Sarıyer Yenigün, Sarıyer'in Gerçek Tarafsız Gazetesi - “Şükrü Genç 2009 Yılında, 3 Ay İçinde Tapuları Dağıtacağız Demişti! 8 Sene Geçti Hani Nerede Tapular?”
ŞEREF AYER </br>KOVULMADIKÇA </br>SARIYER İFLAH OLMAZ!!!
Karakter boyutu :13 Punto15 Punto17 Punto19 Punto

“Şükrü Genç 2009 Yılında, 3 Ay İçinde Tapuları Dağıtacağız Demişti! 8 Sene Geçti Hani Nerede Tapular?”

“Şükrü Genç 2009 Yılında, 3 Ay İçinde Tapuları Dağıtacağız Demişti! 8 Sene Geçti Hani Nerede Tapular?”
AK Parti Sarıyer İlçe Başkanı Salih Bayraktar ile önemli konuları masaya yatırdık. Bayraktar’ın özellikle Şükrü Genç hakkında söyledikleri Sarıyer’e bomba gibi düşecek.
25.06.2017 / 01:54


AK Parti Sarıyer İlçe Başkanı Salih Bayraktar ile gündeme dair önemli konuları masaya yatırdık. Başkan Bayraktar’ın özellikle Şükrü Genç hakkında söyledikleri Sarıyer’e bomba gibi düşecek. AK Parti Sarıyer İlçe Başkanı Salih Bayraktar:

SUÇ ÖRGÜTÜNE KARIŞMIŞ İSE GEREKEN YAPILIR

Öncelikle Abdullah Akşahin hakkında kısa bir açıklama yapmak istiyorum. Hangi partiden olursa olsun suç örgütüne karışmış bir insanın savunulacak bir tarafı yoktur. Bizim içimizden biri olması bu kişinin durumunu haklı çıkarmaz. Dışardan biri de olsa durum değişmez. Ne olursa olsun öncelikle yargı sürecini beklemeliyiz. Henüz Abdullah Akşahin’den haber yok. Ben İlçe başkanı olduğumda Akşahin’i meclis üyesi olarak buldum. Bu kişi benim dönemimde göreve gelen bir meclis üyesi değil. Buradan bir kez daha açıklıyorum, Eğer varsa böyle bir olay, biz suç örgütüne karışmış bir insanın arkasında durmayız. Herkes aynı şekilde olmalı. Ancak hiç kimsede suçsuz yere mağdur edilmemeli. Biz yargının vereceği karara saygı duymak durumundayız. Biz AK Parti olarak bu konuda üzerimize düşen ne varsa yapacağız.

BU ÜLKENİN BİN YILLIK TARİHİ VAR

Hayatımızda en önemli unsur ülkemizin huzurudur. Çok kritik dönemlerden geçiyoruz. 15 Temmuz’u beraber yaşadık. 15 Temmuz gerçekleşmiş olsaydı, ne olurdu? Bunu hep birlikte düşünmek lazım. 15 Temmuz bir darbe girişimi değildi. Eğer biz bunu bir darbe girişimi olarak değerlendirirsek, olayın vehametini engellemiş oluruz. 15 Temmuz bu ülkeyi bölme, parçalama, iç savaş durumuna getirme girişimiydi. Biz kısa bir zaman önce Diyarbakır’ın Sur ilçesi’ne gittik. Geçen sene de gitmiştik. Her yıl İstanbul İl Başkanlığımızın öncülüğünde Diyarbakır’da iftar yapıyoruz. Düşünün, Diyarbakır Güneydoğu’da, biz İstanbul’da... Türkiye’yi birleştirmek, bütünleştirmek adına bunları yapıyoruz. Geçen sene ile bu sene arasında ciddi fark gördük. Vatandaşın devletini sahiplendiğini gördük. Devletin de vatandaşın arkasında durduğunu Sur’da gördük. Biliyorsunuz ki Sur İlçesi’nde çok ciddi terör örgütleri vardı. Orada yuvalanmışlardı. Bunların hepsi temizlendi. Ve şuan Sur’da yeni bir şehir inşaa ediliyor. Bütün il teşkilatı olarak sokaklardaydık. Milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız, ilçe başkanlarımız... Sur’da rahat rahat dolaştık, gezdik. Gün boyu Sur halkı ile bütünleştik. Milletimizi ayrıştırmak isteyenler kesinlikle bunu başaramayacaklar. Bu ülkenin 1000 yıllık tarihi var. Bin yıllık tarihte birlik ve beraberlik duygusuyla tek bayrak uğruna hareket etmiş ve kardeşçe aynı toprakları paylaşmış büyük bir milletiz biz…

