Sarıyer Yenigün, Sarıyer'in Gerçek Tarafsız Gazetesi - KARA PROPAGANDACI VE AZILI BİR DÜŞMAN
ŞEREF AYER </br>KOVULMADIKÇA </br>SARIYER İFLAH OLMAZ!!!
Karakter boyutu :13 Punto15 Punto17 Punto19 Punto

KARA PROPAGANDACI VE AZILI BİR DÜŞMAN

KARA PROPAGANDACI VE AZILI BİR DÜŞMAN
Adem Özpolat yazdı...
03.01.2020 / 10:44


Sevgili Peygamberimizin (sav) Mekke'de en azılı düşmanlarından olan, bugünün basın-yayın yani medya ayağını teşkil eden, insanları Allah'a düşmanlığı öğütleyen, Kur'an'ı Kerim'i insanlara kötüleyen hem de duyulmaması için çaba sarf eden bir kişiyi kaleme aldım. Bazen iyi şeyler kötülerin üzerinden daha iyi anlaşılıyor, Nadr Bin Haris'te bunlardan birisi. Bu kişi Kureyş’in zenginlerinden olup ticaret için Hîre’ye ve İran’a giderdi. Bu seyahatleri sırasında Fars sanat ve kültürüyle ilgilenmiş, hikayeler, fıkralar öğrenmiş, ud çalmayı ve şarkı söylemeyi öğrenmiş, oralardan Mekke’ye şarkıcı cariyeler getirmişti.

Nadr b. Hâris, Mekke de söylediği şarkılarla, anlattığı fıkra ve hikayelerle çaldığı enstrümanlarla sazını ve sözünü Peygamber’i (sav) ve onun dinini kötülemeye-bastırmaya hasretmişti. Bazen bir hikaye anlatırdı, en heyecanlı yerinde keser ve haftaya devam ederiz, derdi. Tabi insanlar bir hafta boyunca o hikayenin sonu ne olacak? der ve hikaye üzerinde konuşmalar, kritikler yapardı. (Bize ne kadar da tanıdık geldi değil mi?) Nadr Bin Haris'in tek amacı hakkın ve hakikatin sesini kısmaktı. Bazen de dışarıdan kültür-sanat adı altında hokkabazlar, kahinler, komedyen ve (af buyurun) fahişeler getirirdi ki herkes onlarla ilgilensin, onları konuşsun, onları gündeme alsın. Ve bu sayede insanlar din, iman gibi ciddi şeylerle ilgilenmesin.

Nadr Bin Haris, Kur'an’ın sesi Mekkelilere ulaşmasın diye elinden gelen her şeyi yapardı. Çünkü bilirdi ki hakikat oradaydı. Çünkü bilirdi ki kendisi de az kulak verse hemen etkilenecekti. Doğruluğunu bildiği halde ondan yüz çevirdi. Kur'an’a, Peygamber’e yüz çevirmek demek ona göre itibarını korumak, çıkarlarına zarar vermemek, nefsani tüm arzularını rahatlıkla yapmak ve en önemlisi saltanatının yıkılmaması demekti.

Nadr Bin Haris çok iyi biliyordu ki Allah'ın ayetlerini duyan insanlar ellerinden kayıp gidecek, artık onların üzerinden menfaat devşiremeyecekti. O yüzden o günün ve bugünün Nadr Bin Haris'leri şöyle diyorlardı;

Şimdi bu insanlar eğer Allah'ın ayetlerini duyarlarsa o zaman bizimkilere mi uyacaklar, yoksa Allah’ın ayetlerine mi? Bizi mi dinleyecekler, yoksa Allah’ı mı? Böyle bir kaosu yaşamaktansa, en iyisi biz bunlara Allah’ın ayetlerini duyurmayalım.”

Vahyin sesi duyulmasın diye gürültü yapan, spor, dizi, müzik, kültür, sanat, ya da festivaller adı altında bazı şeyler gündeme getirerek Kur’an’ı duymayan ya da duyamayan mahrum kalmış insanları, kontrolleri altında tutmanın hesabını yapıyorlardı. Onun için ısrarla Allah’ın kitabını duymamaya, duyurmamaya çalışıyorlardı. Allah’ın ayetlerini örtmeye ve gündemden düşürmeye çalışıyorlardı, gündemi değiştirin diyorlardı. Futbol deyin, sanat deyin, patates soğan deyin, dizi deyin, kazanma, harcama, kalkınma, seçim, geçim deyin ve bu Müslümanların Kur’an ve Sünnetle meşgul olmalarını engelleyin.

Ya da piyasaya farklı kitaplar çıkarın, farklı liderler ve önderler çıkarın ki, Müslümanlar Kur’an’a gitmesinler, Peygamberleriyle tanışmasınlar, diyorlardı. Bunu çok iyi bilen bu çağın Nadr Bin Harisleri çağın putlarından birinin doğum tarihi adetinde kitap çıkarıp fahiş fiyatlarla satması da aynı yolun yolcuları olduğunun da bir göstergesiydi. İsimler değişiyordu ama roller asla değişmiyordu. 

Dünün Nadr Bin Haris'i boş durmuyor tüm ekip, takım taklavatıyla beraber insanları Kur'an ve Sünnetten men ediyordu. Bu çağın Nadr B. Haris'leri de insanları Kur'an ve Sünnetten men ediyordu. “Aman duymayın, dinlemeyin,” diyerek insanları ondan uzaklaştırmaya çalışıyorlardı. Dinlemiyorlar, dinletmiyorlardı. Bunu bazen müzik yarışmaları yaparak, bazen bilmem ne adalarında yarışma adı altında cinselliği özendirerek, bazen moda, kültür, sanat altında haftanın her gününe diziler, tartışma programları, maçlar, gelin-kaynana programları/kapışmaları ya da yemek yarışmaları koyarak insanları Kur'an ve Sünnetten men etmeye çalışıyorlardı. O gün de, bugün de Nadr Bin Haris'lerin yaptığı buydu.  

SELAM VE DUA ÜZERİNE KALIN...