbul'da en çok çalışan isimlerinden biri olan iş insanı ve hukukçu Başar Biberoğlu, çok önemli bilgiler içeren bir yazı yayımladı.

BAŞAR BİBEROĞLU:

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye bize emanet" dedi. Evet, meydanlara, vatandaşa, sessiz çoğunluklara ve son gelen anket sonuçlarına bakılırsa öyle!

Türkiye inşallah yine Erdoğan'a emanet edilecek.

Kendisinden daha iyi bir devlet adamı olsa, belki biz de "değişim" derdik, belki biz de denerdik.

Başka bir çare yok arkadaşlar!

Bu milletin kendini, çocuklarının geleceğini ateşe atar mı?

Son yapılan araştırmalar, bir defa daha "Cumhur ittifakı ve Recep Tayyip Erdoğan" diyeceğini gösteriyor.

İzlediği yol belli, icraatları ortada.

Milli bir yolda yürüyor ve, eserleriyle de tarih boyunca ekmeğimize kan doğramaya çalışan emperyalistler güçleri oldukça rahatsız ediyor.

Bir tarafta böyle bir adam var. Diğer tarafta da ne olduğu belli olmayan bir belirsizlik.

Yeni ufuklara doğru yürümek için ikinci bir yol yok maalesef milletin önünde.

Olması gerektiği gibi, bir kez daha emaneti Erdoğan'a teslim edecek.

"Belirsizlik" dediysek, lafın gelişi olarak söyledik. Aslında gören gözler için her şey belli. Milletin feraseti hem görüyor, hem de hissediyor bunu...

Bakın karşısında kimler var, anlarsınız:

Altılı Masa Paydaşları zaten belli: Batıdan "aferin" almaya çalışan, zaman zaman birbiri ile çatışan, iradesini de tamamen Kemal Kılıçdaroğlu'na teslim eden bir yapı.

Kılıçdaroğlu'nu da SSK Genel Müdürlüğünden bu yana biliyor ve izliyoruz zaten. Neler yaptığını, hangi çelişkiler içinde bocaladığını tek tek sıralamaya gerek yok.



Ama sadece bu kadar da değil. Kandil'deki PKK baronları açıklama yapıyor, Kılıçaroğlu'na destek veriyor. FETÖ'cüler açıkça kendilerini helak ediyor, düzmece iftiralar yayınlıyor. Batılı emperyalist yayın organları "Erdoğan gitsin" diye yaygara yapıyor. Bu millete şaşı bakanların çoğu Kılıçdaroğlu'nu alkışlıyor...

Niye, niçin ve hangi amaçla?

Kemal Bey gelirse bedelini tahsil edecekler de ondan!

Mikro ölçekte vatandaşa verilen vaatlere baktığımızda da önümüze farklı bir tablo çıkmıyor. Erdoğan ne dediyse yaptı mı? Yaptı.

Peki, muhalefet ne yaptı? CHP'li belediyelere ve seçim öncesi verilen vaatlere baktığınızda görürsünüz. Büyük bölümü, hatta "namus sözleri" bile havada kaldı. Bir de böyle bir tablo var milletin önünde. Yerel seçim öncesinde olduğu gibi vaat zinciri devam ediyor.

Tutulmadıktan, yerine getirilmedikten sonra ne anlamı var bunların? Kemal Bey'in "Cumhurbaşkanı Yardımcılarım" diye yanında taşıdığı Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş da aynı tablonun yaşanacağının en büyük göstergesi.

Yok ki bir ümit ışığı orada!

Ortada tartışılmaz tek bir gerçek var. O da muhalefeti saran Erdoğan düşmanlığı. O konuda alabildiğine samimiler. Zaten o yüzden kaçak FETÖ'cüler, PKK ve KCK'lılar, Selahattin Demirtaş, Osman Kavala ve Murat Karayılan ile Michael Rubin gibi isimlerle buluşuyorlar. Ancak, milletin kahir ekseriyetinin hiçbir ortak noktası yok bunlarla. Hatta çok ciddi şekilde ayrıştığı da söylenebilir.

Önündeki tabloya bakınca, çok doğal ve hiç şaşırtıcı değil milletin emaneti bir defa daha Erdoğan'a vermesi. Bunun tersi şaşırtıcı olurdu.

Olmuyor ve olmayacağı da görülecek. Türk Milleti, patates soğanla, algı operasyonları ve senaryosunu emperyalistlerin yazdığı kripto oyunlar ile güdülecek bir Millet değildir elhamdülillah!