15 TEMMUZ’DA DESTAN YAZAN MİLLETİMİZLE GURUR DUYUYORUZ

Geçen sene Diyarbakır’dan geldikten sonra, iftar için davetli olduğum bir programda konuşma yapmıştım. O konuşmayı yaptığım gün henüz 15 Temmuz ihaneti yaşanmamıştı. O gün şunu söylemiştim; Halkın yanında yer almayan, halktan destek almayan, halkın gücünü hissetmeyen hiçbir hareket başarılı olamaz demiştim. Dün gibi hatırlıyorum. Halkın gücünü arkasına alanlar ise, o ülkenin devrimine öncülük etmişlerdir ve halk ile beraber olmanın huzurunu yaşamışlardır. Ben 15 Temmuz günü destan yazan milletimle gurur duyuyorum. Böyle büyük bir milletin parçası olmaktan kıvanç duyuyorum. Bunları neden hatırlatıyorum? Olayın büyük fotoğrafına bakın diye…

EV YANIYOR, ADAM EVİ KURTARACAĞINA, TELEVİZYONU KUCAKLIYOR

Vatanımız eğer büyük tehlikeler altındaysa, o esnada ilçelerde yerel yönetimler olarak boş işler ile uğraşmamalıyız. Vatanımız, milletimiz için bulunduğumuz ilçede çalışmalıyız. Önce yaşadığımız ülkenin huzurunu ve refahını düşünmeliyiz. Ülkemizde büyük yaralar varken, bulunduğumuz ilçede nasıl rahat oturabiliriz. Buna şöyle örnek verelim. Diyelim ki adamın evi yanıyor. Evi yanan adam, o anda ne düşünür? Bir an önce evindeki ateşi söndürmeyi ve yangını olabildiğince az hasarla atlatmayı düşünür değil mi! Ama görünen tabloda maalesef adam evi kurtarmayı değil, evdeki televizyonu kurtarmaya çalışıyor. Bizim bu büyük yangında televizyonu değil, evi kurtarmamız gerekmiyor mu? Her şeyden önemlisi önce bu yangının ne kadar büyük olduğunun farkına varmamız gerekiyor!

SARIYER HALKINA BÜYÜK PROJELER SUNUYORUZ

Tabii ki yerel yönetimler çok önemli. Ancak yerelde hizmetlerden önce kesinlikle huzur olmalıdır. Sarıyer’i çok önemsiyoruz ve gerçekten Sarıyer’i Sarıyer yapan hizmetlerin AK Parti tarafından gerçekleştirildiğini söyleyebilirim. Sarıyer’de birileri pireyi deve yapıyor. Biz AK Parti olarak çok ama çok büyük hizmetler gerçekleştiriyoruz. 2007 yılında yapılan Sarıyer tünelini ele alalım. Bolu tüneli 12 tane hükümet eskitti. Sarıyer’deki tünel neredeyse Bolu tüneli kadar büyük bir tünel olmasına rağmen, sessiz sedasız yapıldı. Şimdi bu tünellerin devamı oluyor. Zekeriyaköy, 3. Köprü ayağına kadar devam ediyor. Buradan ise Ayazağa, Baltalimanı, Dolmabahçe ile devam edecek, Dolmabahçe’den de Büyükçekmece’ye kadar uzanacak. Bunlar büyük hizmetler.

HASTANE DE SONA YAKLAŞTIK

Şuan Çayırbaşı’nda yapımı devam eden hastanede artık sona yaklaşıyoruz. Vatandaşlar haklı olarak hastanenin uzamasından dolayı rahatsız. Ama hastanenin uzamasının sebebi orada bulunan eski bir eserdir. Eski eser gerçekten bu süreci uzattı. Bu tarz tarihi eserler, bir çok önemli projeye engel olmuştur veya süreci uzatmıştır. Unutulmamalı ki, Marmaray projesinin süresini uzatan yine buna benzer bir olaydır.

