Sarıyer Yenigün, Sarıyer'in Gerçek Tarafsız Gazetesi - YÜCE DİVAN YOLU GÖZÜKTÜ
ŞEREF AYER </br>KOVULMADIKÇA </br>SARIYER İFLAH OLMAZ!!!
Karakter boyutu :13 Punto15 Punto17 Punto19 Punto

YÜCE DİVAN YOLU GÖZÜKTÜ

YÜCE DİVAN YOLU GÖZÜKTÜ
17 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu’nun ardından internete sızdırılmaya başlayan ses kayıtları, Türkiye'nin gündemini sarsmaya devam ediyor.
16.03.2014 / 20:54


17 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu’nun ardından internete sızdırılmaya başlayan ses kayıtları, Türkiye'nin gündemini sarsmaya devam ediyor.

Başyürüten, yürütmenin başı olarak, HSYK’yı Adalet Bakanı’nın üzerinden kendine bağladı. Kadınların kaç çocuk doğuracağından tutunuz gençlerin yaşam tarzına, giyim kuşamlarına kadar karışmadık hiçbir alan bırakmayan başyürütenin daha nerelere kadar uzanacağı merak ediliyordu.

Oğluna verdiği 'evdeki parayı sıfırla' talimatı, Fenerbahçe Kongresi’ne müdahalesi ve yargıya doğrudan müdahale kayıtları ülkede bir numaralı gündem maddesi olmaya devam ediyor.

Haramzadeler ve Başçalan isimli Twitter hesapları tarafından internete sızdırılan ses kayıtlarına giderek yenileri ekleniyor. Söz konusu yeni ses kayıtlarında, Tayyip ve iş adamı Metin Kalkavan'ın MİLGEM İhalesi üzerinde görüştüğü öne sürülüyor.

İHALEYE FESAT KARIŞTIRMA…

Ses kaydında, MİLGEM Milli Gemi Projesi ile ilgili iddialar ve Erdoğan'a ait olduğu öne sürülen sesin daha önce yapılmış bir ihaleyi tersane sahibi iş adamı Metin Kalkavan'a vermek ve iptal olması için taktikler verdiği öne sürülüyor.

Daha önce Koç Grubu’nun kazandığı ihale için Erdoğan'ın Kalkavan'ı aradığı ses kaydında Erdoğan, "Bu ihale ile ilgili bir haksızlık var diye bence şeye bir yazı yazın, Başbakanlık Teftiş Kurulu'na, tamam mı" diyor.

Kalkavan'dan "Müracaatımızda hata yaptık. Yazı yazmadık, sözlü olarak defalarca müsteşara ve sayın bakana söyledik" yanıtını alan Erdoğan'ın, "Mübarek niye yazılı müracaatınız olmadı ki? Siz yine de Başbakanlığa, 'tam rekabet oluşmadı' diye bununla ilgili Başbakanlık Teftiş Kurulu'na bir yazı yazın. Ondan sonra bu yazının bir tanesini de BİMER'e (Başbakanlık İletişim Merkezi) yazın. Bir tane de benim özel kaleme bildirirsen iyi olur" diye konuştuğu iddia ediliyor. "Tamam efendim" yanıtını alan Erdoğan, Kalkavan'a aceleci olmaları yönünde telkinde bulunuyor.

Başçalan isimli hesabın yayınladığı ses kaydındaki ikinci telefon görüşmesi, Kalkavan'ın şikayeti üzerine ihalenin iptal edilmesinin ardından gerçekleşiyor. Bu ses kaydında ise Erdoğan, ihaleyi kendilerine vermek için anlaşmayı sağladıklarını ve fiyatın ona göre ayarlanması gerektiğini anlatıyor.

YARGI’YA DOĞRUDAN MÜDAHALE…

Türkiye'de gündemin ilk sırasına oturan ses kayıtlarına bir yenisi daha eklendi. "Başçalan" adlı Twitter kullanıcısı tarafından eklenen yeni ses kaydında iddiaya göre; Başbakan Erdoğan olduğu iddia edilen kişi eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin olduğu iddia edilen kişiye Aydın Doğan hakkındaki bir dava hakkında talimat veriyor.

Ses kaydındaki iddiaya göre; Başbakan olduğu öne sürülen kişi Sadullah Ergin olduğu iddia edilen kişiye, Aydın Doğan'ın bir davası olduğunu, bu davayı hızlandırma ihtimalleri olduğunu, bu davayla ilgili SPK'daki bağlantıların dikkate alınmasını, görünenin onunla ilgili çok ağır bir şey olacağını bu yüzden önem arz ettiğini ve bizzat Ergin tarafından takip edilmesini söylüyor. Sadullah Ergin olduğu iddia edilen kişi ise o davayla ilgilendiğini söylüyor.

2. görüşme de iddiaya göre; Başbakan ve Sadullah Ergin arasında geçiyor. Bu görüşmede; Başbakan olduğu iddia edilen ses Ergin'e, Aydın Doğan'ın davasının görüldüğünü ve Doğan hakkında beraat kararının verildiğini söylüyor.

Bunu üzerine Ergin'e ait olduğu iddia edilen ses hakimin "Alevi" olduğu yönünde bilgi aldığını söylüyor. Erdoğan'a ait olduğu iddia edilen ses davanın 2 Temmuz'da görüldüğünü söylüyor ve Abuzer K. adını veriyor. Kararı bu adamın verdiğini söyleyen Başbakan'a ait olduğu iddia edilen ses, daha önceki verilmiş kararlar üzerinde direndiğini ve SPK'nın şu anda şok olduğunu söylüyor.

Bu sözler üzerine Ergin'e ait olduğu iddia edilen ses, bu direnmenin bir anlam ifade etmediğini ve davanın Yargıtay'da Ceza Genel Kurulu'na gideceğini, orada sorun olmayacağını söyleyerek, "Bireysel hakimde çalışır da Genel Kurul dediğimiz kalabalık bir yapıdır. Bu iş orada sökmez Başbakanım." diyor.

Başbakan olduğu iddia edilen ses de bu konuşmalar üzerine SPK'nın çok hassas olduğunu ve kesinlikle mahkum edilmeleri gerektiğini söylüyor. Ergin'e ait olduğu iddia edilen kişi de, orada bir tane münferit hakimin kendini buna adayarak o şekilde bir yaklaşım sergilemiş olabileceğini, kendilerine gelen bilgide de olumsuz biri olduğunu ancak bu bilgiler kendilerine geldiğinde daha duruşmanın yapılmadığını söylüyor.

Eğer bu ses kayıtlarının doğru oldukları kanıtlanırsa, Başyürüten’in Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde demokrasi rejimini sona erdirerek dikta rejimini kurmaya kararlı olduğu ortaya çıkacak. Otoriterlikten totaliterliğe doğru koşan yürütmenin başına YÜCE DİVAN yolu görünecek… Fakat hangi Yargı bunu ortaya çıkaracak?

“Şuyuu vukuundan beterdir” (söylentisi olmuşundan kötüdür) durumu ile karşı karşıyayız ulusça. Bakalım halk, medya, Üniversiteler, yargı, TBMM ortaya çıkan son ses kayıtlarına nasıl bir tepki verecek?