İNSANLARIMIZI ALDATMAK, KESİNLİKLE SİYASETİN BİR PARÇASI OLAMAZ

Maalesef dürüst olmayan bir anlayışla mücadele etmek durumunda kalıyoruz. Bilirkişi geliyor vatandaşa bu bina çökecek diyor. Diğer yandan siz bu vatandaşa bu bina sağlam çökmez diyorsunuz! Vatandaşlarımız resmen kandırılıyor. Bu sorun yalnızca Sarıyer’in değil, Türkiye’nin genelinde var olan bir durum. İnsanlarımızı aldatmak, kesinlikle siyaset olamaz. Vatandaşlarımızın çoğu zaten herşeyi çok net görüyor. Şükrü Genç, 2009 yılında 3 ay içinde tapuları dağıtacağız dedi, 8 sene geçti hani nerede tapular. Şükrü Genç 2009 yılının seçim çalışmalarında Sarıyer halkına ne dedi? Ben belediye başkanı olursam tapuları vereceğim dedi. Sarıyer halkı seni belediye başkanı yaptı, peki sen sözünde durdun mu! Hayır. Şükrü Genç 8 senedir oyalama taktiği yapıyor, bunu anlamamak mümkün değil. Şükrü Genç, önünde kimseyi engel göstermesin, 2009 yılında söz verirken bunları düşünseydi. Ben olsam Sarıyer sokaklarında utancımdan dolaşamam. Tapu sözü verip başkan oluyorsun, sonra bin bir türlü bahaneler ile engelleniyoruz masalını anlatıyorsun. Vatandaşlarımız bunu iyi analiz etsin. Söz verdiğiniz zaman % 1 ihtimaliniz bile olsa, o sözü verirken düşünüp sonra konuşacaksınız. Ben 3 yıldır Sarıyer’de AK Parti İlçe Başkanlığı yapmaktayım. Benim ağızımdan bir tane vaat duydunuz mu? Biz söz verdik mi yerine getiririz. Yapacağımızı da yapamayacağımızı da başından söyleriz. İnsanlarımızı umutlandırıp sonra hayal kırıklığına uğratmayız...

SARIYER BELEDİYESİ, HALKIN TAPU SORUNUNU ŞOV ARACI OLARAK KULLANIYOR

Tapular üzerinden siyaset yapmak ve insanların duygularıyla oynamak nasıl bir zihniyettir, bunun değerlendirmesini muhakkak halkımız yapacaktır. Biz AK Parti olarak Sarıyer’de vatandaşlarımız tapularına kavuşması için elimizden gelen gayret göstereceğimize söz veriyoruz. Tapu sorununun çözülmesi için samimi olarak uğraş veren yalnızca biz varız. Kartal Belediyesi hangi partinin? Cumhuriyet Halk Partisi… Bakın Kartal’da tapu sorunu çözüldü. Buradan şu anlaşılıyor ki, siyasi bir engelleme söz konusu olamaz. Bu modası geçmiş taktiklerin artık Sarıyer’de işi yok. Halk artık karşısında samimi bir başkan görmek istiyor. Dürüst ve sözünü tutan bir başkan görmek istiyor. Yalan beyanlarla insanları aldatan başkanlar değil! Halkın tapu sorununu şova dönüştüren bir anlayış maalesef Sarıyer’i yönetmektedir.

EVLERİNİ KURTARMAK İÇİN ÇIRPINAN VATANDAŞLARIN, DUYGULARINI SÖMÜRÜYORLAR

Sarıyer Belediyesi, ne zaman köşeye sıkışsa hemen tapu konusunu ortaya atarak gündemi değiştirmeye çalışıyor. Yolsuzlukları, arsızlıkları, hırsızlıkları ortaya çıkınca, bu ayıplarını kapatmak için tapu sorununu samimiyetsiz bir şekilde gündeme getiriyorlar. Bu oltaya takılmamak lazım. Burada resmen bir tiyatro oynanıyor ve masum insanlarda bu oyunun bir parçası haline getiriliyor. Yazıklar olsun. Evlerini kurtarmak için çırpınan insanların duygularını kullanıyorlar. Bu insanlarımızın akılları ile alay ediyorlar. Resmen dalga geçiyorlar. Biz AK Parti Teşkilatı olarak ne olursa olsun bu oyunu bozacağız. Asla dürüstlüğümüzden ödün vermeyeceğiz. Ucunda ölüm dahi olsa, halkımızı kandırmadık, kandırmayacağız! Bu insanların tapu ile vatandaşlarımızı daha fazla aldatmasına da izin vermeyeceğiz.